RP ve kamu hizmeti

Oktay EKŞİ

İnterstar TV'nin Işın Gürel isimli genç muhabirini, Recep Görmez isimli ve iki ayaklı bir yaratık, arkadan saldırıp saçlarından tutarak yere savurmuş, bir iddiaya göre bir de yumruk atmıştı.

İşte bu yaratık, kamuoyunun çok şiddetli tepkisine yol açan o ilkel hareketi yüzünden RP'li Tarım Bakanı Musa Demirci tarafından ödüllendirilerek, Refahyol hükümetinin son günlerinde, Kocaeli'ndeki Tarım Müdürlüğü'ne ‘‘inek bakıcısı'' olarak atanmış.

Tabii böyle kıymetli ve uygar (!) bir memleket evladına ne yapılır?

İl Tarım Müdürü kendisini hemen müdürlerin ve sair amir durumunda kişilerin kaldığı misafirhaneye yerleştirmiş.

Velakin ortada -maaşlı olan birkaç adedi hariç- inek olmadığı için, bu kıymetli ve dirayetli vatan evladına ‘‘bekçilik'' görevi verilmiş.

Şimdi Kocaeli'ndeki Tarım Müdürü'nün ‘‘Benim bu adamın o adam olduğundan haberim yoktu'' anlamında laflar ettiği bildiriliyor.

Belki de yoktur ama, o sözünde samimi olduğunun anlaşılabilmesi için Müdür Bey'in, Recep Görmez isimli bu kıymetli vatan evladından önce de aynı yerde çalışan inek bakıcılarına veya bekçilere, Recep Görmez'e yapılan aynının yapıldığını, örneğin bu kişilerin Müdürlük misafirhanesinde yatıp kalkmalarına izin verdiğini ispat etmesi gerekir.

Hoş Müdür Bey onu ispat etse de işin özü değişmez.

İşin özü, Refah Partisi'nin Tarım Bakanı gibi önde gelen isimlerinin, mesleğinin henüz başında bir genç kıza saldırıp dövecek kadar ilkel bir mahluku korumalarıdır.

Laik cumhuriyete hakaret eden ve şeriat için cihat çağrısı yapan Şevket Yılmaz'ı ödüllendirmek için Rize'de milletvekili seçtirmeleri gibi.

Biliyorsunuz bir süreden beri Refah Partisi sözcüleri ağızlarından, demokrasi ve hukuk devleti kavramlarını hiç düşürmüyorlar.

Demokrasiyi ve hukuk devletinin kurallarını ikide bir telaffuz etmeleri iyidir ama, bunu sadece işlerine gelince değil de, hukuk sistemini korumak için ve işlerine gelmediği zaman da söyleyip yapmaları gerekir.

Oysa Kocaeli Milletvekili Şevket Kazan'ın Adalet Bakanlığı döneminde, yargıç adayları arasına gizlice, devletin kıyafet kurallarına aykırı şekilde başı örtülü (yahut türbanlı) olarak çalışma iddiasında bulunan iki genç hanım da dahil edilmişti.

Yargıç kadrolarına imam hatip kökenlileri yerleştirmek için öteki gençlerin hakkını yemekten utanmayanlar da onlardı.

Aynı şeyi SSK'ya 2500 kadar işçi alırken de yapmadılar mı?

Necmettin Erbakan başbakan iken, koruma görevini Sakaryalılar diye bilinen bir mürit takımına bırakmış olması bir başka örnek değil mi?

Bunlar modern devlet kavramına bile yabancılar. Akıllarına yatan en son ve en modern model aşiret devleti modelinden başka bir şey değil.