Roman değilim olsam gururla söylerdim

Güncelleme Tarihi:

Roman değilim olsam gururla söylerdim
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2011 00:00

Ata Demirer, senaryosunu yazdığı “Eyyvah Eyvah” filminin ikincisini çekti, salonlar dolup taştı. İlk filmde gülme krizi geçirenler, ikincisini izlemek için salon önlerinde kuyruğa girdi; dahası çoğu seansa yer bulunamadı. Demirer, ilgiden memnun ama yine de “Eyyvah Eyvah 2”nin gişesinden çok aldığı yorumlarla ilgili.

EYVAH EYVAH 2 FİLM FRAGMANI

EYVAH EYVAH 2'NİN GALASI BÖYLE YAPILMIŞTI - WEB TV

EYVAH EYVAH 2'NİN İLK VİDEO KLİBİ - WEB TV

Haberin Devamı

“Eyvah Eyvah 2”ye gelen tepkiler nasıl? Beklediğiniz etkiyi yarattınız mı?     

- Biz yaptık, bundan sonrasına tabii ki seyirci karar verecek. Ama samimi olarak söylüyorum, beni kaç kişinin seyrettiğinden ziyade yapılan yorumları okumak mutlu ediyor. İnsanların geri dönüşleri güzel. “Allah razı olsun, çocuklarımızla birlikte izledik, eğlendik” diyorlar.

Bu başarı nasıl yakalandı?    

- Ben inandığım işi yapıyorum, seyretmek istediğim gibi filmler yapmaya çalışıyorum. Mutluyum.

Kimi ilk filmi daha iyi buluyor, kimi ikincisini. Siz hangisini daha çok beğendiniz?

- İki film de benim çocuğum gibi, kıyaslama yapamam. Kıyaslama yapmak ne kadar doğru olur, onu da bilmiyorum. Benim hislerim bu filmin ilkini aratmayacağı yönünde... Bundan sonra daha da iyilerini yapmaya çalışacağız.

Senaryo yazım aşamasında neler yaşadınız?

- Bir kere senaryoyu yazarken bazı şeylerden mahrum kaldım. 1,5 ay televizyon seyretmedim. Tam bir kamp hayatı yaşadım diyebilirim. Bu arada bir arkadaşım “Belden aşağı espriler yapma. Onu zaten herkes yapıyor. Sen bizden bir şeyler hazırla” dedi. Ben de senaryoyu ona göre yazdım.

Güldürmek için belden aşağı espriler yapmak şart mı?

- Bence değil. Hatta ben, malzeme tükendikçe belden aşağı vurmaya gidildiğini düşünüyorum. Buna karşı değilim ama... Ben de filmde olması gerektiğini düşünseydim senaryoya argo kelimeler koyabilirdim.

DEMET GİBİ BİR YETENEĞİ DURDURMAK MÜMKÜN DEĞİL

Filmin oyuncu kadrosu için neler söyleyeceksiniz?


- Ekipte çok iyi oyuncular var, onlara sonuna kadar güveniyorum. Kendi yorumlarıyla karakterleri çok daha güzel hale getirdiler. Mesela Füruzan’ı oynayan Demet Akbağ... Kendisi ana hatlarıyla senaryoya bağlı kaldı ama genelde doğaçlama yaptı. Onun gibi bir yeteneği zaten durdurmak mümkün değil. İspanyol İsmail (Teoman Kumbaracıbaşı) karakteri de bence bu filmde üst düzeyde. Özge Borak ise bu filmde kendini aştı.

Hangi film daha komik, hangisi daha duygusal?

- Bunun birincisinden daha duygusal bir film olduğunu söyleyebiliriz ama komedi unsuru da ondan aşağı değil.

“Eyyvah Eyvah”ın üçüncüsünü çekmeyeceğiniz doğru mu?

- Evet, bu filmin devamı yok. Ama ekip inşallah başka bir projede yer alacak. Bu, her senariste nasip olmayacak kadar değerli ve özel bir ekip gerçekten. Eğer gizliden birbirine diş bileyen yoksa, gerçekten çok iyi anlaşan bir ekibiz. Aramızda müzisyenler ve müziğe karşı ilgisi olanlar var. İleride bu kadroyla bir müzikal yapmayı düşünüyorum.

Filmin kısa olduğu eleştirilerine ne diyeceksiniz?

- Biz filme “uzun” diyecekler diye korkudan öldük oysa... Çünkü 110 dakika. Woody Allen, iyi bir komedi filmi için “95 dakika” süre koymuştur. Filmin devamı gelecek olsaydı biz de daha kısa kesebilirdik. Ama devamı olmadığından uzun bıraktık.

Filmde Müjgan’ın babasını oynayan Tarık Ünlüoğlu’nun yıldızı sizinle bir türlü barışmıyor...

- Hangi baba olursa olsun, başka camiadan gelmiş bir adama öyle tepki verir. Baba karakterini yazarken “zor baba” klişesi kullandım. Tarık Ünlüoğlu da bunu çok güzel yansıttı.

BEN BU HAYATTA EN ÇOK ANNEME GÜLERİM

Sizin Roman olduğunuzu düşünenler var...


- Roman değilim, olsam gururla söylerdim. Annem Ahıska Türkleri’nden, babam ise Arnavut... Ama çocukluğumdan beri hayattaki en iyi arkadaşlarım Romanlar olmuştur. Özellikle de Bursa’da yanında zaman geçirdiğim Roman aileler... Hâlâ bir sürü Roman arkadaşım var. Trakya’ya da çok fazla gidip geliyorum. Kendimi Roman kültürünün bir parçası gibi hissediyorum.

Diğer komedyenlerle kıyaslanma durumu için ne söylemek istersiniz?

- Komedyenlerin birbirleriyle yarıştırılması komik. Kim daha komik diye yarıştırılmak aslında en komiği. Benim için iyi bir komedyen olmak yeterli.

Siz en çok neye gülersiniz?

- Ben en çok anneme gülerim. Peter Sallers filmlerine de gülerim. Cem Yılmaz’ın, Şahan Gökbakar’ın sahnelerinde zekice espriler olduğunda da gülüyorum. Bir de komik olduğunun farkında olmayan insanlar vardır. Sana ciddi bir şey anlatır ama komiktir. Geçen evde su borusu patlamıştı. Adam alt katta duvarı delmiş, aşağıdan bana bakıyordu. Göz göze geldik. Gülmeye başladım. Bu bir durum komedisi ve filmlerde de çok kullanılır. Durum komedisi benim en çok güldüğüm tür.

Haberin Devamı

BİR KOMEDYENİN ALTIN DÖNEMİ 35’TE BAŞLIYOR

Bir kez olsun güldüren değil de ağlatan filmde oynamak ister misiniz?


- Bence bir komedyenin altın dönemi 35’ten sonra başlıyor ve benim yaş 38 oldu. Gücün, kuvvetin yerindeyken bol bol komedi yapacaksın. Çünkü bu özel bir şey ve bundan kaçınmamak lazım. İyi komedyenler, iyi dramatik filmlerde oynarlar. Çünkü aslında komedinin tam zıttı olduğu için onu da iyi yapar. Mesela Şener Şen, Münir Özkul...

Haberin Devamı

KLARNET ÇALDIĞIMI KANITLAMAK İÇİN KULÜPTE Mİ ÇIKMAM LAZIM

Filmde klarneti gerçekten sizin çalmadığınızı düşünenler var.


- Evet, gerçekten klarnet çaldığıma inanmıyorlar. Kanıtlamak için gece kulubünde mi çıkmam lazım acaba? Çok çok iyi olmasa da kendimi tatmin edecek kadar çalıyorum işte...Roman değilim olsam gururla söylerdim

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!