Rıhtım İmparatorluğu A.Ş.

AK Parti içinde akıllı insanların bulunduğunu biliyordum.

Haberin Devamı

Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, içkiyle ilgili deli saçması yeni düzenlemeler yapıldığı haberlerini yalanladı.
Ben yine de temkinli olalım diyorum.
Çünkü içkiyi yasaklatmak için ha babam hamle yapanlar da var.
Şimdi AK Parti’nin akıllı insanlarına bir tavsiyede bulunmak istiyorum.
Sapına kadar dostça bir tavsiye.
Şu sıralar televizyonlarda gösterilen “Boardwalk Empire” (Rıhtım İmparatorluğu) adlı diziyi izlemekte büyük yarar var.
İçkiyi bir an önce yasaklamak telaşında oldukları için belki vakitleri yoktur.
Yardımcı olmak için diziyi özetleyeyim.
* * *
Hikâye, 1920’li yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nin Atlantic City şehrinde geçiyor.
O yıl içki yasakları devreye giriyor.
Hikâye de tam o sıralarda başlıyor.
Dizi, içki yasağının, nasıl yerel mafyaların ortaya çıkmasına yol açtığını anlatıyor.
İçki yasağından palazlanan mafya çeteler siyasete de etkili olmaya başlıyor.
Filmin kahramanı, şehrin defterdarı.
Aynı zamanda bölgesel mafyanın lideri.
Bir yandan kadın derneklerinin toplantılarına katılıyor ve orada içki yasağını bütün gücüyle savunuyor.
Ama aynı zamanda bölgedeki bütün içki kaçakçılığını da o örgütlüyor.
Çünkü yasak, içki fiyatlarını, dolayısıyla bu yasak üzerinden sağlanan rantı alabildiğine yükseltiyor.
Yani siyasetçi olarak, yasakları savunarak, muhafazakâr kesimden aldığı oyları artırıyor.
Mafya çetesinin başı olarak da, içki kaçakçılığından muazzam paralar kazanıyor.
* * *
Kimse üzerine alınmasın.
ABD için konuşuyorum.
İçkiyi yasaklamaya çalışmak, orada dünyanın en ikiyüzlü siyasi eylemi haline dönüştü.
Muhafazakâr siyasetçiyi ve mafyayı zenginleştirdi.
Başbakan Erdoğan’ın sözünü ettiği Al Capone, işte böyle bir dönemin ürünüdür.
Filmin öğrettiği bir başka gerçek daha var.
İçki yasağı, içki içilmesini bırakın azaltmayı, tam aksine azdırıyor.
İnsan psikolojisi böyledir.
Yasaklama, cazibeyi artırır.
O yüzden bu düzenleme yapılırken, “Boardwalk Empire” dizisini seyretmekte yarar var.
Belki daha akıllı düzenlemeler yapılmasına yardımcı olur.
* * *
Verilecek cevabı biliyorum.
“Biz içki satışını yasaklamıyoruz” diyecekler.
Evet, yasaklamıyor, çok
zorlaştırıyor.
Aynı şeye hizmet eder.
Siz satış hizmetini zorlaştırır, tüketiciden giderek uzaklaştırırsanız; ekonominin demir kanunu işler.
İçkiyi tüketiciye daha kolay ulaştıran aracılar devreye girer.
“Ben bunu da önlerim” diyen bir irade varsa, çok kısa zamanda önleyemeyeceğini öğrenecektir.
O yüzden şunu söylüyorum.
Yasaklama ve zorlaştırma yerine, eğitim programları ile içkinin zararlarını anlatmak çok daha yararlı ve etkilidir.
Alın İran örneği önünüzde.
İçkiyi tamamen yasaklayan zihniyet, uyuşturucu kullanımında patlamaya yol açtı.
Bugün Tahran’ın mezarlıkları keşlerle dolu.
Birleşmiş Milletler istatistiklerine göre dünyada uyuşturucu kullanımının en yüksek olduğu ülke İran.
* * *
Son söz:
Başımızda zaten bir “korku imparatorluğu” etiketi var.
Buna bir de “Rıhtım İmparatorluğu” etiketi eklemeyelim.

Haberin Devamı

(*) NOT: Kimseye içki içmesini tavsiye etmiyorum. Dozunda alınmayan içki insan sağlığına zararlıdır.

Yazarın Tüm Yazıları