Ressam Pierre Loti

KİTAPLARINI okuduğumuz, hayat hikâyesini öyle veya böyle bildiğimiz Pierre Loti, bu kez karşımıza resimleriyle çıkıyor.

Haberin Devamı

Pazartesi akşamı saat 19.00’da yapılan törenle Ressam Pierre Loti sergisi Notre Dame De Sion okulu sergi salonunda açıldı.

Resimlerinden, desenlerinden, fotoğraflarından oluşan bir de Ressam Pierre Loti - Uzun Bir Yolculuk(*) adlı kitap yayımlandı. Yazarları; Alain Quella-Villeger ile Bruno Vercier. Dilimize İsmail Yerguz çevirdi.

Murat Yalçıntaş, okul sıralarında okuduğu Loti’nin yerini şöyle özetliyor:

“Pierre Loti ile beraber, onun gözünden, bir asır önceki Osmanlı toplumunu, Türklerin yaşayışlarını keşfetmek heyecan verici bir deneyim olacak. İzmir’in çarşılarını, Marmaris Kervansarayı’nı, İstanbul’un farklı muhit ve mekânlarını, kendini artık bir Türk gibi hissettiğini söyleyen Fransız dostumuzun çizgileriyle tanıyacağız.

Ayrıca Loti’nin bulunduğu daha onlarca ülke ve toplumdan kesitleri, onun desenleriyle yeniden hatırlamak, yeni bir bakış açısını da beraberinde getirecektir.”

* * *

ENİS BATUR’un kitabın başında yer alan Loti’yi Türkiye’den Görmek yazısı, başta oryantalizm olmak üzere birtakım akımlara, kavramlara yeniden bakmamız gerektiğini öneriyor.

Pierre Loti’yi de tarihi perspektif içinde konumlandırıyor. Osmanlı ve cumhuriyet dönemlerinde Loti ile ilişkimizin sürdüğünü belgeliyor.
İstanbul için çektiği fotoğrafların, çizdiği desenlerin özelliğini de bize tanıtıyor.

Yazısında belirttiği gibi Yahya Kemal Beyatlı, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin onu överler:

“Piyer Loti Cemiyeti’nin üyelerinden bazıları, ölümünün ardından da yazarın yapıtına ilgi göstermekten geri durmadılar. Abdülhak Şinasi Hisar, Nahid Sırrı Örik gibi usta kalemler, yazıları ve çevirileriyle bağlılıklarını sürdürdüler. Öteki kefesinde terazinin, Loti’nin duruşuna ve yapıtına ilişkin eleştirel bir duruş belirledi: İlk ve en ağır örnek, Nâzım Hikmet’in 1925 tarihli sert şiiridir. Bu iki koşut çizgi, sonraki yıllarda gitgide zayıflayarak sürdü: Bugün, Loti’ye büyük övgü yoktur Türkiye’nin yazınsal ve düşünsel çevrelerinde. Oysa, en azından, Alain Quella-Viager’nin bütününü günışığına çıkardığı Türkiye Günlüğü’nü gecikmeden çevirip yayımlamak gerektiği tartışılmaz.

İkonograf Loti, yeterince tanınmıyor Türkiye’de. 2010 yılında açılan desen sergisi ve bu kitap, önemli bir başlangıç yaratabilir umudundayım. Fotoğraflarını, desenlerini bir ölçüde tanıdığım Loti, o cephesiyle belgesel bir önem de barındırıyor temelde.”

Kitaptaki metinleri mutlaka okuyun. Sergiyi gezerken, yazıyla çizginin birbirine eşlik ettiğini unutmayın.

Yazarların, şairlerin resimleri olduğuna yalnız Batı’dan değil Türkiye’den de örnekler verebilirsiniz. İlk akla gelenler; Metin Eloğlu, Oktay Rifat, İlhan Berk, Ferit Edgü, Komet, Cihat Burak, Bedri Rahmi Eyuboğlu, Abidin Dino.

Yazarak ve gezerek dünyayı dolaşmanın katmanlı bir lezzet taşıdığını bu sergi ve kitap gösteriyor.

* * *
SERGİYİ gezin, kitabı okuyun.

Haberin Devamı

(*) İTO (İstanbul Ticaret Odası), Kırmızı Yayınları.

Yazarın Tüm Yazıları