Renault ‘Uluslararası bir şebekenin kurbanıyız’ diyor

RENAULT’daki casusluk olayını günlerden beri ilgiyle izliyorum.

Dört aydır süren araştırmalar sonucu ortaya çıkartılan casusluğun Fransa’yı karıştırmasının nedeni şu:
Olayın tam göbeğinde “elektrikli otomobil” var.
“Elektrikli otomobil” denince akan sular duruyor.
Zira Fransa kendisini “elektrikli otomobil”in öncüsü olarak görüyor.
2011 yılında 750 milyon Euro ile en kapsamlı kamu yatırımını “elektrikli otomobile” yapmayı planlıyor.
Casusluk olayının patlak vermesinden beri ortalıkta dolaşan iddialara bakılırsa, Renault’nun üst düzey üç yöneticisi çaldıkları bilgileri Çinlilere vermiş.
Dün bir açıklama yapan Renault Genel Müdürü Patrick Pelata, “Fransa uluslararası bir şebekenin kurbanı” diye sızlanmış.
Nissan ile birlikte “elektrikli otomobile” şimdiye kadar 4 milyar Euro yatırmış olan, yıllardan beri araştırmalarını sürdüren Renault’cular sızlanmakta haklılar elbette.
Daha önce Çin’i işaret eden Sanayi Bakanı Eric Bresson dün bu konuda pek ketum davranmış.
16 MİLYAR EURO’LUK ANLAŞMA
Bresson’un geri adım atmış olması doğal.
Çünkü işin ucunda Fransa ile Çin arasında 102 Airbus uçağının satışı dahil geçen kasım ayında imzalanmış 16 milyar Euro’luk bir ticari anlaşma var.
Çin Cumhurbaşkanı Hu Cintao’nun Paris ziyareti sırasında imzalanmış böyle bir anlaşmayı tehlikeye atmak Sarkozy iktidarının asla işine gelmez.
Renault da, hükümet de şimdilik açıkça “casusluğun arkasında Çin var” demese de sanayi casusluğunda uzman kişiler Çin konusunda hemfikir.
Çin, “elektrikli otomobil” de en iddialı ülkelerden biri.
Hatta bazı çevreler Çin’e büyük şehirlerinde “elektrikli otomobili” zorunlu kılacak ilk ülke gözüyle bakıyorlar.
Çin bu arada bu araçları oldukça ucuza mal etmeyi de başarmış.
Daha geçenlerde Shenzhen Elektrikli Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkan Smart ya da Twingo benzeri elektrikli otomobillerin piyasaya 2 bin ile 3 bin Euro arasında sürülmesi bekleniyor.
Karşılaştırma yapmak gerekirse, Renault’nun yıl ortasında satışa sunmayı planladığı Bursa üretimi Fluence’ın fiyatı ise 21 bin Euro civarında.
ETME BULMA DÜNYASI
Yalnız Çin’in çok ucuza mal ettiği araçların küçük bir sorunu var.
Elektrikli araçlarının pillerini lityumdan değil kurşundan imal ediyor.
Dolayısıyla son derece zararlı.
Çin’in Fransa’dan örneğin pillerle ilgili bir teknolojiyi sızdırmak istemesi akla pek yakın geliyor.
Pelata, dünkü açıklamasında pil dahil elektrikli otomobillerle ilgili hiçbir stratejik bilginin dışarı sızmadığını vurgulamış olsa dahi benim kuşkum var.
Renault’daki casusluk olayının başka bir boyutu şu:
Fransa, Rusya ve Çin’den sonra sanayi casusluğuna en fazla başvuran üçüncü ülke.
Norveç’te Wikileaks belgelerini yayınlayan Aftenposten Gazetesi’ne göre, bir Alman sanayici “Fransa teknoloji hırsızlığında “kötülüklerin anası” durumunda. Almanya da bunu biliyor” demiş.
Berlin’deki Amerikan elçiliği tarafından kaleme alınan bir belgede ise “Fransa’nın sanayi casusluğunda Almanya’ya verdiği zarar Rusya ve Çin’in verdiği zarardan daha fazla” iddiası var.
Etme, bulma dünyası dedikleri işte bu olsa gerek.
Yazarın Tüm Yazıları