Reader's Digest

Tüm dünyada 27 milyon, ABD'de ise 15 milyon abonesi bulunan Reader's Digest dergisi yıllardır alıştığımız kapak görünümünü Mayıs ayından itibaren değiştirmeye karar verdi.Yıllardır sadece içindeki yazıların listesini kapağında vermekle yetinen dergi, yeni görünümünde kapakta fotoğraf da kullanacak.Bu ilk bakışta çok da radikal değişiklik gibi gözükmeyebilir.Çünkü hepimiz dergilerin fotoğraflı kapakla çıkmalarına alışmış durumdayız.Ancak Reader's Digest için bu radikal bir karar. Çünkü derginin okuyucuları tercihlerinde çok tutucular ve böyle bir değişikliği iyi karşılayıp karşılamayacakları da henüz belli değil. Derginin okuyucu yaş ortalaması 47 olduğundan, bir an önce daha karlı olabilmek için okuyucu profilini gençleştirmesi gerekiyor.Kapaktaki değişiklik de bu gençleştirme operasyonunun bir parçası.Derginin yönetimi ilk hedef olarak Amerika dışındaki ülkelerde abone sayısının hızla artırılmasını seçmiş durumda.Bu arada çok karlı olmamasına rağmen Reader's Digest'i satın almak isteyen çok sayıda yatırımcı var.Bunun nedeni de Reader‘s Digest’in elinde dünyadaki en geniş okuyucu adresi listesinin bulunması.Çeşitli ülkelerindeki 100 milyon kişinin adresi Reader's Digest'in mektup yollama listesinde yer alıyor.Bu da katalogla mal pazarlayan şirketlerin ele geçirmek için büyük paralar dökebilecekleri bir bilgi olduğundan, Reader's Digest dergi olarak zarar etse bile yatırımcıların ilgisini katiyen kaybetmiyor.*Başkan Bill Clinton'un başı şu anda dertte.Medya onun özel yaşamını didik didik ediyor.Ancak biliyor musunuz ki onun en çok korktuğu gazeteciler Washington Post'dan, New York Times'dan veya diğer Amerikan gazetelerinden değil?Son yıllarda Amerikan Başkanı'nın başını en çok derde sokmayı başaran gazeteci bir İngiliz.Adı Ambrose Evans-Pritchard.İngiliz Daily Telegraph gazetesinde yazan bu gazeteci Amerika'yı baştan başa dolaşıp Clinton hakındaki en gizli skandalları ortaya döküyor.Aynı zamanda sağcı bir komplo teorisyeni olan Evans-Pritchard Amerikan sağ dergilerin çoğu kapak konusunun da dayandığı kaynak oluyor.Bir yabancı gazetecinin Amerika'da bunu yapabilmesi de Amerikan Anayasası’nın ne kadar mükemmel bir metin olduğunu ortaya koyuyor, bu da unutulmamalı.*Dergi dünyasında yeni bir moda başladı.Hollywood sürekli olarak film haline getirilecek yeni senaryo arayışı içinde ya.Dergi yöneticileri şimdi Hollywood ile ortak çalışmaya başladılar.İlk önce yazarlarının potansiyel yazı olabilecek fikirlerini film endüstrisine pazarlıyorlar.Film şirketleri ilerde iyi bir senaryoya dönüşme potansiyeli olan yazı konusu bulduğu takdirde bu yazının araştırılmasını finanse ediyor.Önden dergiye 20 ile 40 bin dolar arasında para ödüyor. Dergi bu paranın bir bölümüyle yazarının araştırma masraflarını karşılıyor.Yazı beklenildiği gibi iyi olursa hem yazar hem dergi senaryo haklarına sahip oluyorlar. Ancak ilk ödemeyi yapan film şirketi dışında da senaryoyu başka hiçbir film şirketine pazarlayamıyorlar.Bu ilginç işbirliği bundan bir kaç yıl önce ‘Premier’ dergisinin editörü Susan Lyne'in Disney şirketi tarafından transfer edilerek dergiler dünyasında fikir avcılığı görevine getirilmesiyle başladı.Yakında bunun yazarlara çok daha büyük imkanlar sağlayacağına kesin gözle bakılıyor.*İnternet'te yayınlanan elektronik dergi Slate bir süredir ilginç bir servis başlatmış durumda.Abone olduğunuz takdirde Slate hergün başlıca Amerikan gazetelerinin geniş bir özetini sizin e-mail adresinize yolluyor.Son olarak bu servise yeni bir bölüm daha açtılar.Haftada iki gün dünya gazetelerinin çok geniş bir özeti de bu servisle evinizin bilgisayarına geliyor.Eğer bu servisten yararlanmak istiyorsanız WWW.slate.com adresine bağlanıverin. *Food and Travel dergisinin Nisan saysında İstanbul'daki pazarlar ve mezeler üzerine çok güzel bir yazı yayınlandı.Bazı gazete bayilerinde bulunabilen bu derginin Nisan sayısını kaçırmamanızı tavsiye ediyorum. Ayrıca aynı sayıda Manhattan'ın en gözde restoranları hakkında en son bilgiler de yer alıyor.
Yazarın Tüm Yazıları