Ramazan'da vücut susuz kalmasın

Güncelleme Tarihi:

Ramazanda vücut susuz kalmasın
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 18, 2012 00:00

Ramazan ayının yazın en sıcak günlerine denk gelmesi nedeniyle vücudun susuz kalacağını belirten uzmanlar, iftarla sahur arasında yeterince su tüketilmesi konusunda uyarıyor.

Haberin Devamı

Uzmanlar, on bir ayın sultanı Ramazan'ın kavurucu sıcaklara denk gelmesi ve oruç süresinin yaklaşık 16 saati bulması nedeniyle, vücudun kaybettiği suyun mutlaka iftar ve sahur arasındaki zamanda telafi edilmesi gerektiğine dikkati çekiyor.


Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi (DEAH) Başhekimi Prof. Dr. Yusuf Yağmur, sıcak günlerde aşırı terleme nedeniyle vücudun çok fazla su kaybettiğini ifade ederek, özellikle nem oranının yüksek olduğu yerlerde su kaybının çok daha fazla gerçekleştiğini söyledi.

 

İFTARDAN SONRA 2-2,5 LİTRE SU TÜKETİLMELİ


Sıcağın bir hayli fazla hissedildiği bu günlerde başlayacak olan Ramazan'da normalden daha fazla su tüketilmesi uyarısında bulunan Yağmur, “İftardan sonra en az 2-2,5 litre su tüketmeliyiz. Bu da 12-14 bardağa tekabül eder. Vücutta terle birlikte mineral kaybı olur. Bu da baygınlığa, güçsüzlüğe, bulantı hissi ve halsizliğe neden olur. Yeteri oranda su içildiğinde büyük oranda bunun önüne geçeriz” dedi.

Haberin Devamı


Yağmur, oruçlu iken yaklaşık 16 saat aç kalındığını, söz konusu sürede kan şekerinin düştüğünü, dolayısıyla aşırı yeme isteği oluştuğunu ifade ederek, bunu önleyebilmek için hafif besinlerle iftarı açmak gerektiğini belirtti.

 

"MUTLAKA SAHURA KALKILMALI"


İftariyeliklerin iyi bir başlangıç olduğunu, daha sonra belli aralıklarla az yağlı yemeklerin tüketilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Yağmur, şöyle konuştu:
“Bizim kültürümüzde iftar sofraları çok zengin oluyor. Kızartmalardan, aşırı yağlı yemeklerden kaçınmalıyız. Sahura kadar ara öğünlerle hafif gıdalar tüketilmeli. Ayrıca mutlaka sahura kalkılmalı. Uykumuz bölünmesin diye saat 12'de tıka basa yemek yiyerek ondan sonra uyuyoruz. Son derece sakıncalı bir durum. Oysa sahura kalktığımızda gün içinde düşen kan şekerimizi biraz daha normal hale getirebiliyoruz. Susamazsak bile sahurda da su içmeliyiz. Varsa imkanımız taze meyve suları da tüketmek önemli. Hastaların ise oruç tutarken dikkatli olması gerekiyor. Özellikle kalp ve diyabet hastaları oruç tutacaklarsa ilaç alımlarını aksatmadan yapmalılar. Teravih namazı kılan vatandaşlarımızın ise iftarda çok fazla yemek yememelerini öneriyorum. Çünkü o eforla özellikle aşırı kilolu ve kalp hastalarında kalp krizleri gelişebilir.”

Haberin Devamı


Yağmur, zayıflamak uğruna iftardan hemen hemen sonra yapılan sporu doğru bulmadığını, iftardan 3-4 saat sonra yürüyüş yapılması önerisinde bulundu.

 

İFTARDA İÇİLEN SOĞUK SU GAZ VE HAZIMSIZLIK YAPIYOR

 

Hastane Diyetisyeni Dilşah Kolçak ise, iftarın ılık bir bardak suyla açılması gerektiğini, içilecek soğuk suyun bütün gün boş olan midede gaz ve hazımsızlığa neden olduğunu bildirdi.


Ilık suyun ardından bir kase çorba ve 5 kaşık sebze yemeği tüketilmesinin doğru bir başlangıç olacağını belirten Kolçak, yaklaşık 30-40 dakika sonra ise küçük porsiyonlar halinde ana yemeğe geçilmesi gerektiğini kaydetti.


Ramazanda posalı, tam tahıllı ekmek ve yüksek proteinli besinlerin tercih edilmesi gerektiğine de değinen Kolçak, şu önerilerde bulundu:
“Önemli olan bütün iftar menümüzü aynı anda tüketmemek. 2'şer saat arayla beslenmek. Ramazan'da öğün sayısı genellikle 1 veya 2'ye düştüğü için metabolizma hızımız iyice düşüyor. Bu nedenle de kilo alıyoruz. Az ve sık beslenirsek kilo kontrolümüzü de sağlamış oluruz. Baklava türü ağır tatlılar yerine sütlü tatlılar, sahurda da tam tahıllı ekmek, yumurta, süt, yoğurt gibi besinler tercih edilmeli. Ramazan'da mutlaka en az 2,5-3 litre su tüketilmesine özen göstermeliyiz.”
Kolçak, genellikte iftardan sonra uyuma eğilimi oluştuğunu, yemeğin üzerine uyunduğu zaman reflünün gelişebileceğini de sözlerine ekledi.

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!