Ramazan geldi hoşgeldi

İyi niyetle, temiz kalple, sadece Allah rızası için tutulacak oruçları, yapılacak ibadetleri, fakir fukaraya gösterişsiz yapılacak yardımları Allah kabul etsin.

Ancak Türkiye'de ramazan ayı böyle olmuyor. Öteki kesim (Sömürücü kesim) hemen öne çıkıyor.

Kutsal ramazan din sömürüsünün, oy avcılığının, gösterişin zirveye ulaştığı bir olaya dönüşüyor...

Çünkü siyasetçi takımı ile din baronları, kutsal ramazan ayını, müminlerin temiz inançlarını, Allah sevgisini ve Allah korkusunu utanmadan, sıkılmadan sömürüyor. Hep böyle oluyor.

* * *

Şimdi bir ay boyunca izleyin, neler göreceksiniz.

1- Siyasetçiler, partiler, belediye başkanları medya kuruluşlarına önceden haber gönderecek: ‘‘Sayın başbakanımız (veya bakanımız, başkanımız, eşleri vesaire) bugün gecekonduda iftar açacak.’’ Gazeteciler verilen adrese götürülecek. Siyasetçi orada, medyanın önünde hiç utanıp sıkılmadan göstermelik oruç bozacak. Bol bol poz verecek. (Yemekler daha önceden gecekonduya getirilmiş olacak!)

2- Türkiye'nin pek çok yerinde kamu kuruluşlarının yemekhaneleri öğle saatlerinde ‘‘onarım-tadilat’’ veya başka gerekçelerle kapatılacak. Oruç tutmayanların yemek yemesi böyle önlenecek.

3- Oruç tutmayan kamu görevlilerine, öğrencilere ve sokaktaki vatandaşa birileri ters ters bakacak. Bazıları sözlü tacize, fiili saldırıya uğrayacak. Pekçok yerde lokantalar iftara kadar kapatılacak, içki satışı baskılarla yasaklanacak.

4- Zengin takımı ve çeşitli kuruluşlar beş yıldızlı otellerde, lüks restoranlarda görkemli iftar sofraları kuracak. Oruçlu oruçsuz bütün davetliler buralara gelip kuş sütü eksik sofralarda karnını doyuracak. Faturalar vergiden düşülecek. Bu yemeklerde bir yanda oruç bozulurken, aynı zamanda ihale kotarılacak, iş bitirilecek, siyasetçilere ve iktidar mensuplarına bol bol yalakalık yapılacak.

5- Fakir fukara için belediyeler yine iftar çadırı kuracak. Yerel seçimler yaklaşıyor. Bu yolla hem oy avcılığı yapılacak, hem de hırsız belediye başkanları ve yöneticileri Allah'ı kandırarak günahlarını affettirecek!

Zenginler beş yıldızlı yerlerde iftar açarken, ahaliye çadırlarda beleş kuru fasulye pilav verilecek.

6- Evlere iftar paketleri gönderilecek, zamanı geldiğinde karşılığında oy istenecek. Fakir fukaraya mahallede hediye paketi dağıtılacak. Dağıtım için medyaya haber verilecek, kameraman ve muhabir istenecek, yardımlar kişisel gösteriye, reklama dönüşecek.

7- Bazıları göstermelik, korkudan, baskıdan veya kilo vermek için oruç tutacak.

8- Temiz Müslümanları sömüren din baronları malı yine götürecek.

9- Kola reklamlarında din ticareti başladı bile. Ekranda karşımıza çıkan kovboy şapkalı Amerikalı, ezandan, iftardan söz edip firmasına para kazandırma yolunda. Paranın dini imanı yok!

10- En başta TBMM, pek çok kamu kuruluşunda çalışma saatleri değişecek. Türkiye, bir ay boyunca iftar saatini bekleyen dikkati dağınık, yorgun, bitkin, uykulu siyasetçi takımı ile onların adamı bürokratlar tarafından yönetilecek. İftarı bahane eden kamu görevlileri işten erken kaçacak.

11- Kutsal ramazan boyunca Allah'ı aldatmaya kalkışanların sayısında her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük artış olacak.

12- 11 ay boyunca günah işleyenler, her türlü ahlaksızlığı yapanlar, bir ay oruç tutunca bunların affedileceğini zannedecek. Allah'ı kandırma süreci hız kazanacak.

Gerçek müminler, inançlı Müslümanlar bu olanlara şaşırıp kalacak.

Bu yazıda fal bakmadım, müneccimlik taslamadım. Şu yazdıklarımın tümünün doğru olduğunu ramazan boyunca göreceksiniz... Ve daha neler neler göreceksiniz.

* * *

Emin Çölaşan'ın notu: Sevgili okuyucularım, dün Ankara'da devletin gözünün önünde çok yönlü bir referandum komedisi oynandı. Hukuk, mahkeme kararları ve tüm yönetim ilkeleri ayaklar altında çiğnendi.

Yarın pazartesi. Yazı günüm değil ama burada yazım çıkacak... Çünkü bu komediyi, bu hukuksuzluğu gün geçirmeden yazmak, belgelemek gerekiyor.