Raksetmeyiniz!

Annemle babamın beni hangi gün ve hangi şartta vücuda getirdiklerini bilmiyorum ama, pazar ya da pazartesi gecesi olmadığı, bir de annemin rızası dışında cima yapmadıkları kesin.

Pazartesi gecesi yapsalardı hafız,

Pazar gecesi yapsalardı kapkaççı,

Annemin rızası dışında olsaydı ahmak olacaktım. Halbuki değilim.

Sizin haberiniz yoktur bunlardan. Başucunuzda Haydar Dümen'in kitaplarını bulundurursanız, tabii haberiniz olmaz. Oysa ne kitaplar var...

Allah bilir siz sevişirken öpüşüp konuşuyorsunuzdur da. Çocuğunuz sağır dilsiz olurmuş, bakın benden söylemesi.

Ana babanızın kıymetini bilin. Bugün her biriniz birer dillidüdükseniz bunu onların yataktaki ketumluğuna borçlusunuz. ‘‘Bizim çocuklarımız da her şeşe rağmen dillidüdük’’ diyorsanız, verilmiş sadakanız varmış, ne diyeyim.

*

Allah eksikliklerini göstermesin, gün geçmiyor ki biri çıkıp kadının hal ve gidişatını veya yatak odalarımızı kurcalamasın.

Bir bakıyorsunuz yukarıdaki satırlara sebep olan bir yayın çıkmış ortaya, bir bakıyorsunuz bir köşe yazarı fetvamsı tavsiyelerde bulunmuş.

Misal Milli Gazete yazarı Mehmet Talu geçenlerde ‘‘Kırıtarak yürümeyiniz’’ ve ‘‘Mücevherlerinizi, bilezik vesairenizi gizleyiniz’’ buyurdular.

Ah Sayın Talu, çok önemli bir konuya parmak bastınız!

Bunlar değil bileziklerini gizlemek, ayak parmaklarına bile yüzük takmaya başladılar. Hayır, üzerine çorap giyseler mesele yok, incecik bantlı ayakkabılar giyip adeta ‘‘Nah işte yüzükler bunlar’’ diye bağırıyorlar.

Kıvırtarak yürümek ne demek Sayın Talu... Sırf yürürken kıvırtsalar iyi. Oturdukları yerde bile kıvırtır hale geldiler. Uykuda bile durduklarından şüpheliyim.

Dediğiniz gibi sokağa çıkmaları sakıncalı ama ben sokağa çıkmalarına razıyım. Sokakta en fazla üç beş kişi görecek. Oysa bunlar televizyona çıkıyorlar. Parmaklarında yüzükler, kollarında bilezikler... Öyle kıvır kıvır... Sormayın Sayın Talu.

*

Ben en çok Diyanet'in durup durup verdiği fetvaları seviyorum.

Yalnız sonuncusunun ucu bana dokunduğundan biraz keyfim kaçtı.

Kadın kısmı, kocası, babası ve kardeşi dışındaki erkeklerin önünde raksetmemeliymiş.

‘‘Sana ne, sen rakkase misin?’’ diyeceksiniz. Hayır ama sahnede söylediğim şarkının ritmine uygun olarak sağa sola sallandığım olmuştur. Hatta aranağmelerde basbayağı oynamışlığım, kendi eksenim etrafında dönmüşlüğüm falan da var.

Ve seyredenlerin hiçbiriyle akrabalığım yok. Gerçi seyircimi her zaman dünya ahret kardeşim olarak görmüşümdür ama, fetvadan çıkardığıma göre, öyle yağma yok, hepsiyle nikáh düşüyor.

Aldı mı beni bir korku.

Yine de Allah razı olsun Diyanet'ten. Durumdan haberdar etmeseydi yarın daha ileri gidip göbeğimi bile titretirdim belki.

Zararın neresinden dönülse kárdır.

Hadi ben neyse de... Zaten oynamaya pek meraklı değilimdir ama, kapı gıcırtısında bile yerinde duramayan yurdum insanının durumu ne olacak bilmiyorum.


mış-muş

Sağlıkta son ülkeymişiz.

Yok yahu! Katiyen inanmam.

Seda Sayan İngilizce öğrenecekmiş.

Tabii onun konuştuğu dilin İngilizce'de karşılığı varsa.

Apo örgütün yeni ismini beğenmemiş.

Ben de beğenmedim. PDG daha uygun olurdu. Partim Dağlarda Gezer.
Yazarın Tüm Yazıları