Puan, vicdan, hakem

Aslında bu yazının ilk cümlesi “Galatasaray puanı zerre kadar hak etmedi” olacaktı.

Fikrim değişmiş değil. Galatasaray dün Milan Baros’un el marifetiyle attığı golle haksız kazanç elde etmeye kalkıştı.

Ayıp!

Bir bütün olarak Galatasaray’ı, takıma bir kimlik kazandırmakta bariz güçlük çeken Teknik Direktör Skibbe’yi veya Youla’nın attığı ilk golde utanç verici bir performans sergileyen sarı kırmızılı defans oyuncularını hedefe koymak kolaycılık olur.

Çünkü dünkü futbol dramının 1 numaralı sorumlusu hakem Fırat Aydınus’tu.

Eskişehirspor’un attığı ikinci golle ilgili tartışmaya girmeyeceğim bile. Ne olduğunu “Anladım” desem yalan konuşmuş olurum.

Fakat sadece Baros’un elle attığı utanç verici golü iptal etmeyişi bile Aydınus’un vasatın altında bir hakem olduğunu gösterir.

Maça gelince...

Galatasaray puanı zerre kadar hak etmedi.

Yani fikrim değişmiş değil. Puanlar oturduğunuz yerde kucağınıza düşmüyor.

Dün Galatasaray oyunu kazanabilecek bir irade gösteremedi.

Maçı kazanması ancak rakibinin mağlubiyeti kabullenmesi durumunda mümkün olabilirdi.

Eskişehirspor kolaycılığa izin vermedi, gücü yettiğince mücadele etti ve hakkı olan puanlarla sahadan ayrıldı.

Vicdan ve puan mücadelesinden Eskişehirspor’un galip çıkması Fırat Aydınus’u aklar mı peki?

Cevabı size bırakıyorum.