Projesi kitaplara girdi ödüller kazandı

Yalova yeni ve büyük bir kültür merkezine kavuşuyor: Raif Dinçkök Kültür Merkezi. Her şey Akkök Grubu’nun, 1969’dan bu yana faaliyet gösterdiği Yalova’ya bir kültür merkezi kazandırmak istemesiyle başladı.

Haberin Devamı

Ayça Dinçkök büyükbabasının ismini verdiği mekanın tasarımı için, Türkiye’nin önde gelen mimarlarından oluşan üç ayrı mimarlık atölyesinden projeler aldı. Sonunda Emre Arolat Mimarlık Atölyesi’nin projesine karar verildi. Bu projenin bir özelliği daha var: Henüz hayata geçirilmeden önce ‘1000 Ideas by 100 Architects’ (100 Mimardan 1000 Fikir) kitabına girdi. ‘2010 Avrupa Gayrimenkul Ödülleri’nde derece aldı

EMRE AROLAT (PROJENİN MİMARI)
İki zıt varoluşu barındırıyor

Yalova bir yüzüyle doğa kenti. Endemik bitkiler, bunların insan eliyle titizlikle yetiştirildiği, sergilendiği, ticari olarak değerlendirildiği alanlar... Burada öne çıkan renkli, neşeli ve canlı bir dünya var. Aynı zamanda, bir yanıyla da endüstri kenti. Kuşkusuz bu yüzünün oluşturduğu varoluş biçimi, diğeri kadar sorunsuz değil. Neşeli ve canlı olduğu da iddia edilemez. Onun yerine hayatın daha meşakkatli yanlarından, emekten ve terden söz edilebilir. Birbirine tamamen zıt olan bu iki varoluş biçiminin bu kentte iç içe geçtiğini, birbirinden beslendiğini söylemek yanlış olmaz.

Haberin Devamı

DIŞ CEPHESİ TÜL GİBİ

Yapının, bir kültür merkezi olarak sözü edilen ruhun egemen olduğu kentle ve kentliyle kuracağı ilişkinin biçimi, tasarımımın ana damarı olarak ortaya çıktı. Pırıltılı ve afili malzemeler yerine dış cephe kaplaması olarak tasarlanan ve dirençli yapı çeliğinden elde edilen delikli plakaları paslı yüzeyleriyle kullandım. Bu da yapının yeni olma halini, hatta yabancılığını bir yana bırakmasını sağladı. İçeride yer alan yüzeylere büyük ölçekli dijital baskılarla sıvandı. Dış cephe tıpkı bir tül perde gibi, yüzeyin akşam saatlerinde kaybolmasını ve iç alanın algılanabilmesini sağlıyor. Metal tül, rüzgarın, yağmurun veya güneşin olumsuz etkilerini dışarıda bırakıyor. Ben mimariye ve çevreye; sadece iyi tasarlanmış ve güzel yapılar inşa etme görüşünde değilim. Yapıyı insana, kente ve doğaya dair bir görüş üretme, mekanı kurmaya yönelik düşünce geliştirme yolundayım.

AYÇA DİNÇKÖK (AKKÖK ŞİRKETLER GRUBU İCRA KURULU ÜYESİ)
Fabrika gibi tasarım hayal ediyordum

Haberin Devamı

Büyükbabam Raif Dinçkök Türkiye’nin sanayi hayatına 1952’de atıldı. İstanbul Sanayi Odası’nda yaptığı hizmetlerin yanında iş dünyasında hatırlanan bir kişi oldu. Ben, 21 yaşıma kadar büyükbabamı tanıma fırsatını buldum. Üzüntüm, iş hayatına katıldığımda yanımda olmamasıydı. Çok babacan ve pragmatik bir insandı. En önemlisi tüm işlerimizin tohumunu kendi başına atmıştı. Bugün bizleri buralara onun heyecanı, tutkusu getirdi. 40 yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiğimiz Yalova’da kent ekonomisine katkıda bulunmakla yetinmeyip, Yalovalıların sosyal ve kültürel hayatına katkıda bulunabileceğimiz bir proje üretmek istedik. Binanın temelini Şubat 2008’de Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay’ın katılımıyla attık. Tasarımını bir fabrika gibi hayal ediyordum, sanayiyi andırmasını istedim.

Haberin Devamı

ÜRETİM MUTLU EDİYOR

İş hayatım boyunca beni her zaman en mutlu eden ortam üretim ortamı oldu. Vücuduma o enerjinin dolduğunu hissettim hep. Buranın tasarımından da beklentim buydu. Şu anda, Emre Arolat’ın projesiyle tam istediğim gibi bir tasarıma ulaştık. Kültür merkezi henüz kapılarını konuklarına açmadan önce, önemli gelişmelerle gündeme geldi. Öncelikle dünyanın en ünlü mimari projelerinin derlendiği ‘1000 Ideas by 100 Architects’ (100 Mimardan 1000 Fikir) isimli kitapta, merkezin tasarımcısı mimar Emre Arolat’ın yedi projesinden biri bizimkiydi. 24 Eylül 2010’da Londra’da, ‘2010 Avrupa Gayrimenkul Ödülleri’nde, ‘Ticari/Rekreasyon Yapıları’ kategorisinde Avrupa’nın en iyileri arasına girdi.

Haberin Devamı

8 BİN METREKARE KAPALI ALAN

10 bin metrekare yüzölçümündeki arsa üzerinde inşa edilen ve 4 bin metrekare alan üzerine oturan, dört yapı bloğu ve yapı bloklarını saran bir zarf yapısından oluşan kültür merkezi, bloklar arası yürüme yolları, fuaye, sergi, seyir ve teras alanlarıyla birlikte yaklaşık 8 bin metrekarelik kapalı alanı kapsıyor. 6 bin metrekarelik alana yayılan bölümse peyzaj ve bahçe alanı olarak tasarlandı.

DEKO-ÖNERİ

Eğer evinizdeki seramikleri yenilemeyi düşünüyorsanız pek çok farklı yol var. Renklerini değiştirmeyi istiyorsanız epoksi esaslı astar boya, poliüretan vernik cila yardımcı olabilir. Seramiklerinizi temizledikten sonra tüm yüzeyi tek renge boyamak en iyi tercih. Sadece derzlerin rengini değiştirmek istiyorsanız, bunun için de piyasa bulunan derz dolguları kullanabilirsiniz.

ÇIKIYOR

Haberin Devamı

* Deniz objeleri, özellikle turkuaz rengi olanlar eskitme mobilyalara renk katıyor

İNİYOR

* İçi kokulu çiçek dolu vazo ve tabaklar

O’NUN EVİNİN VAZGEÇİLMEZLERİ

VOLGA TAMÖZ (Prodüktör)

* Piyano
* TV koltuğu
* Bahçemdeki hamak
* Kızımın oyuncakları
* Konser DVD’lerim

Yazarın Tüm Yazıları