Programlar rafa, sele dikkat

Öncelikle bu hafta sonunda açık hava programlarını unutun, zira bırakın açık hava programlarını, uyarılarla dolu bir hafta sonu hava durumu girişi okuyacaksınız.

Son bir haftayı geçirdiğimiz bahar tadındaki hava yerini, tekrar mevsim gerçeklerine fırtına, soğuk ve sağanak yağışa bırakıyor. Üç önemli başlık var. Birincisi fırtına; tüm denizlerimizde etkili olacak, poyraz yönünden beklenen fırtına denizcilere ve kıyı şeridine yakın ve yüksek kesimlerde problemlere yol açabilir. İkincisi soğuk hava; sıcaklıklar kuvvetli bir şekilde azalıyor, Marmara’da 12-13 derecelere iniyor, Karadeniz ve İç Anadolu’nun yükseklerine karla karışık yağmur ve kar tekrar gelebilir. Üçüncüsü ve en tehlikelisi su baskınları; Marmara, İç Anadolu, Karadeniz ve Akdeniz’de su baskını riski var. Özellikle Doğu Karadeniz’e dikkat diyoruz, zira bölgede tehlike su baskınlarının ötesinde, sel şeklinde görülebilir.

Sanırım bir çok kişi bayramla ilgili bilgi bekliyor ancak şimdiden bayram ile ilgili söyleyeceklerimiz yanıltıcı olabilir, zira sonbaharda uzun vadeli tahmin vermek riskili, hele bayram için çok riskli :)

*

Komplo teorilerine her gün bir yenisi ekleniyor. Adlarına komplo teorisi diyoruz ama, biz ‘vay be ne senaryolar yazıyorlar’ derken bunların bir çoğu gerçekleşiyor. ABD ve Rusya’nın elindeki yüksek teknoloji dedikoduları (bunların bir çoğu zamanla dedikodudan çıkıp, gerçeğe dönüyor) son günlerde ABD’yi vuran tayfunlar sebebiyle iyice zirve yapmaya başladı. Bir amerikan kanalının meteoroloğu çıkıp, ‘Bu yıkıcı tayfunların nedeni Rusya’dır, zira 1970’lerden buyana iklim kontrol çalışmalarını yapıyorlar, iki vurucu tayfunun da Rus adları olan Katrina ve Rita’ya denk gelmesi de bir tesadüf değil’ açıklamasını yapınca, ‘Zaten yaşanmaz hale gelmeye başlayan atmosferimiz üzerinde bir de ülke menfaatleri için oyunlar mı oynanıyor?’ gibi sorular iyice artmaya başladı. Takip edenler bilecektir, Rusya’nın 1970’lerden buyana iklim kontrolü üzerine yaptığı çalışmalara karşılık ABD’nin başlattığı HAARP projesi var. Hatta burada düşük maliyetle büyük bir güç elde edilmesi üzerine HAARP’ın ‘Yıldız Savaşları’ projesinin de önüne alındığı gizlenen bir şey değil. Belki bir çok kişi biliyordur, HAARP projesinin amacı; güçleri atom bombasının binlerce katı büyüklüğündeki hava sistemlerini, dolayısıyla atmosferin enerjisini kontrol edip, istenen bölgelere yönlendirebilmek ve yine istenen bölgedeki iletişim ağlarını çökertebilmek. Bu projeler ne aşamada tabii ki bilemiyoruz ama büyük bir gizlilikte yapıldığı kesin. Öte yandan Amerika, Rusya’nın, Rusya Amerika’nın çalışmalarını bilmezken, yada dünyaya bu şekilde lanse ederlerken bizim net şeyler söylememiz pek mümkün değil, ancak tahrip gücü bu denli yüksek tayfunların ard arda gelmesi, tayfunların isim benzerlikleri ve teknolojik gelişmelerde gövde gösterilerinin ayyuka çıktığı bir dönemde dünya devlerinin uzun zamandan beri iklimi kontrol üzerine çalışıp, sonuç almış olacaklarını düşünmek sanırım bir ütopya olmamalı. ABD ve Rusya’nın, dünya ile paylaştıkları bilgilerin çok üzerinde teknolojileri üretebilecekleri konusunda sanırım hepimiz hemfikirizdir. Hatırlarsınız bundan yıllar önce ABD, Rusya’da bir parkta gazete okuyan bir insanın gazetesinin manşetini yayınlamıştı. Hatta okuyan kişinin göz retinasını inceleyebiliriz diyorlardı. İnternet aracılığıyla dünya ile paylaşılan bilgilere de hepimiz şahidiz. Kişisel düşüncem, bunlar kesinlikle hayal ürünü yada komplo teorisi değil, gerçek olma ihtimalleri hayli yüksek projeler.
Yazarın Tüm Yazıları