Popvirüs

Lale BARÇIN İMER
Haberin Devamı

Sorular, sorular

Aradan epey zaman geçti ama söylemeden, daha doğrusu sormadan edemeyeceğim... Şu Eurovision meselesi... Hani geçtiğimiz ay gerçekleşti... İsrail'de... Hani ülkemizin tartışmalı bir şarkı ile ‘‘torpilli’’ giden ekibimiz. Ne oldu, ne kazandı?... Başları göğe mi erdi? Sokakta 10 kişiye sorsanız, dokuzu Türkiye'yi temsil eden şarkının adını hatırlamıyordur bile... Ya da kaçıncı olduğumuzu. O halde bütün bu ‘‘tantana’’ kime ne kazandırdı? Sahi bu yıl Türkiye'yi temsil eden şarkının adı neydi?...

‘Post modern’ türkücülere ne oldu?

Daha bir kaç ay öncesinden, belki geçtiğimiz yılın ikinci yarısında patır patır döküldüler müzik piyasasının ‘‘dengesiz dönen’’ çarkına ‘‘post modern’’ türkücüler... ‘‘Eskiler yapamadı biz yaptık... Gençlere türküleri sevdirdik...’’ diye... Peki ya şimdi neredeler?... Hesaplar tutmadı galiba... Eeee... popülarite gelip geçici bir şey... Aralarında galiba ‘‘aslanlar gibi’’ ayakta kalacak bir tek Kubat var. Yeni albümünden sunduğu örnekler bunu gösteriyor. Kaldı ki, önce ‘‘türkü dinlememiş’’ veya önemsemeyen bir kesimin takdirini kazanan yegane isim de Kubat zaten...

Satışlar ne diyor?

Baharın gelmesiyle birlikte ard arda piyasaya sürülen pek çok albüm var. Yeni isimlerin yanı sıra iddialı isimlerin de yeni albümleri vitrinleri süslüyor. Klipler ‘‘pahalı ücretler’’ karşılığında kanallarda dolaşıyor. ‘‘Kasetlerin’’ kahramanları o program senin bu program benim diyerek koşuşturuyorlar... Ama sadece bu kadar... Peki ya satışlar ne diyor?... Çarşıya, yani Unkapanı'na sorduğunuzda yine malum ‘‘yaprak kıpırdamıyor’’... En iddialı albüm bile 100 bini zor görüyormuş!

Bu piyasa ‘‘adam’’ olur mu?

Yıllardır bu soruyu sorup duruyoruz... Evet, ‘‘çark’’ bir şekilde gidiyor. En sevdiğimiz şeyi yapıp, ‘‘idare ediyoruz’’ işte... Ama daha gelişmiş ülkelerde yürüyen, işler bizim piyasamızda asla yürümüyor. Korsan, telif, prodüktörlük gibi unsurların asla sağlıklı işlemediği, bazı güçlerin belirli ‘‘tekel’’lerin elinde olduğu bir piyasa zaten nasıl adam olur ki. Bu kadar karmaşanın içinde yine bazı iyi yapımların çıkmasına şükretmekle yetinmemize şaşmamalı...

Müzik tüketicisi ne istiyor?

Müzik şirketleri hep aynı bir milyon insana satabilecekleri albümler yapmaya çalışırken acaba ‘‘müzik tüketicisinin’’ gerçekten ne istediğini düşünüyorlar mı? Ülkemizde bu yönde hemen hiç araştırma yapılmıyor. Oysa gelişmiş sektörlerde şirketler bu tür araştırmalara büyük önem veriyor. Bizde ise galiba daha bir kaç ‘‘yüzyıl’’, ‘‘ya tutarsa yöntemiyle’’ albüm yapılacak!

Yapımcıların kafalarından ne geçiyor?

Vallahi galiba hala ‘‘para para para’’ geçiyordur ama son yıllarda aralarından pek azı bu düşünü gerçekleştiriyor. Akıllı olan, akıllı yatırım yapan ya da sadece şanslı olan. Ya diğerleri... Evet, bir gidin bakın Unkapanı Müzik Çarşısı'ndaki yapımcılara... Şimdilerde oturmuş bence ‘‘Biz nerede yanlış yaptık’’ diye düşünüyorlar. Şaka bir yana şu ortamda kafalarından neler geçtiğini en merak ettiğim onlar, yani yapımcılar...

Yazarın Tüm Yazıları