Polis ne yapmalı?

Diyor ki:

- Devlet otoritesini Diyarbakır’da niye sağlamıyorsun? 1 Mayıs günü İstanbul’da her türlü zorbalığı yapacaksın, sonra Diyarbakır’da kedi gibi olacaksın.

Sahiden iyi yakalamış.

Yeter ki “kedi gibi değil, aslan gibi” davrandığı zaman polisin arkasında dursun.

***

Sevgili okuyucular.

Sizce polis’in 1 Mayıs’taki tavrı mı doğru, Diyarbakır’daki tavrı mı?

Yoksa ikisi de yanlış mı?

Ne yapsın bu polis?

Taksim’e giriş yasak olduğu halde göstericilerle birlikte Taksim’e mi yürüsün?

Yürüsün ama bu da bir tür kedileşmek değil mi?

- Aman, olay çıkmasın.

Haklısınız.

Polis müdahale ederse olay çıkıyor. Müdahale etmeyip sadece seyretsin ki olay çıkmasın... Hatta suç işleyenlere -suçu rahat işlesinler diye- bekçilik etsin... Oh, ne alâ... Olay yok.

Halbuki asıl olay bu... Devlete karşı koymak. Hem de devlet eşliğinde.

- Efendim, Taksim niye yasak?

O ayrı bir konu.

***

Gelelim Diyarbakır olaylarına.

Alenen suç işleniyor. Devlete meydan okunuyor. Hatta isyan provaları var.

Bu durumda polis ne yapmalı? Bilmem ki... Böyle olaylarda acaba Avrupa Polisi ne yapar?

O ne yapıyorsa bizimki de aynen yapmalı.

Evet ama, sonunda herşey polise fatura edilmeyecek mi? Bilmem ki... Böyle olaylarda acaba Avrupalı Siyasetçi ne yapar?

Sağcı veya solcu, iktidar veya muhalefet ne yapar sahi?

İşte... o ne yaparsa, bizimki de aynen yapmalı...

Peki mümkün mü?

Polisin arkasında -Baykal dahil- böyle bir güvence var mı?