Play!..Boy

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Dünyada üç tip porno filmi vardır.

Birincisi normal cinsel ilişkinin gösterildiği filmlerdir.

Üç veya dördü geçmeyen pozisyonda cinsel birleşme gerçekleştirildikten sonra film yaklaşık 20'şer dakikalık bölümlerde anlamsız bir med/cezir eylemi halinde sürer.

Bu filmlerde tabii ki öyle fazla konuşma filan da yoktur.

Bu tür porno filmlerde rol alan kadınlar sadece ‘Oh, 0h’ erkekler de sadece ‘Ja, Ja’ diye arada bir bağırırlar.

Her 20'şer dakikalık bölüm erkeğin orgazmı ile sona erer ve bunun gerçekten olduğunu seyircinin görebilmesi için de görsel estetik açısından hiç de çekici olmayan bu olay seyirciye yakın çekimden gösterilir.

Sonra bir öncekine tıpatıp benzeyen ancak bu kez de değişik insanların cinsel orqanlarından oluşan sahneler ekrana gelir. Kısır döngü tekrarlanır.

Bu filmleri seyrederken gerçekten tahrik olabilenler var mı bilemiyorum?

Ancak ben bunlardan seyrederken, oynamakta olan gidip gelme olayının beşinci dakikasında Beavis ve Butthead ikilisinden Butthead'in televizyonda rock konseri seyrederken düştüğü ruh hali içine düşüyorum.

Yani gözlerim yuvarlaklaşıyor, surat ifadem daha da aptallaşıyor ve evet uykum geliyor.

Benim en acıdığım insan tipi 40 yaşını aştığı halde hâlâ bu tür filmlerden bahsederken heyecanlanan erkeklerdir.

***

İkinci porno filmi türü çok daha kalitelidir.

Bunlarda çeşitli seksüel fetişler, belirli bir estetik anlayışı çerçevesinde sunulur.

Bunları izleyen ve hoşlananlar tamamen normal insanlardan oluştuğu için bu tür üzerinde fazla durmak ihtiyacını görmüyorum.

***

Üçüncü tür porno ise ‘soft’ yani ‘yumuşak’ olarak bilinen pornodur.

Bunu medeniyetin başına bela eden teşkilatın adı Playboy'dur.

Soft-porno, ilk kategoride yer alan vulgar pornodan bile çok daha sıkıcıdır.

Çünkü:

1- Soft-porno'da rol alan kadın ve erkekler ne yazık ki konuşmaktadırlar. Soft porno tanımı gereği ne yukardaki ilk kategori ne de ikinci kategoridekiler gibi olmamak zorundadır.

Bu nedenle de kabul etmelisiniz ki işi son derece zor ve hatta imkânsızdır.

Düşünsenize, iki saatlik filmde ne ilk kategoride olduğu gibi tamamen anlamsız şekilde zaman doldurmanıza izin var, ne de ikinci kategoride olduğu gibi kaliteli bir şekilde.

O zaman ne yapıyor soft pornocular? Evet bildiniz, tanım gereği zekâ yaşı katiyen yüksek olmayan birtakım genç kadın ve erkekler siyasetten felsefeye, fizikten araba tamirine kadar birçok konuda fikir bildiriyorlar.

Gerçi bunların bazılarının söyledikleri bizim bazı köşe yazarlarından çok daha ilginç ama bu da onların değil bizim köşe yazarlarının sorunu.

Böylece siz birkaç dakikalığına soyunuk kadın görebilmek için dünyadaki en anlamsız fikirleri dinlemek zorunda kalıyorsunuz.

Televizyonun sesini konuşan kadınlar soyununcaya kadar kısmak da bir anlam ifade etmiyor, çünkü kamera konuşmayı kafa çekimi yaparak verdiği için, sesiz ağız oynatan kafalar da hiç estetik olmuyor.

***

2- Soft-pornoda da normal seksüalite ağırlıklı olarak işlenir. Ancak onların ilk kategorideki pornodan farkı, seks yapılan mekânlardaki zengin çeşitlemeleridir.

Sadece bir gece boyunca Playboy TV'yi izlerseniz, verdikleri söylevlerden sonra nihayet soyunmaya karar veren çiftlerin bunu yatak odası dışında aklınıza gelebilecek her türlü mekânda yapmayı tercih ettiklerini görürsünüz.

Bu açıdan yüksek dağların zirveleri, halk otobüslerinin arka koltukları, armut ağacının tepesi, mikrodalga fırının içi ve daha nice mekânlar bunlar için seks yapıyormuş gibi davranma mekânlarıdır.

Dikkat ederseniz ‘yapıyormuş gibi’ dedim, nüansın farkına varmadıysanız varın.

Üstelik bu kız ve oğlanlar atletik yapıda oldukları için aklınıza gelen ve gelmesi mümkün olmayan bütün akrobatik pozisyonları da zincirleme olarak denemektedirler.

Bu açıdan bakıldığında soft-porno, tahrik edici olamasa dahi en azından insanlarda sirk izleme keyfini tatmin ederek hiç olmazsa bir işe yaramaktadır.

***

3- Playboy TV'deki kızların bir ilginç özelliği de çıplak vücutlarına hiç durmadan bazı maddeler dökmeleridir.

Benim yaptığım tespitlere göre en çok rağbet gören yıkanma maddesi süttür.

Bunun dışında çeşitli boyalar, sıvı yağ ve bal da dökülür kadınların vücutlarına.

Hem de ne dökmek, bildiğiniz gibi değil!

Yani benim de bu tür konularda fazla tutucu olduğum söylenemez.

Vücuda damlatılan birkaç damla yağı, balı ve hatta çok özel durumlarda birkaç damla erimiş mumu bile kabul ederim.

Ama Playboy TV'dekiler en azından birkaç kilo sütü veya balı kadına dökmeden tatmin olmuyorlar.

Zaten bence sadece bu nedenle de Playboy TV'deki seks sahneleri sürekli olarak yatak odasının dışında çekiliyor.

Çünkü yatak odasında bu kadar süt dökülse aşağı katları mutlaka sel basardı ve bu da komuşular açısından son derece tatsız bir ortam olurdu.

Sonuç olarak Cine-5 bu işe başladı ama tamamen yanlış yerden başlayarak millette zaten az gelişmiş olan seksüel fantezi olayına etkisi uzun yıllar geçmeyecek bir son darbe daha vurdu. Kendilerini kınıyorum.

Yazarın Tüm Yazıları