Kendi raporumuz önemli

Güncelleme Tarihi:

Kendi raporumuz önemli
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2012 00:00

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, bugün AB Komisyonu tarafından açıklanması beklenen Türkiye İlerleme Raporu hakkında, “Bu rapor bir karne değildir. Bizim için önemli olan yıl sonunda bizim kendi yayımlayacağımız rapordur” dedi.

Haberin Devamı

Bağış şöyle konuştu:

“Şu anda Türkiye’nin tanımadığı, diplomatik ilişkileri olmayan bir ülkenin dönem başkanlığı içerisinde yayımlanacak bir raporun Türkiye’ye methiyeler belirtmesini beklemek çok inandırıcı olmaz. Maalesef AB içerisinde adeta bir at pazarlığı süreci yaşanıyor. Bu raporda 27 ülkenin içerisine katmaya çalıştığı cümlelerle Türkiye ile ilgili ikili ilişkilerinden doğan hassasiyetlerini yansıtma çabalarıyla karşı karşıyayız. Türkiye’deki farklı çevrelerin, normalde hiçbir diyaloğa girmemeye özen gösteren çevrelerin de bu raporu olumsuz bir şekilde etkilemek için Brüksel’de birlikte lobi yaptıklarının da farkındayız. Onun için başından söylüyorum, bu rapor bir karne değildir. Bu rapor sadece AB Komisyonu’nun Türkiye’ye bir bakışının örneklerinden bir tanesidir. Bizim için önemli olan yıl sonunda bizim kendi yayımlayacağımız rapordur”.

Haberin Devamı

Yargı ve basın konularında sert eleştiri

Önceki yıllara kıyasla eleştiri dozunun ‘daha fazla’ olduğu gözlemlenen raporda, Türk yargı sistemi, ifade ve basın özgürlüğü konusunda ‘sert ifadelere’ yer verildi. Raporda şu noktalara dikkat çekildi:

Uludere’de hava saldırısında 34 sivilin öldürülmesi ve şeffaf bir soruşturmanın yapılmaması güven kırıcı oldu.

KCK operasyonları yalnızca Kürt siyasetçileri, belediye başkanlarını ve belediye meclisi üyelerini değil medya mensuplarını, insan hakları savunucularını, sendikacıları, önde gelen akademisyenleri ve avukatları da hedefleyerek genişledi.

Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili soruşturmada yaşanan ihlaller davalara “gölge düşürdü”. Savunmanın hakları, tutuklama süresinin uzunluğu ve aşırı uzun iddianamelerle ilgili endişeler bir türlü sona ermedi.

Yeni anayasa hazırlığı sürüyor. Özellikle Kürt sorunu, insan hakları, azınlıklar gibi konularda çözümün adresi olması, demokrasi kurallarıyla da örtüşmesi gerekiyor.

Hrant Dink davasında sadece bir kişi ceza aldı, diğer tüm sanıkların ise beraat edildi.

Devlet yetkililerinin basına baskı yapması ve bazı önemli gazetecilerin görevine son verilmesi de otosansürü pekiştiriyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!