'Türkiye ve İsrail tarih boyunca dost olmuştur'
Güncelleme Tarihi:
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) eski devlet başkanı Rauf Denktaş’ın, Türkiye’nin Washington büyükelçiliği sözcülüğünü yürüten torunu Rauf Denktaş, Wall Street Journal’da yayımlanan bir makaleye cevap mektubu gönderdi.
Denktaş mektubunda, Amerikan Girişim Enstitüsü üyesi ve Wall Street Journal yazarı Michael Auslin’in, bir süre önce kaleme aldığı yazısında Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerinin “sonunun geldiğine” yönelik ifadesini yorumladı.
İşte Denktaş’ın mektubu:
9 Aralık tarihli “A Coming Sino-Turkish Axis” adlı yazısında, Michael Auslin Türkiye-İsrail ilişkilerinin “sonunun geldiğini” belirtti. Bu gerçek olmaktan çok uzak; Türkiye ve İsrail tarihi olarak dost iki ülke ve Türkiye, İsrail’in bir devlet olarak tanıyan ilk ülkeler arasında yer alıyor.
Evet, ülkelerimizi arasında yakın dönemde bazı ciddi anlaşmazlıklar yaşandı. Ancak bizler iki ülkenin bu zorlukların üstesinden geleceğine inanıyoruz. Dahası, Türkiye’nin ölümcül Carmel Dağı yangınında verdiği insani yardım, İsrail’e yönelik iyi niyetin göstergelerinden sadece biri.
ABD Başkanı Barack Obama’nın belirttiği gibi, hassas bir bölgede demokrasi ve istikrarın kalesi olarak görev yapan Türkiye, model bir ortak konumunda. Amacımız her zaman ve ileride de bölgemizde ve daha ötesinde barışa, istikrara ve refaha katkıda bulunmak olacak.
Auslin’in Çin’e yönelik endişesinin aksine, Türkiye’nin gelişen ilişkileri, Ankara'nın dünyanın dört bir yanındaki ülkelere ulaşmayı öngören politikasının bir işareti. Çin ile uzun ve karmaşık bir geçmişi bulunan ABD gibi, bir ülkeyle ilişkilerimizi geliştirmemiz bir diğeriyle olan ilişkimizin değişmesi gerektiği anlamına gelmez.
Özet olarak, Türkiye NATO’nun bir üyesi olarak çok boyutlu bir dış politikaya sahiptir ve sorumluluklarının bilincindedir.
AUSLIN YAZISINDA NE DEMİŞTİ?
Auslin, Türkiye ile İsrail’in Ortadoğu’daki otokratik ülkeler arasında bir Yahudi ve Müslüman devletin iyi ilişkiler kurabileceğini gösteren kendine has ilişkisinin sona erdiğini ve Türkiye’nin Çin ile yakınlaşmakta olduğunu belirtti.
İsrail-Türkiye ilişkilerinin 1980'lerde ve 1990’larda güçlendiğini ve özellikle Ankara ile Tel Aviv’in Suriye ve İran’dan gelen tehditlerle karşılaştıkları dönemde daha sıkı bir askeri ilişki kurduklarını ifade etti.
Auslin, bu ilişkilerin son yıllarda bozulduğunu, Türkiye'nin İsrail’e sırtını dönerek Suriye ve İran’ın dış politikalarını benimsediğini belirtti. Auslin, Gazze filosu baskınıyla, iki ülke ilişkilerinin çöktüğünü yazdı.
Başbakan Tayyip Erdoğan ile Çin Devlet Başkanı Hu Jintao arasında, karşılıklı ticareti geliştirmek için gösterilen çabalara dikkat çeken Auslin, iki ülke arasındaki ticaretin 2020’de 100 milyara ulaşacağının altını çizdi. Dahası, Türkiye ile Çin’in ilişkilerini sadece ticaret alanında değil, düzenlenen tatbikatlarla askeri alana çektiklerini belirtti.
Auslin, Çin’in Ankara’da nüfuz sahibi olmasının Washington'da ve diğer NATO üyesi ülkelerin başkentlerinde endişeye neden olacağını belirtti. Kore Yarımadası sorununda Türkiye’nin Rusya ve Çin’in safını tutması gibi beklenmedik gelişmelerin olabileceğini ifade eden Auslin, Ankara ve Tahran arasındaki yakın bağın, Tahran’ın Kuzey Kore’den füze teknolojisi temin etmesine yardım edebileceğini öne sürdü.
Bu yazı "Turkey, Israel Are Historic Friends" başlıklı makaleden derlenmiştir.
http://twitter.com/HurriyetPlanet