Piyasanın tahmini yine AKP iktidarı

ANKARA son dönemde yine, yabancı bankacıların akınına uğradı. Özellikle Londra gibi uluslar arası merkezlerde çalışıp, Türkiye’ye bakan iktisatçı ve dealer’lar seçim öncesinde uğrayıp, hem seçim nabzını tutmaya çalışıyorlar, hem de siyasi parti temsilcileri ile görüşüyorlar.

Bizim izlenimimiz o ki; AKP’nin tek başına iktidar olması ihtimalinde fazla bir endişeleri bulunmuyor ama yavaş yavaş başka iktidar ihtimalleri çıkması halinde önemli sorunlar olmayacağını da görmeye başladılar.

Önce bu dışarıdaki piyasa oyuncularının tahminlerine değinelim. Bildiğimiz kadarıyla çok sayıda ortak bahis oynanan finansçı grubu var. Edindiğimiz izlenime göre; bu bahis sonuçlarına göre dışarıdaki piyasa oyuncularının çok ağırlıklı bir bölümü, tekrar tek başına AKP iktidarı geleceğini tahmin ediyor. Bunların içinde çok büyük bölümü de Hükümet kurma sayısının biraz üstünde bir milletvekili sayısıyla AKP’nin tek başına iktidar olacağını, yani şimdiki milletvekili sayısını bulamayacağını tahmin ediyor. Çok az bir bölümü AKP’nin şimdiki milletvekili sayısına yakın bir çoğunlukla iktidar olacağını düşünüyor.

Buna karşılık yani AKP’nin tek başına iktidarının karşısında ise CHP-MHP koalisyonuna şans veriliyor. Ancak bu ihtimale şans verenlerin oranı yüzde 15-20’yi geçemiyor.

Bu oranların içerdeki piyasa oyuncuları arasında da aşağı yukarı geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Hem içerdeki hem dışarıdaki piyasa oyuncuları, kamuoyuna fazla açıklanmayan kamuoyu anketlerini de yakından izliyorlar. Görüşlerini de bu anketler ve yaptıkları temaslara göre oluşturup, tahminlerde bulunuyorlar. Bu arada banka ve aracı kurumların özel anketler yaptırdıklarını da biliyoruz.

Peki temaslarda bulunduktan sonra bu piyasa oyuncuları ne diyor?

Uygulanacak ekonomi politikaları konusunda AKP hakkında bir endişeleri bulunmuyor. Özellikle CHP’de ise muhatap bulmakta biraz zorluk çekiyorlar. Temasa geçmeye çalışıyorlar ama pek sıcak karşılanmadıklarını söylüyorlar. Bu durum da ister istemez CHP hakkında oluşturdukları fikirlere yansıyor, raporlarında bu çekimserliğe değiniyorlar.

Buna karşılık MHP konusunda ise son dönemde bazı isimlerin öne çıkıp kendileriyle yakından ilgilenmeleri, parti için tedirginliklerini gidermeye çalışmaları olumlu karşılanıyor.

Öte yandan Londra’daki piyasa oyuncularının kendi aralarından çıkan Mehmet Şimşek’in AKP’nin ekonomi kurmayları arasına katılması, AKP hakkında oluşturdukları olumlu görüşte epey etkili oluyor.

Fikirlerini bildikleri Mehmet Şimşek’in AKP kurmayları arasında yeralması bizce de olumlu ama acaba Başbakan Tayyip Erdoğan ve çevresi, Şimşek’i dinleyecek mi?

Dün CNN Türk’te partilerin ekonomi programlarını sorgulamak için yapılan programa katıldık ve konuk Mehmet Şimşek’ti. Açık söylemek gerekirse Şimşek, giderek siyasete ısınmaya başlamış. Ancak hala teknisyen yönünü gösteren açıklamalar yapıp, görüşler de belirtiyor. Umarız Şimşek bu teknisyen yönünü, siyasi yönüne, ileride de feda etmez.

Şimşek’in verimlilik üzerinde durması, mikro reformlara ağırlık vermesi, teşvik sisteminin değiştirilmesi gerektiğini söylemesi, bizce çok olumlu.

Şimşek’in, bakan olamasa bile tek başına iktidar olması halinde AKP’nin ekonomiyi yöneten ekibinde aktif olarak yer alacağı tahmin ediliyor.

Nerede olursa olsun, Şimşek’in sözünü dinletmesi, farklı bir fikir olarak ortaya çıkıp, doğruların bulunmasında rol oynaması, bizce ekonominin gidişatı açısından da önemli.

Ancak bizce buradaki asıl soru; Şimşek Başbakana ve çevresine açık açık konuşabilecek mi? Sorunun ikinci aşaması ise Başbakan Şimşek’i dinleyecek mi? Çünkü mevcut ekonomi yöneticileri, Bakan Babacan ve Unakıtan dahil, "Başbakan kızar" diye herşeyi açık açık konuşamadılar. Onun da ötesinde söylense de, örneğin şimdi "yanlış" dedikleri teşvik sistemini bizzat Başbakan inat edip devreye soktu. Bakalım bundan sonra ne olacak?
Yazarın Tüm Yazıları