Pınarbaşı Emniyet Müdürlüğü'ne saldırıya 3'er müebbet istemi

Güncelleme Tarihi:

Pınarbaşı Emniyet Müdürlüğüne saldırıya 3er müebbet istemi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 08, 2012 12:01

Kayseri'nin Pınarbaşı İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne 25 Mayıs 2012'de gerçekleştirilen ve biri polis 2 kişinin ölümüyle sonuçlanan terör saldırısına ilişkin 8 zanlı hakkında hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi.

Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Şahin'in hazırladığı ve Ankara 13. Bölge Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, sanıklardan Bakır Öztürk'ün olayda kullanılan aracı haricen satın aldığı belirtildi. Araç temin edilmesinin ardından yurt içindeki terör örgütü üyelerinin Suriye'deki terör örgütü üyelerine durumu bildirdikleri ifade edilen iddianamede, olayda ölen 2 teröristin Şanlıurfa Suruç'taki Aşağı Oylum Köyü sınırından Türkiye'ye girdiği kaydedildi.

Mahmut Denktaş'ın, ağabeyi Muhittin Denktaş'a ait araçla iki teröristi köy sınırlarından aldığı, teröristlerin getirdiği bomba düzeneğini de araca yükledikleri, daha sonra aradıkları Bakır Öztürk'ün, olayda kullanılan araçla yanlarına geldiği anlatılan iddianamede, sanıkların, iki araçla Ali Çevik'e ait eve gittikleri, burada bomba düzeneklerini saat 05.30'a kadar hazırladıkları, düzeneği ve diğer malzemeleri araca koydukları, 2 teröristin bu araca bindiği, Bakır Öztürk'ün ise Mahmut Denktaş'a ait araca bindiği ve teröristleri Gaziantep Narlı otoban gişelerine kadar götürdükten sonra ayrıldıkları ifade edildi.

İddianamede, olay günü saat 09.15 sıralarında Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesi Tahirbey köyü yakınlarında yol kontrolü yapan jandarma görevlilerinin “dur” ihtarına uymayan ve bir jandarma uzman çavuşa çarparak kaçan bir otomobille ilgili, Sarız İlçe Jandarma Komutanlığı'na yolun kesilmesi ve aracın yakalanması için 09.20 sıralarında bilgi verdiği aktarılarak, Sarız İlçe Jandarma ve Emniyet Amirliği görevlileri yola çıkana kadar, aracın güzergahtan geçtiğinin tespit edildiği, bunun üzerine Pınarbaşı İlçe Jandarma ve Emniyet Müdürlüğü'ne bilgi verildiği ifade edildi.

Bomba yüklü araç bina girişi önünde infilak etti

Pınarbaşı'nda trafik ekibinin araca “dur” ikazında bulunduğu, ancak aracın yoluna devam ettiği ve güvenlik güçlerinin aracı takibe başladığı belirtilen iddianamede, yol güzergahındaki ilçe emniyet müdürlüğü görevlilerinin, tedbir alarak aracı durdurmak için hazırlandıkları kaydedildi.

Araçtakilerin, saat 09.50 sıralarında sıkıştıklarını fark etmeleri üzerine, aracı ilçe emniyet müdürlüğü araç girişinden içeri soktukları ifade edilen iddianamede, emniyet müdürlüğü önünde bulunan görevlilere silahla ateş edilmesi sonucu silahlı çatışma meydana geldiği, eylemcilerin, çatışma sonrası araç içerisinden bir el bombası attığı, daha sonra da bina ana girişi önüne geldiğinde bomba yüklü aracın infilak ettiği aktarıldı.

Patlama sonucu eylemcilerin parçalanarak öldüğü, Kahramanmaraş Göksun nüfusuna kayıtlı Polis Memuru Ahmet Geben'in vurularak, teknisyen İsmail Sakın'ın ise tedavi gördüğü hastanede şehit olduğu ifade edilen iddianamede, olay sonucunda 21 kişinin yaralandığı, emniyet müdürlüğü lojmanları, çevredeki işyerleri ve 22 araçta hasar meydana geldiği belirtildi.

İddianamede, olay sonrasında saldırıyı PKK/KCK terör örgütünün sözde silahlı kanadı olan HPG'nin (Halk savunma gücleri) üstlendiği ve olayda ölen teröristlerin kimliklerinin açıklandığı bildirildi.

İddianamenin “Netice ve Kanaat” bölümünde, eylemde kullanılan aracın temini, aracı satın alan “Erkan Öztürk” sahte kimlikli şahısla irtibatın sağlanması ve aracın eylemi gerçekleştiren iki teröriste ulaştırılmasında Bakır Öztürk'ün bizzat yer aldığı, eylem günü sanık Mahmut Denktaş ile birlikte iki örgüt mensubuyla buluşarak onların sanık Ali Çevik'in bağ evine ulaştırılması, bombaların hazırlanarak araca yerleştirilmesi, aracın Birecik gişelerinden Gaziantep Doğu yakası gişelerine, daha sonra Narlı gişelerinden Kahramanmaraş'a kadar intikal ettirilmesine yardım ettiği belirtildi.

Sanık Salih Amaç'ın, olayda kullanılan aracın temininde Bakır Öztürk ve Nejdet Öztürk ile hareket ettiği, aracın sahte belgelerle “Erkan Öztürk” adına tescilini sağladığı, kendisini “Erkan Öztürk” olarak tanıtan faili meçhul şahsın getirtilerek satışın gerçekleştirildiği kaydedilen iddianamede, olayda, teröristlerin sınırdan yurt içine taşınmasında kullanılan aracın ise Muhittin Denktaş'a ait olduğu belirtildi.

Soruşturmada, sanıklar Adil Deniz ve Necdet Deniz'in de tahkikatın en önemli sanığı Bakır Öztürk'ü saklamaya çalıştıkları kaydedilen iddianamede, sanıklardan Bakır Öztürk, Salih Amaç, Necdet Öztürk, Mahmut Denktaş ve Ali Çevik'in, “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” ve “tasarlayarak 2 kişiyi öldürmek” suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları istendi.

Aynı sanıkların 21 kişiyi öldürmeye teşebbüs suçundan 420'şer yıla kadar hapislerinin yanı sıra, üzerlerine atılı “silahlı örgüt üyesi olmak”, “patlayıcı madde bulundurmak”, “mala zarar vermek” ve “6136 sayılı yasaya muhalefet” gibi bir dizi suçtan da mahkumiyetleri talep edildi.

Sanıklardan Muhittin Denktaş, Adil Deniz ve Necdet Deniz'in ise “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan cezalandırılmaları istendi.

Sanıklar, suçlamaları reddetti

İddianamede, sanık beyanlarına da yer verildi. Bakır Öztürk, Gaziantep'te Salih Amaç ile galericilik yaptığını belirterek, “Erkan Öztürk” isimli bir kişiye araba sattığını, daha sona bu aracın Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesindeki bombalı saldırıda kullanıldığını öğrendiğini savundu.

Eylemi gerçekleştirenlerle, Narlı'ya kadar birlikte geldiğini ifade eden Öztürk, “Ben bombaları görmedim, aracın içinde kaleşnikof vardı. Terör örgütü üyelerinden korktuğumdan kendilerini Narlı'ya kadar götürdüm” dedi.

Olayı duyduktan sonra teslim olmadığını, durumun ortaya çıkmasını beklediğini ifade eden Öztürk, Suruç'ta dayısının oğlu Osman Deniz'in evinde yakalandığını kaydetti.

Olayda kullanılan aracın devrini yapan kardeşi Necdet Öztürk'ün suçsuz olduğunu savunan Bakır Öztürk, PKK'nın bu eylemiyle ilgili Ramazan Yılmaz ve Cengiz Özek'i tanımadığını iddia etti.

Suriye'ye akrabalarını ziyaret için zaman zaman gittiğini, ancak terör örgütü mensuplarıyla görüşmediğini ifade eden Öztürk, “Benim ailemde örgütle irtibatlı kimse yoktur. Örgütle bir bağlantım yoktur. Ben sadece örgüt mensubu olduğunu bilmediğim kişiye araba sattım. Ben o kişilerin terör mensubu olduğunu bilseydim resmi kaydı benim üzerime olan bir arabayı satmazdım” dedi.

Sanık Mahmut Denktaş, yeğenlerinin terör örgütü mensubu olduğunu belirterek, ticaret için gittiği Suriye'de tanıştığı bir terör örgütü üyesine, yeğenleriyle görüşmek istediğini söylediğini anlattı.

Kendisine yardımcı olan teröristin, daha sonra “Suriye'den Türkiye'ye geçecek” teröristleri karşılamasını istediğini ifade eden Denktaş, “Bakır'ı aramamı söylediler. Ben, Bakır Öztürk, Salih Yamaç ve Necdet Öztürk'ü tanımıyordum. Terör örgütü ile irtibatlı olduklarını bilmiyordum. Bu sayede bunların terör örgütünün yardımcıları olduklarını öğrenmiş oldum” dedi.

Ellerinde kolilerle Türkiye'ye giren iki teröristi karşıladığını belirten Denktaş, elinde olmayan nedenlerle terör örgütü üyelerine yardım ettiğini, bundan pişman olduğunu söyledi.
Necdet Öztürk de olayda kullanılan aracın kendisine ait olduğunu ifade ederek, “Benim Pınarbaşı'ndaki olayla ilgim yok. Ben bu arabayı sadece sattım. Ne için kullanılacağını da bilemezdim. Eylem nedeniyle şehit ve yaralıların olmasından üzgünüm. Keşke bu araba yansaydı da bu şahsa satmamış olsaydım” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!