Pınar Deniz: Milli mücadele yıllarında yaşamak isterdim

Hayattaki en büyük amacı iyi bir yaşam sürmek olan şımarık ve kırılgan Yıldız rolünü canlandıran Pınar Deniz, yaşadığı mutluluğu şu sözlerle özetliyor: “Lisede keşke o milli mücadele yıllarında yaşasaydım diye arkadaşlarımın başının etini yerdim. Şimdi o dönemde geçen bir dizide rol alıyorum, Allah dualarımı kabul etti. Bazen bu projede yer aldığım için çığlık atasım geliyor.”

* “Vatanım Sensin”de bazı değerleri önemsemeyen, gözü hep yükseklerde olan bir karakteri canlandırıyorsunuz. Bu karakterin size göre en dikkat çekici yanı ne?
- Fütursuzluğu sanırım.

* Peki nesi ilgi çekici geliyor size?
- Bu karakter bunu yapar mı diye sormuyorum hiç... Hayatım boyunca her şeye karşı sınırlarım vardı benim, aslında hâlâ var. Yıldız’da ise sınırlar yok, baştan başa özgürlük.

* Yıldız’la benzer düşündüğünüz, ona hak verdiğiniz sahneler oldu mu?
- Olmaz olur mu? Her ne kadar gözü yükseklerde gibi görünse de Yıldız’ın tek derdi mutlu olmak aslında. Karakter olarak o kadar ters köşe ki önyargılarımı tamamen yıkmama sebep oluyor. Vatan millet kavramına çok fazla önem veren bana bile empati kurduğumda “Sana hak veriyorum” dedirtiyor. Nasıl benimsediysem artık onu, sette biri Yıldız’la ilgi kötü bir şey söylediğinde direkt savunmaya geçiyorum (gülüyor).

BU PROJEDE YER ALDIĞIM İÇİN BAZEN ÇIĞLIK ATASIM GELİYOR

* İşgal edilmiş İzmir’i, o dönemde yaşananları konu alan bir dizide rol almak size ne hissettiriyor?
- En sevdiğim ders tarih ve edebiyattı... Lisede keşke milli mücadele yıllarında yaşasaydım diye arkadaşlarımın başının etini yerdim. Şimdi o dönemde geçen bir dizide rol alıyorum, Allah dualarımı kabul etti sanırım. Üstelik İzmir farklı kültürleri barındıran, o dönemin en gelişmiş şehirlerindenmiş. Sonsuz çeşitlilik yani. O kadar acayip ve heyecanlı hissediyorum ki, bazen bu projede yer aldığım için çığlık atasım geliyor.

* Diziye dahil olma sürecinizden de söz eder misiniz?
- Bu işin varlığından bir seneden beri haberdardım. Hadi deneme çekimine girelim, hadi görüşmelere gidelim falan derken süreç uzadı, ben başka bir işle anlaşmaya karar verdim. Ama yapımcımız genel hikayeyi okumam için bana bir sezonluk hikayeyi yollayınca işler değişti. Bitirdiğimde ağlıyordum. Hemen menajerimi arayıp “Bunu istiyorum” dedim. Sonrasında uzun ve heyecanlı süreç başlamış oldu benim için..

* “Vatanım Sensin” ekibinde olmak nasıl bir deneyim?
- Hayatımda en çok yaşamak istediğim dönemde, en beğendiğim oyuncularla bir aradayım. Bir de üstüne Taylan biraderlerle çalışma gibi bir lütfa sahibim. İzlediğiniz her sahnenin, her anın, her kostümün düğmesine kadar bir hikayesi var. O kadar emek var ki izleyen herkes bunu görsün, bilsin istiyorum. İlk bölümü izlerken çocuğumu izliyormuş gibiydim. Her anıma şükrediyorum o yüzden.

BERGÜZAR KOREL’İN BENİ TARTAKLADIĞI SAHNEYİ UNUTAMAM

* Yıldız’ın geleceği hakkında endişeli misiniz?
- Hayır, endişelenmiyorum aslında. Başlarda, yani Yıldız’a dışarıdan bakarken ben de “aman kötü karakter” diye düşünmüştüm ama içine girdikçe aslında ne kadar insani ve çocuksu olduğunu gördüm. Niyet önemli deriz ya hep, tam anlamıyla oradan bakmak gerekiyor. Ne yaparsa yapsın altından mutlaka bir hikaye çıkıyor.
Ne yapacağını ben de kestiremediğimden kendimi ona bıraktım.

* Şu ana kadar sizi en çok hangi sahne etkiledi?
- Çoğu sahneden duygu olarak çok etkileniyorum ama hiç unutmayacağım bir sahne var gerçekten...
Balodan dönüşte Azize’nin Yıldız’ı tartakladığı sahne... Bergüzar Korel ile ilk sahnemdi... “Oyunculuk tepki verme sanatıdır” demişti hocam, o çektiğimiz sahne de tam anlamıyla bu lafın karşılığıydı... Azize’nin de Yıldız’ın da tepkileri kayıt dendiği anda ortaya çıktı. Çok keyifli bir tecrübeydi.

CANLANDIRDIĞIM TÜM KARAKTERLER BANA YARALARIMI SARMAYI ÖĞRETECEK

* Oyunculukla ilgili hedefleriniz neler?
- Çok farklı karakterler canlandırmak... Hepsinin acısını, sevincini, heyecanını, tuhaflıklarını yaşamak, hissetmek ve dokunduğum her karakterin bende iz bırakmasını istiyorum. Bıraksın ki yaralarımı nasıl iyileştirebileceğimi öğreneyim, bir şeyleri değiştirebilme gücüm olsun.