Perihan Ünlücan: Aynaya bakamıyorum

◊ Yoğun bir yaz dönemi geçirdiniz, birçok karakteri canlandırdınız. Hangi projelerde yer aldığınızı sizden dinleyelim...
- Evet, yazı çalışarak geçirdim. Üç farklı projede birbirinden farklı 3 karakteri canlandırma fırsatım oldu.
Onur Ünlü’nün imzasını taşıyan “Cingöz Recai”de konuk oyuncu olarak yer aldım. Kenan İmirzalıoğlu, Meryem Uzerli ve Haluk Bilginer ile çalışmak çok keyifliydi.
Ocak gibi vizyona girmesi planlanan Kudret Sabancı yönetmenliğinde çekilen “Tayyareci Vecihi” filminde Müzeyyen isimli tarihi bir karakteri canlandırdım ve son olarak hâlihazırda yayında olan “Kayıtdışı” dizisinde Perihan karakterini oynuyorum.

◊ “Kayıtdışı”nda canlandırdığınız Perihan nasıl bir karakter?
- Perihan hayatındaki bütün zorluklara oğlu için katlanan bir anne.
İlk defa bir anneyi canlandırıyorum ve partnerim İsmail Hacıoğlu’nun oynadığı karakterle de çok naif bir hikayemiz var.
Yönetmenimiz Cevdet Mercan ve çok özenle seçilmiş bir oyuncu kadrosuna sahip bir proje.
Böyle bir projenin içerisin-de bulunduğum için çok mutluyum. Bir bütünlük içerisinde herkesin kendine ait farklı bir hikayesi var. Umarım seyircilerimiz de beğenerek seyrediyordur.

ŞİDDET SAHNELERİ ÖNCESİ BOYNUM TUTULDU

◊ Perihan’la ortak yönleriniz var mı?
- Karakterimle ismimizin aynı olması dışında çok benzer bir yanımız yok. Perihan toplumda kadın ve anne olmanın zorluklarını en acı biçimde yaşıyor. Kendi yaşadığım zorlukları düşünerek onun yaşadıklarıyla empati kurmaya çalışıyorum.
Çünkü dünyanın her yerinde kadına psikolojik veya fiziksel şiddet uygulanıyor ve bu kaçınılmaz bir gerçek, bu karakteri çalışmaya başladığımdan beri bu konuyu çok düşünüyorum.

◊ Şiddet gören bir kadına hayat vermek sizi nasıl etkiliyor?
- Karakteri canlandırırken çok zorlandığım anlar oluyor. Şiddet gördüğüm sahnelerde yapılan makyajla aynaya bakamıyorum ya da oğlumu oynayan çocuğa şiddet uygulandığında kendimi çok kötü hissediyorum.
Hatta senaryoda şiddet sahneleri okurken bile o kadar çok etkilendim ki, çekimler başlamadan boynum tutuldu.

◊ Biraz da sizi yakından tanıyalım. Oyunculuğa nasıl başladınız?
- Aslında fizik eğitimi aldım, üniversite 3’üncü sınıfta bir konser sırasında Gül Oğuz ile tanıştım, oyunculuğu mutlaka denemem gerektiğini söyledi.
Üniversite bittikten sonra tekrar yollarımız kesişti ve benimle bir projede çalışmak istediğini söyledi. “Güzelliğin ile girip zekan ile var olursun” dedi ve ilk projeme Gül Oğuz ile çalışarak başladım.

OYUNCULUKLA SINIRLARIMI ANLADIM

◊ Oyunculuk size neler öğretti?
- Oyunculuk serüveni, kendimi ve sınırlarımı anlamamı sağladı. Empati yeteneğimi çok daha yukarı taşıdı, insan davranışlarının olaylar karşısında nasıl değişebildiğini gördüm.
Örneğin herkes hayatta suç işleme potansiyeline sahiptir ya da bir anda hayatını bir engelli olarak geçirebilir.
Canlandırdığınız karakterler bunları çokça düşünmenize sebebiyet veriyor. Psikolojik, sosyolojik ve tarihi bir sürü araştırma yapıyorsunuz, böyle bir mesleğe sahip olduğum için çok şanslı olduğumu düşünüyorum.

◊ Son dönemde internet dizileri de çok popüler... Siz sıcak bakıyor musunuz bu projelere?
- Beni heyecanlandıran bir proje ve karakter ise hangi platformda olursa olsun sıcak bakıyorum.
Önemli olan bir karakter için heyecanlanıyor olmam.

Ajan olmak isterdim

◊ Bir oyuncu olarak en çok hangi karakteri canlandırmak isterdiniz?
- Uluslararası bir ajanı canlandırmak enteresan olabilirdi. Bir Tony Gatlif filminde Çingene kızını oynamak isterdim. Aksiyon sahnesi bol karakterleri de çok seviyorum.

◊ Hedef ve hayal kırıklıklarınızı sorsak...
- Çok büyük hayal kırıklıklarım olduğunu söyleyemem, sadece sevdiğim insanları hayal kırıklığına uğratmaktan korkuyorum. İyi bir insan olup işim en iyi şekilde yapmak da en büyük hedefim. Hedeflerim için sadece hayal kuruyorum ve gerçekleşmelerini bekliyorum, çünkü her şey bir hayal ile başlar.