Pembe hiçbir yere gitmedi bütün ihtişamıyla geliyor

Güncelleme Tarihi:

Pembe hiçbir yere gitmedi bütün ihtişamıyla geliyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2009 00:00

Tozpembe, pudra pembesi, şeker pembe, bebek pembesi, fuşya ya da siklemen, lilaya dönük, mora çalık hiç fark etmez, bu kış pembe ve tonlarında ne bulursanız satın alın. Ekonomik kriz ve sıkıntılı günler yüzünden tasarımcılar pembeye yöneldi.

Pembe günlere duyulan özlem, Michael Kors’dan Louis Vuitton’a, Gizia’dan Nike’a birçok markanın kış koleksiyonlarında pembeye geniş yer vermesine yol açtı.
/images/100/0x0/55eb5a52f018fbb8f8bbb1a4

Renk uzmanı Rana Nuhoğlu, pembe rengin kırmızı ailesinden geldiğini söylüyor. Çekingen ve romantik bir yumuşaklığa sahip olduğunu anlatıyor: "Dişilik ve aşkı sembolize ettiği de bir gerçek. Aynı zamanda sevgi ve yardımseverlik güdüleri çok kuvvetli. Pembe, kıskançlık ve kini barındırmayacak kadar yumuşak bir karaktere sahiptir. Gerçek pembe, toz pembesi diye tabir edilen çok açık tondur. Bu tonu seven insanlar, kolaylıkla incinebilecek yapıdadır. Parlak pembe neşe anlamına gelir. Pudra pembesi kasları gevşetir, duyguları geliştirir."

Kısacası pembe ile ilgili negatif bir şey duymak neredeyse imkánsız. Renklerin bu en pozitif olanının soğuk, karanlık, yağmurlu kış günlerinde moda olması hiç tesadüf değil. Moda dünyası eski pembe günlerine özlem duyuyor. Ekonomik kriz tüm markaları bezdirdi, herkes bulutlar dağılsın, eski şaşaalı günler geri gelsin istiyor.

Pembeyi en çok kullanan tasarımcıların başında Michael Kors ve Marc Jacobs geliyor. Michael Kors, defilede mankenleri pembe perukla podyuma çıkardı. Jacobs’un Louis Vuitton için tasarladığı koleksiyonda en baskın renk hiç tartışmasız pembe. Bileklikler, çantalar, etekler, eldivenler bile pembe. Ayakkabı derseniz en pembe ve en iddialı model Christian Louboutin’den çıktı. Unutmadan, Dolce Gabbana ve Iceberg pembeden kürk bile yaptı. En pembe haute couture koleksiyonu ise Christian Dior’a ait.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!