Olimpik anneler

ANA CRISTINA RODRIGUEZ DA SILVA (BREZİLYALI YÜZÜCÜ FELIPE FRANÇA DA SILVA’NIN ANNESİ)

Oğlumu spora ben teşvik ettim

Yüzmeye başlamasına kim mi önayak oldu? Tabii ki ben. Felipe çok hareketli bir çocuktu küçükken. Yerinde duramazdı. Aynı anda judo, futbol ve yüzme gibi sporlarla uğraşırdı. O dönemde abisi yüzmeyi bırakınca Felipe de bırakmak istedi ama ben izin vermedim. Zorla da olsa devam etmesini istedim. 11 yaşında tamamen yüzmeye odaklandı. Bundan sonra da bir daha havuzdan çıkmadı. Yüzme kulübü evimize yakındı, onu antrenmanlara getirip götürmek de bana kalırdı. 17-18 yaşına kadar maddi olarak da en büyük destekçisiydik. Sonra transfer olduğu yüzme kulübü onu desteklemeye başladı. Tabii o yaşta profesyonel oldu ve bu kararında onun hep arkasında durduk. Profesyonelliğe geçince
çok sık seyahat etmeye başladı. Hatta şimdi Brezilya’da ayrı eyaletlerde yaşıyoruz.
Bu sebeple onu çok özlüyorum.

ILEANA LOCHTE (AMERİKALI YÜZÜCÜ RYAN LOCHTE’NİN ANNESİ)

Büyük bir özveriyle çalıştı

Oğlumun bu kadar çok da dalda birden yarışması inanılmaz. Phelps’le de büyük bir rekabeti var. İkisi de çok çalıştı. Ama ne yaparsa yapsın benim için sorun yok. Ryan Londra öncesi öylesine büyük bir özveri gösterdi ki... İlk kez bu kadar çok konsantre olduğunu düşünüyorum.

VALENTINA LOBINÇEVA (RUS YÜZÜCÜ NIKITA LOBINÇEV’İN ANNESİ)

Yüzmeden önce wushu yapıyordu

Daha küçük yaşlarda, yüzmeden önce wushu güreşi yapıyordu. 12 yaşında yüzmeye daha ciddi eğildi. Hatta Nikita kararını kendisi verdi. Yüzme okuluna gidip kendi başına kayıt oldu. Bir yandan okulda da başarılıydı. Hep iyi bir öğrenci oldu. İkisini birlikte götürebildi. Ama bir nokta geldi ki, ikisi arasında tercih yapması gerekiyordu. 16 yaşında bu tercihi yüzmeden yana kullandı. Biz de ailesi olarak bu kararını verirken hep onu destekledik, hiçbir zaman pişman olmamasını söyledik.Ama sonra üniversiteye de girdi. Halen jeoloji öğrenimi görüyor. Bizim evde ‘olimpiyat’ kelimesi belki de ilk kez dört yıl önce telaffuz edildi. Bu da Nikita’nın 2008 Pekin Olimpiyatları’na katılması vesilesiyleydi. Ama bu kez farklı çünkü ilk kez onu bir seyirci gibi tribünden izleyebildik. Bizim için de
önemli bir tecrübe.

CAROL HOY (BÜYÜK BRİTANYALI BİSİKLETÇİ SIR CHRIS HOY’UN ANNESİ)

Bayrağı taşımış olması büyük gurur

Oğlumuz Chris, Londra Olimpiyatları’nın açılış töreninde Büyük Britanya bayrağını taşıdı. Onu Londra’da izlemek büyük gurur benim için ve babası için. Chris çocukken de sporla iç içeydi. BMX bisikletine atlar gezerdi. Edinburg’daki üniversite zamanı henüz spora bu kadar odaklanmış değildi. Matematik ve fizik okuyordu. İkinci sınıftan sonra bisiklet sporunu daha ciddi yapmak istediğini söyledi. Eve ailece oturup bir yemek yedik ve bu kararını destekledik. Dört yıl önce üç olimpiyat altını birden kazanması bizim için de büyük sevinç kaynağı oldu.

TÜRKİYE’DEN DE ÜÇ ANNE VAR

P&G, Olimpik Anneler kampanyası kapsamında tüm dünyadan 150 sporcuyu ve annesini destekliyor. Bu sporcular arasında Türkiye’den üç isim var: Badmintoncu Neslihan Yiğit ve annesi Hürü Hanım, 100 metre engelli Avrupa Şampiyonu atlet Nevin Yanıt ve annesi Semire Hanım ve ağır sıklet güreş şampiyonu Rıza Kayaalp ile annesi Sevgi Hanım. Sporcular Londra 2012’de yarışırken anneleri ve bir eşlikçileri de onları tribünden izleme şansı buluyor.

P&G PAZARLAMA VE MARKA YÖNETİMİ BAŞKANI MARC PRITCHARD

İleride voleybol takımınızı da destekleyebiliriz

‘Annelerin Gururu’ kampanyasında 73 ülkeden 150 sporcumuz var. İlginçtir; tıpkı Türkiye’den kadın katılımcının fazla olması gibi bu sporcular arasında da kadın sayısı daha fazla. Türkiye en büyük 16-17 pazarımızdan biri. Gelecekte olimpiyat düzenlemesi muhtemel bir ülke. Bizim de Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’yle işbirliğimiz var. Yakın gelecekte Türkiye’den daha fazla sporcu annesini destekleyebiliriz. Ünlü ve sembol sporcular kadar yeni yetişen isimlere de yer vermeye çalışıyoruz. Kim bilir belki de ileride Türkiye’den bir takım sporunu da, örneğin voleybolcularınızı ve annelerini de kampanyamıza dahil ederiz.