Çağla ve çekirgesi

Güncelleme Tarihi:

Çağla ve çekirgesi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 01, 2010 00:00

Sörfçü ve oyuncu Çağla Kubat şu günlerde PWA Worldtour sörf şampiyonasının Alaçatı ayağına hazırlanıyor. Ama bugüne kadar sayısız kez dereceye giren Kubat’ın bu kez heyecanı iki misli. Çünkü üç yıldır kendisine rakip olarak yetiştirdiği öğrencisi Burçe Vardarlı da yarışın favorilerinden. Şimdi herkes nefesini tutmuş ‘Çağla ve çekirgesi’nin 9-14 Ağustos’taki kapışmasını bekliyor. Kubat’a göre bu yarışta boynuz kulağı geçebilir

Çağla Kubat ve Burçe Vardarlı (20) arasındaki ilişki öğretmen öğrenci ilişkisinden çok öte. Aralarındaki 10 yaş farka rağmen herşeyden önce iki sıkı dostlar. Onları birbirine bu kadar yakınlaştıran şeyse rüzgar sörfü!
Çağla Kubat, zaten uzun yıllardır bu spora aşık. Birçok derecesi var. Ailesinin yönlendirmesiyle hobi amaçlı başladığı sörf tutkusu, İTÜ Makina Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra da devam etmiş: “Mühendislik yapmayı hiç düşünmedim. Çünkü yaparsam sörf çalışacak vakit bulamazdım. Ben de televizyona yöneldim. Dizilerle birlikte sporumu da rahatlıkla yapabiliyorum.”

ONUNLA DENİZDE DE KARADA DA BİRLİKTE OLMAK ZEVKLİ

Burçe Vardarlı’ya gelince... Şu anda aynı zamanda sponsoru olan Yeditepe Üniversitesi’nde Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık bölümünde öğrenci. Windsurf’le beş yıl önce Alman arkadaşları sayesinde Çeşme’de tanıştı. Sonra arkadaşları sörfe hobi olarak devam etti ama Burçe için durum farklıydı. İki sene boyunca sörfün detaylarını öğrenmek için çabaladı. Yaz aylarında rüzgarın uygun olduğu her gün antrenman yaptı. Sonunda da hayranı olduğu Çağla Kubat’la tanıştı.
Çağla Kubat, nasıl tanıştıklarını şöyle anlatıyor: “Erdem Tezer isminde plastik cerrah bir arkadaşım var. Spor sırasında geçirdiğim kritik kazalarda beni hastaneye yetiştirip yanımda olur, bana yardım ederdi. Bir gün bana sörf yapışını çok beğendiği bir kızdan bahsetti. Üç dört sene sonra yarışları bıraktığım zaman benim yerime kimse geçmeyecek diye üzüldüğünü anlattı. Burçe’nin davranışları ve çalışkanlığını bana benzetiyormuş. Bu sözlerden çok etkilendim ve Burçe’yle tanışmaya karar verdim. Çok düzgün bir aileden gelen güzel ve yetenekli bir kız. Onu çok sevdim.” Çağla Kubat önce Burçe’yi tanımaya karar verdi. Sörf yaparken onu sürekli izledi ve birlikte vakit geçirdi. “Onunla hem denizde hem de karada olmaktan inanılmaz zevk almaya başladım. Bir süre sonra onun başarısından mutluluk duymaya başladım” diyor.

KIŞIN YOLLARI AYRILIYOR AMA ARA VERİLMİYOR

İkili, üç yıldır sabah akşam çalışıyor. Birlikte yarışlara katılıyor. Çalışmaları rüzgara bağlı olarak şekilleniyor. Birbirlerinin hızlarını arttırıyorlar. Malzeme denemesi yapıyorlar. Şamandıra ve dönüş denemeleri yapmayı seviyorlar. Kış aylarında yolları ayrılıyor. Burçe okulunda dersleriyle ilgilenirken Çağla Kubat, ‘Arka Sokaklar’ isimli dizisinin çekimlerine gidiyor. Yoğun tempoda sık sık telefonlaşarak bireysel olarak spor yapmaya devam ediyorlar. Çağla Kubat her sabah 07.00’de kalkıyor. Haftanın üç günü kara antrenmanı, diğer günler kondisyonunu sağlayacak tenis veya snowboard gibi sporlar yapıyor. Haftanın bir günüyse mutlaka Alaçatı’ya gidip sörf!

PROFESYONEL OLMAYAN ERKEKLER BİZDEN ÇEKİNİYOR

Aynı yarışlara rakip olarak katıldığınız oluyor mu?

ÇAĞLA: Tabii. Burçe 18 yaşını geçtiği için aynı yarışlarda rakip olarak karşılaşıyoruz. Bazılarında Burçe benim önüme bile geçebiliyor.

O zaman boynuz kulağı geçti...
ÇAĞLA: Yarış esnasında beni geçebiliyor ama yarışı benden önce bitirdiği hiç olmadı (Gülüyor). Tabii bana çok yaklaştığı, son şamandıraya kadar önümden gittiği oldu. Fakat benim arkasında olmam onu çok tedirgin etmiyor. Zaten hemen onu geçeceğimi biliyor.

“Hocam arkamda kaldı. Onu yenmek olmaz” dediğiniz oluyor mu?
BURÇE: Bazen öyle hissediyorum!
ÇAĞLA: Ama ne olursa olsun yarışçı gibi yarışıyoruz. Ama geçtiğim insan Burçe olunca daha az hırs yapıyorum. Eğer beni geçerse denizden kızgın halde çıkmam. Karada sarılacağım birinin olması ve o noktaya gelmesinde payımın olduğunu bilmek beni mutlu eder.

Peki Çağla Kubat nasıl bir hoca?
BURÇE: Beni motive ediyor. Ama kötüysem de rahatlıkla azarlayabiliyor.
ÇAĞLA: Benim sert ve açık sözlü bir tarafım var. Bazen içimde kalanları söylemek istemiyorum. O zaman da başka türlü gösteriyorum tepkimi ama sonunda mutlaka konuşarak hallediyoruz. Bazı zamanlarda onun daha savaşçı olmasını istiyorum.

Aranızdaki dostluğu kıskanan kadın sporcular var mı?
ÇAĞLA: Evet, olduğunu fazlasıyla hissediyoruz. Özellikle yarışlarda birbirimizin başarısından duyduğumuz mutluluk dikkat çekiyor. Zaten aramızda garip bir şey var.

Ne gibi garip bir şey?
BURÇE: Yarışlarda Çağla iyiyse ben de iyi oluyorum. Kötüyse aynı şekilde nedenini bilmediğim şekilde bu bana da yansıyor. Birbirimizle bir bağlantımız var.

ŞIK GİYİNİP MİNİBÜSLE GECE KULÜBÜNE GİDİYORUZ

Peki bundan sonra sizden eğitim almak isteyenler olursa, kriterleriniz neler?
ÇAĞLA: Aslına bakarsanız benim vaktim yok. Diziyle sörf arasında çok koşturuyorum. Ayrıca bir yandan yarışırken bir yandan kendinize rakip yetiştirmek çok mantıklı değil. Bundan sonra kimseyi Burçe gibi ilk üçe aday bir seviyeye getirmeyi düşünmüyorum.

Bu sporu kadın olarak yapmanın zorlukları neler?
ÇAĞLA: Eskiden sörf yapan 4-5 kadın vardı. Şimdi kadın sporcuların sayıları hızla artıyor. Şu anda Türkiye Şampiyonası’nda yarışan en az 20 kadın var. Tabii kadın olmanın zorlukları yok değil. Örneğin havaalanlarında taşıdığınız malzemeler çok fazla ve ağır. Bir de yelkeni kaldırıp indirmek kadınlara zor geliyor.

Şimdiye kadar sörf öğrenmenin hep kolay olduğunu duymuştum...
ÇAĞLA: Öğrenmek kolay. 10 derste suda sörfle gidip gelebilirsiniz. Ama yarışmak için uzun zaman çalışmak gerekiyor. Örneğin doğru dönüşü yapmak en az üç yılınızı alıyor.

Spor dışında da birlikte vakit geçiriyor musunuz?
BURÇE: Evet. İki kız minibüsümüze atlayıp birden Bodrum’a gidiyoruz mesela. Ama minibüs üstünde ekipman falan olan sörf minibüsü. Kapılar açılıyor içinden şık şıkıdım biz iniyoruz gece kulübünün kapısında.

Erkeklerin size bakışı nasıl?
BURÇE: Bazı erkek arkadaşlarım benimle birlikte bu sporu yapmak istedi ama beceremedi. Benim yapıyor olmam onların hoşuna gidiyor.

Sizin yanınızda sörf yapmaya çekinen erkekler oluyor mu?
ÇAĞLA: Evet. Az sörf bilenler bizim yanımızda suya çıkmaya çekiniyor. Çünkü yelkeni taşımak bile zor bir iş. Düşünsene biz suda tıkır tıkır yelkenimizi taşırken yanınızda bir erkek iki büklüm oluyor (Gülüyor). Bu yüzden profesyonel olmayan erkekler bizden uzaklaşıyor.

İNSANOĞLU KONTROL EDEMEDİĞİNE BAĞLANIYOR

Çağla Kubat bu spora kendisini bağlayanın hız ve özgürlük olduğunu söylüyor: “Limitlerin içinde olmamak ve doğanın içinde olmak çok önemli. Ama en önemlisi, sörfte bir kontrol edilememe duygusunun olması. İnsanoğlu da kontrol edemediğine bağlanır ya... Bu sporda da bu beni çekiyor. Ayrıca beyin ve motivasyon da çok önemli. Sadece fizik değil ruhen iyi olmak gerek. Çünkü bireysel yarışıyorsunuz.”

KÜÇÜK YARIŞÇILAR YETİŞTİRECEĞİM

Seneye Çeşme veya Ayvalık’a kendi adımı vereceğim bir sörf okulu açmayı planlıyorum. Şimdiye kadar en iyisini yapmak için bekledim. Okul sayesinde gençlere yol göstereceğim. Amacım, çocuklardan küçük yarışçılar yetiştirebilmek. Tıpkı bir yaz okulu gibi olacak. Televizyonla ikisini bir arada da yürütebileceğimi düşünüyorum.

ÇAĞLA KUBAT’TAN ÖĞÜTLER

* Sörfe 10 yaşında başlanmalı. Öncesinde de çocuklara yüzme dersleri aldırılabilir. Çünkü her an suyun ortasında kalabilirsiniz. Malzemeniz paramparça olabilir. Yüzerek karaya dönebilmelisiniz.
* Zevk için yapacaksınız yaş sınırı yok. 70 yaşında bile bu sporu yapmak mümkün.
* Bu spora yeni başlayacaklara en büyük tavsiyem, hemen bir board satın almamaları. Çünkü çok büyük bir boardla öğrenmeye başlıyorsunuz. Sonra gitgide board küçülüyor. Bu yüzden önce okullarda hocaların tavsiye ettiği board’larla öğrenip belli bir seviyeden sonra satın almalı.
* Yarışmalara girecekler için sörf maliyetli bir spor. Ama zevk için yapacaksanız bütün malzemeleri kiralamanız mümkün. İkinci el olanları da piyasada rahatlıkla bulunuyor.
* Kadınlar sıkılaşmak için sörf yapmamalı. Sörf sıkılaşmak için yeterli değil. Yanında bir de kara antrenmanı olması şart. Deniz ve rüzgardaki korkunç mücadele, çok hızlı kalori yakmanızı sağlıyor. Bunu da hiç fark ettirmeden yapıyor.
* Sörf sert bir spor. Özellikle yarışmak için öğreniyorsanız her tarafınızın morarmasına hazırlıklı olun. Bir de denizin gücünü hiçbir zaman unutup küçümsemeyin. Çünkü deniz ve doğa her zaman sizden güçlüdür.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!