Bizim mahallede böyle takılırız

Güncelleme Tarihi:

Bizim mahallede böyle takılırız
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2009 00:00

Türkiye nüfusunun yarısı 28 yaşından küçük. Ülkedeki her dört kişiden biri, 18-28 yaş arasında. En büyük şehir İstanbul’a “dinamik, canlı şehir” denilmesinin nedeni onlar. Yedi ayrı semte gittik, orada yaşayan, boş vakitlerini orada geçiren, yaşları 18 ile 28 yaş arasında değişen arkadaş gruplarıyla sohbet ettik.

Haberin Devamı

Kendi ortamlarında fotoğraflarını çektik, semtlerinde ne yiyip ne içtiklerini, ne giydiklerini, ne giyemediklerini, aralarındaki ilişkileri, nelerle eğlendiklerini, ne izlediklerini, ne dinlediklerini sorduk. Tabii her birinin kendine özgü kişisel tercihleri var ama ortaya çıkan sonuç, İstanbullu gençlerin bugün nasıl bir hayat sürdürdükleri hakkında da bir fikir veriyor. Zengin ve yoksul ayrımına rağmen, ortak bir modanın izleri açıkça görülüyor. Neredeyse bütün genç erkeklerin Kurtlar Vadisi’ni seyretmesi, şu sıralar yeşil eşofmana duyulan merak, “Allah’a bakan” yani kenarı yukarı kaldırılmış şapkanın yaygınlığı dikkatimizi çekti. Buna karşılık, mahalle kültürünün genç jenerasyonda devam ettiğini de gördük. Dışarıdan gözlenen ortak yönlerine rağmen, onlar kendi içlerinde başka semtlerin çocuklarını, kıyafetlerinden, konuşmalarından bir bakışta ayırt edebiliyorlar. Bir liralık dönerin popüler olduğu semtler de var, gençlerin bile bir gecede 300 lira harcayabileceği semtler de. Dışarıdan ne kadar muhafazakar gibi gözükse de, modernliğin ciddi yol katettiği İstanbul’da kız ve erkek arkadaşların rahatlıkla birlikte vakit geçirebildiğini de gözlemledik.

Haberin Devamı

Evet, kokoş ve süslüyüz her mevsim solaryuma gideriz

Soldan sağa: Görkem Mender (26) üniversite mezunu. Müge Vardar (21), Serra Tümay (20), Münifcan Çınay (24), Yeditepe Üniversitesi’nde öğrenci. İhtiyaçları oldukça ailelerinden para alıyorlar.
* * * Niye sadece modaya meraklı tipler gibi algılanıyoruz? Başka semtlerden kızlar geliyor, bize özeniyorlar, ama o kadar abartıyorlar ki bizim imajımızı sarsıyorlar...
* * * Gündüzleri Bağdat Caddesi’nde tur atar, sonra mutlaka Starbucks veya benzer kafelerde bir kahve içeriz. Haftasonu geceleri Taps, Nişantaşı Longtable, Cafe Cadde, Cafe Crown, Midpoint, Go Mongo gibi yerlere gideriz. Burada haftasonu eğlenmek 200 TL’ye patlar.
* * * Evet, favori markalarımız var. (Mesela Müge Vardar “Louis Vuitton, Dolce Gabbana, Guess çantalarım en değerli objelerim” diyor.) Biz kokoş ve süslüyüz! Her renk eşofman çok moda mesela şu sıralarda. Bütün genç kızların ayaklarında Ugg çizmelerden görebilirsiniz. Kıyafetlerimizden tanırız birbirimizi. Mesela her mevsim solaryumlu olmalısınız.
* * * “Caddeli” olmak, güzel giyinen, kaliteli, iyi okuyan gençler demek bize göre.
* * * Kızlar ve erkekler öyle uluorta tanışmaz birbiriyle. Burada arkadaş çevreleri içinde ilişkiler yaşanır. Apaçiler buralarda yoktur...
* * * Caddebostan Kültür Merkezi sinemalarına, Süreyya Operası’na, hatta Avrupa yakasında Levent’teki İş Sanat’a bile gideriz. Murat Boz, Serdar Ortaç, Demet Akalın seviyoruz. Kızlar Cosmopolitan ve Şamdan, erkekler bilgisayar ve spor dergileri okuyor. Aşk-ı Memnu, Bir Bulut Olsam, Lost ve Heroes dizilerini seviyoruz.

Haberin Devamı

Avrupa yakası bize göre çok gösterişli burası daha relaks

Kerem Onur Karabağ (26, arkada), üniversite mezunu iş arıyor. Savaş Yıldıran (19), Elif Çakır (19, sağda) ve Hande Ceren (19) üniversiteye hazırlanıyor. Ayda 300 TL harçlık alıyorlar.
* * * En çok Moda sahili ve barlar sokağındayız. Haftaiçi gündüzleri Moda sahilindeki Kafe Kemal, Reçel, Starbucks, Kemal Usta ve Karin kalabalık olur. Bilardo salonlarında da vakit geçiririz. Akşamları Shaft ve Budha Bar, barlar sokağı ve publar kalabalıktır. Kadıköy’de eğlenmek için çok paraya gerek yok. 30-40 TL yeter. Avrupa yakası bize göre gösterişli. Burası daha relaks.
* * * Kızlar Converse ve düşük bel pantolon giyiyor. Saçlar genelde siyah. Erkeklerde piercing ve kirli sakal mutlaka olur; bir de baksırları gözükür... Bağdat Caddesi’nden gelenler hemen belli olur: Yeşil eşofman giyerler!
* * * Kız tavlamak için dershane önlerindeki kafelere gidilir burada. Bahariye Börekçisi ve Moda Kafe’de arkadaşlıklar kurulur. Kızlara Moda sahilinde çok laf atılır. Bahariye ve barlar sokağında arabayla bir tur atmak da kızlara “karizma yapmak” için yeterli... * Kızların gözünde çok içki içmek makbul. En çok bunu tartışırız. Bina önleri ve sokak aralarında da kutu bira içilir.
* * * Metal müzik, alternatif rock ve pop dinleriz. Mizah dergisi Penguen’i okuruz. Kızlar televizyonda Aşk-ı Memnu, erkekler Kurtlar Vadisi izler. Kurtlar Vadisi’ni seyrettikten sonra oğlanların tavırları değişiyor, kabadayı kabadayı yürüyorlar...

Haberin Devamı

Başka semtlerden gelenler saçıyla  makyajıyla hemen belli olur

Kerem Erçin (24) Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mimarlık bölümü mezunu, Nişantaşı’nda bar işletiyor. Ayda 1-2 bin TL kazanıyor. Gülce Akyol (21), Bahçeşehir Üniversitesi İç Mimarlık 2. sınıf öğrencisi. Ailesinden ayda 3-4 bin TL harçlık alıyor.
* * * Marka takıntımız yok, ama burada GAP, Top Shop, Zara gibi mağazalardan alışveriş yapıyoruz.  
* * * Gündüzleri açık hava kafelerini seviyoruz. Haftaiçi The House Cafe, Kırıntı, Midpoint, Aşk Kafe, Beymen Brasserie ve Den kafe, geceleri Koridor, Longtable, It’s Joke, 37, Marka ve Terapi rağbet görüyor.
* * * Bu sene erkekler dar pantolon, bez ayakkabı, kızlar da dar paça, yüksek bel pantolonlar, blazer ceketler giyiyor. Saçlarda soğan kabuğu rengi ve sarı renk moda. Meçler ve balyajlar azaldı. Yeşil eşofmanlar sık sık görülüyor.
* * * Semtte rüküşler de var. Her yerinde marka yazan insanlar biraz yadırganıyor. Kızlarda full makyaj ve kürklü ceketler rüküş kaçıyor. Başka semtlerden gelenler ise, saç ve makyajlarıyla kendilerini hemen belli ediyor.
* * * Televizyonda Gossip Girl başta olmak üzere yabancı diziler izleniyor, yerli diziler arasında da Aşk-ı Memnu.

Haberin Devamı

Lüks mekânlara takılanlarla dalga geçiyoruz, onlar da bizi aşağılıyor

Burçin Özpınar (18, ortada) Aydın Doğan İletişim Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi. Tuğçe Ançer (18) ve Volkan Sezgin (18), Zeytinburnu Mensucat Santral Anadolu Lisesi’nde okuyor. Ayda 70 TL harçlıkla geçinebildiklerini söylüyor.
* * * Haftasonu kafeler sokağı tıklım tıklımdır. Alkollü içki satılmaz, yüksek sesli müzik çalınır, gençler burada çok eğlenir. Capacity ve Carousel alışveriş merkezleri de çok kalabalık olur. Bir de Bakırköy sahilinde çimlerde ve kayalarda oturup çekirdek yeriz. İncirli Caddesi’nde müzik çalan, nargile içilen, maç izlenen kafeler var. Paranız yoksa sokak araları ve parklarda vakit geçirirsiniz. Özgürlük Meydanı da bir buluşma noktasıdır.
* * * Kızlarla oğlanlar en çok Carousel’in önünde tanışır. Carousel’in önünde rapçiler, yeraltı çarşısının önünde punkçılar bekler. Bunlar, daha çok kızlarla tanışmaya meraklı başka semtin çocuklarıdır. Dışarıdan gelen erkeklerin çoğu şapka takıyor, kızlar da aşırı süsleniyor, gerçek Bakırköylüler bunlara hoş bakmaz.
* * * Bakırköy’de erkeklerin saçlarına fön çekmesi moda. Dik dik saçlar çok. Kızlar daha spor giyiniyor. Gömlek üzerine kemer ve eşofmanlar çok.
* * * Lüks mekanlara takılan gençlerle biraz dalga geçiyoruz. Çünkü hepsi birbirinin kopyası. Onlar da bizi aşağılıyor. Kasıntılar.
* * * Biz rap, metal ve rock dinleriz, Billboard okuruz. En sevdiğimiz diziler de Avrupa Yakası ve Canım Ailem.

Haberin Devamı

HER MAHALLENİN JARGONU VAR

* * * Parçalanmak: Fatih’te çok para harcamak.
* * * Çakma veya kolpa: Marka taklidi kıyafetler.
* * * Ammo: Kendilerinden büyüklere söyledikleri söz.
* * * Martı eti: Zeytinburnu’nda ucuz dönere verilen isim.
* * * Concon: Zeytinburnu gençlerine göre, iyi giyinen.
* * * Kırmızı başlıklı erkek: Z.burnu’nda marjinal gençler.
* * * Taş: Cadde’li gençlere göre, yakışıklı erkek.
* * * Çıtır: kızlar, Kıtır: erkekler
* * * Apaçi: Bağdat Caddesi gençlerine göre başka semtlerden gelen, kötü giyinen gençler.
* * * Emo: Saçlarını yana yapıştıran ve dar giyinen Emo’lara Kadıköy ve Bağcılar’da gıcık olan çok. Bağcılar gençleri emoları şöyle tanımlıyor: “Kızların suratı bembeyaz oluyor kırmızı rujlar sürüyorlar...”

Burada kadınlar bakımsız sanılıyor hiç de öyle değil

Güliz Turan (28, sağda) grafik tasarımcı. Viyana’da yönetim bilişim sistemleri ve uluslararası ilişkiler eğitimi aldı. Esra Özer (24) drama öğretmenliği yapıyor. İkisi de evli.
* * * İlgi en çok pastanelere. Eski Kafa doluyor. Süleymaniye’nin bahçesi de güzel. Yemeğimizi alır, yeşil alanda vakit geçiririz. Suriçi de öyle. Cebinizde para olmasa bile  saatlerce vakit geçirebilirsiniz.
* * * Son yıllarda kadın erkek daha rahat. Eskiden erkekler Fatih Cami’nin duvar dibinde otururlardı. Biz de caddede dolanırdık. Şimdi kafelerde biraradayız.
* * * Fatih’te kadınların bakımına özen göstermedikleri sanılıyor hiç öyle değil,  pek çok güzellik salonu var.
* * * Çarşamba pazarının kumaşları güzel. Kendi kıyafetlerimizi dikmeyi tercih ediyoruz. Elbise alırsak da değiştirip kendimize özel hale getiriyoruz.  Kızlarda Converse modası var. Eşarplara ciddi paralar veriliyor.
* * * İstediklerimizi yapamıyormuş gibi algılanıyoruz. Aslında kendimize ait bir tarzımız var. Burada herkes  aşkını rahat yaşıyor. Günümüz gençliği gittikçe birbirinin aynısı oluyor, derinliklerini kaybediyorlar.
* * * Türk Sanat Müziği, yöresel müzikler, Emre Aydın ve Feridun Düzağaç dinliyoruz.
* * * Güliz Turan anlatıyor: “Evimizde uzun zaman televizyon yoktu. Bir süre önce telvizyon aldık. TRT 2’yi izliyorum, Uykusuz, Penguen ve Caf Caf gibi mizah dergilerini okuyorum.

Lüks arabayla müziği açarak mahalleye bir kere girebilirsiniz sonra sustururuz

Berk Çöteli (21, solda) Açık Öğretim Fakültesi İşletme 2. sınıf öğrencisi. Gökhan Karapınar (21) aynı yerde 3. sınıfta, ayrıca bir deri şirketinde muhasebecilik yapıyor. Berk de şu anda iş arıyor.
* * * Her mahallenin kendine ait genç grupları var. Aramızda kavgalar da yaşanır. Mahallede cips ve çekirdek yeriz. PlayStation oynanan salonlara gideriz.  Pişti, batak oynarız. Dilek Pastanesi’ne, Historia AVM’nin kafelerine gideriz.
* * * Gece biralarımızı kese kağıdına sarıp sohbet ederiz. Koyuncubaba Parkı kalabalık olur.  Discorium veya Taksim’deki mekanlara gideriz.  En baba eğlence fasıldır.
* * * En popüler yemek 1.50 liralık tavuk dönerdir.
* * * Burada kız tavlanmaz.  Taksim veya Beşiktaş’a çıkılır. En güzelleri Ortaköy, Bebek ve Nişantaşı kızları...
* * * Zengin çocukları kundura ayakkabı, kot, gömlek giyer. Orta halliler daha spor. Yaşı küçük olanlar önü yukarı bakan şapka takar. Erkekler genelde çakma giyer. Ellerde tespih. Kızlar diğer semtlerin kızlarına özeniyor. Ama paçoz değiller.
* * * Şahin arabalarla mahalle turlanır. İyi model arabalarla müziğin sesini açarak mahalleye bir kere girebilirsiniz, sonra sustururuz...
* * * Çarşamba’da oturanlar şalvar giyiyor, sakalları göğüslere kadar. Bir de Atatürk’ü sevmeyenler var. Bazen birbirimize giriyoruz...

Burada genç olmak zor kimliğinizi ararken psikopat da olabilirsiniz

Umur Çeken (18, önde) ve Enes Yılmaztürk (18), Yedikule Lisesi üçüncü sınıf öğrencileri. 300 TL’ye rahatlıkla geçiniyorlar.
* * * Haftasonu akşamları Taksim, Ortaköy ve Bakırköy’e takılırız. Özellikle de Rıddım ve Nevizade’ye. Zeytinburnu’ndaki Saray Kafe ve Güllüoğlu da popüler.
* * * Burada mahalle kültürü fazladır. Her köşe başında bir grup var. Bütün mahalleliyi tanırız, gelen giden yabancıları takip ederiz. Zeytinburnu stadının karşındaki parka da giden olur, hatta oraya Kürtbükü deriz...
* * * Saçlar burada da diken diken. Şapka modası var. Fakat şapkalar Allah’a bakar. Pantolonlar bol ya da çok dardır. Converse mutlaka herkeste var. Markaların taklitlerini satan dükkanlar çok popüler. Kızlar genelde aslan saçlı. Yavaş yavaş mini etek giyenler ortaya çıkmaya başladı. Erkeklerin bazıları da baby face olmak için kaşlarının aralarını alır. Onlara iyi gözle bakılmaz ama. Bazı gençler geceleri kulüplerde içip kendini kaybediyor. Burada yaşadığını unutmaya çalışıyor...
* * * Son 3-4 senedir Zeytinburnu biraz düzeldi. Ama hâlâ sokakta uyuşturucu içen gençleri görebilirsiniz. Birbirini öldürenler dahi var. Burada genç olmak zor. Eğer kimlik arayışındaysanız alkol de kullanır, psikopat da olabilirsiniz.
* * * Gençler burada siyaset yüzünden değil mahalle kutuplaşması yüzünden tartışır.
* * * Kızlara çok laf atılır. Bir kız arkadaşınızı kolunuza takıp gezemezsiniz. Çünkü sizin yanınızda bile laf atarlar.
* * * Bir de “action” yaparız. Nedir action? Gece ondan sonra duvardan trene atlanır, kaçak olarak tabii, Bakırköy’e gidilir, oradan Yenimahalle’ye yürünür. Oradan tekrar kaçak trene binip geri dönersiniz...

Erkeklerle kızlar yeni yeni birlikte takılıyor

Muhammed Çiftçi (22, arkada) açıköğretim maliye öğrencisi. Çiğdem Yetkin (24, arkada) edebiyat öğretmeni. Berrak Yılmaz (18, sağda) ve Derya Gök (18) Bakırköy Ticaret Meslek Lisesi’nde okuyor. Volkan Demirola (21) kafede çalışıyor.
* * * Haftaiçi gençler mahallelerin köşe başlarında toplanır. Haftasonları Çarşı Caddesi’nde turlanır. Gündüzleri Mekan, Özlem, Bambu gibi kafelere takılırız. Seyid Çavuş Parkı’nda nargile içeriz. PlayStation salonları ilgi görür. Alkollü eğlence için Bakırköy, Taksim tarafına gidilir. Çünkü buralarda alkol satan barlar yok.
* * * Genelde kavgalar çok oluyor. Mahallerde gruplaşmalar var. Bizi en çok Karabayır’dan gelenler rahatsız ediyor. Pazar günleri inanılmaz kalabalık. Çoğunluk erkek. Eğitim seviyeleri düşük. Kızların yürüyüş yolunda turlaması imkansız.
* * * Kızlarla erkekler yeni yeni birarada takılıyor. Burada aşklar gizli saklı yaşanır. Kızlar ilişkilerini ailelerine anlatamaz. Yürüyüş yolunda kızlara çok laf atılır.
* * * Alışveriş Esenler, Bağcılar ve Bakırköy’den yapılıyor. Spor giyim mağazaları bu semtte çok yok. Tesettür ve abiye kıyafetler fazla. Erkekler spor giyiniyor. Saçlar genelde dik dik. Sahneye çıkıyormuş gibi parlak takımlar giyenler de var. Kızlarda sarı röfle çok. Converse ayakkabı ve eşofman giyip bol makyaj yapıyorlar. Başörtü altına kot pantolon giyen de oluyor.
* * * 1 TL’lik sebzeli Bodrum döneri semtin en popüler yemeği.
* * * Arabesk, rock ve metal müzik seviyoruz. Mağazalarda bangır bangır pop çalıyor. Kızlar gençlik dergileri okuyor. Erkeklerin favorisi araba dergileri. Erkekler ayrıca Kurtlar Vadisi dizisini izliyor. Dizi sırasında yürüyüş yolunda tek bir erkek kalmaz.

SEMTLER BİRBİRİNE KARŞI

* * * Nişantaşı gençleri, Cihangir, Bağdat Caddesi ve Taksim Tünel tarafını kendilerine yakın buluyor.
* * * Bakırköylüler, Kadıköy’e gidiyor. En büyük şikayetleri de Zeytinburnu ve Esenler’den gelen erkeklerin laf atması.
* * * Kadıköy gençleri de Bağdat Caddesi gençlerinden rahatsız. Kerem Karabağ anlatıyor: “Cadde tayfası buralara lüks arabalarla gelir. Biz markalara önem vermeyiz. Onların konuşmaları çok laçka. Aramızda onlarla maddi olarak da çok fark var. Onlar her mekana girip çıkabiliyor. Bizim oralara gitmemiz için 3 ay aç kalmamız gerekir. Bize en yakın semtler Taksim ve Bakırköy.” Ama, Cadde’yi sevmediklerini söyleseler de hepsinin oturmak istediği tek yer yine Caddebostan.
* * * Bağdat Caddesi gençleri de Kadıköy’den şikayetçi: “Kadıköy gençliğiyle aramızda bir fark var ve o da hemen belli oluyor. Nişantaşı ve Bebek semtinin gençleriyle iyi anlaşıyoruz.”
* * * Fatihli gençler, kendilerine Taksim’i yakın buluyor.
* * * Zeytinburnu gençleri en çok Bakırköy, Taksim gibi semtlerde geziyor. Fatih’in ücra köşelerindeki gençlerle anlaşamıyorlar. Bakırköy’deki gençlerin giyinişlerini yapmacık buluyorlar.
* * * Bağcılar’dakiler Bakırköy, Taksim, Ortaköy’de kendilerine rahat hissediyor. “Burada oturmasak Nişantaşı ve Ortaköy’de oturmak isteriz. Ama rahat edemediğimiz yerlerin başında Etiler var.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!