Pazar günü sıcaklık düşüyor

Bu sistem beyaz kışı yalnızca Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’da oluşturacak ama kuvvetli sıcaklık azalışı orta ve kuzey bölgelerin tamamında hissedilecek. Pazar günü beklenen sıcaklık azalışı yağışları da orta ve kuzey bölgelerin büyük kısmına yayacak.


Sıcaklıklar adeta bahar değerlerine çıktı. Güneyde 20 dereceye ulaşıyor hatta aşıyor, Marmara’da 15 derecenin üzerinde, ancak son bir dalgalanma daha kapıda. Bu pazar, muhtemelen öğle saatlerinden sonra yeni bir soğuk hava sistemi etkili olacak. Bu sistem beyaz kışı yalnızca Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’da oluşturacak ama kuvvetli sıcaklık azalışı orta ve kuzey bölgelerin tamamında hissedilecek. Bu düşüş tabii ki kuzeyli sert rüzgarlarla olacak. Pazar günü beklenen sıcaklık azalışı yağışları da orta ve kuzey bölgelerin büyük kısmına yayacak.

*

Bilgi toplumu olmayı ne zaman öğreneceğiz? Bilginin ne olduğunu, bilginin standartlarını ve bilginin doğruluğunu bilmemiz lazım. Gelişim yalnızca üniversiteli sayısının, ya da oranının artması ile değil, anlayış yenilenişi ile oluyor. Bakın 4-5 yıl öncesinden bu yana meteorolojik tahminlerimizdeki başarı artışını düşünün. Her şey güzel, ülke olarak tahminlerde tutarlılığımız arttı, bilgiyi insanımıza süratli bir şekilde, ihtiyaçlara yönelik aktarmaya çalışıyoruz. Ama son 4-5 yıllık dönemde bir anda insanımızın güvenini artıracak seviyede teknolojik ve bilimsel gelişme olmadı. Tutarlılık artışı ve bunun halka ulaştırılmasında büyük pay, haber kanallarına ve tabii ki işin içine giren konunun uzmanlarına ait. İşte bilginin ne olduğunu, standartlarını ve doğruluğunu bilmek burada önem kazanıyor. Çünkü son 4-5 yılda tahminlerimizin tutarlılığının artışı ile Türkiye’nin meteorolojik sıralamada dünyanın ilk 4 ülkesi arasında olduğu iddiaları bile yayıldı ortalığa. Yok böyle bir şey, yanlışsam büyüklerim düzeltsin, bildiğim kadarıyla üzerinden hava tahminlerini yaptığımız, ülkemizin bir modeli dahi yok maalesef! Hava tahmininde dünyadaki standartları, yanısıra artısı ya da eksisi ile ülkemizdeki durumu bilmek gerekiyor. Şu anda maalesef dünya ortalamasını yakalamış değiliz, ama yaklaşmış durumdayız. Tahminler iyi, ama ayrıntıya girince durum değişiyor. Burada ne göklere çıkartmak, ne de tutarsız tahminleri yermek anlamlı.

Bir ikincisi bilgiyi nasıl kullanacağız? Burada öncelikle bizlere, meteoroloji uzmanlarına bilgiyi üretme ve kullanım alanlarını duyurma, ardından da sizlere bu bilgiyi dinleme-izleme-uygulama görevi düşüyor. Çok basit bir örnek, son 4-5 gündür yüksek basınç uyarısı veriyoruz. Yağmur uyarısında şemsiye alma refleksi göstermemiz gibi, astım hastalarının ‘kuvvetli yüksek basınç’ uyarısı aldığında mümkün mertebe kirletici kaynaklarından uzak durması, şehir içinde mümkün olduğunca bulunmamaları gerekiyor. Böyle dönemlerde açık havadaki sportif aktivitelerden kaçınmalıyız. Hele otobanlara yakın ya da trafiğin yoğun işlediği bölgelerde spor yapıyorsanız, akciğerlerinizi oksijene değil, alveollere kadar ulaşma ihtimali bulunan mikron mertebesindeki küçük kirleticilere açıyorsunuz demek. Orman kenarlarındaki, ya da ormanın içinden geçen otobanlarda sıkışık trafikte camlarınızı açmamaya dikkat edin, zira bu kesimlerde yer seviyesindeki ozon miktarı artabiliyor. Yukarı seviye (stratosferik) ozon seyrelmesinin ne kadar yaşamsal önemi varsa, yer seviyesindeki ozon artışı da o denli tehlikeli, hatta daha ötesinde ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Yüksek basıncın etkili olduğu günlerde bu ozon dağılmadan yer seviyesinde kalabiliyor. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Bu nedenle yağmur ve sıcaklık bilgileri gibi basınç sistemleri hakkında aktardığımız uyarılara da kulaklarınız açık olsun. Bilgi toplumu olacaksak, bilgiyi yalnızca üretmemiz değil, doğru yerde ve zamanda kullanmamız da önemli.