Placebo Gezi'nin yanında
Salı günü söylemiştim, bu Cuma Placebo’nun yeni albümü bu köşeyi renklendirir diye. Nitekim öyle de oldu.
Bütün hafta yeni albümü dinlerken ve bu yazıyı yazarken, kafamda kelimeler döndü durdu. Albümün gizli kalmış detaylarının yanında, grubun Gezi olaylarına dair verdiği mesaj ve sürpriz de bu yazıda sizleri bekliyor.
Bu hafta sadece Placebo’nun yeni albümünün çıkmasından ötürü değil aynı zamanda dijital müzik piyasasının geleceği için de ayrıca mühim bir haftaydı. Spotify ha geldi ha gelecek derken, Deezer resmen Türkiye’de yayına başladı. Beta yayını sırasında telif hakları sebebiyle kapatılma riski bile atlatan Deezer artık resmen Türk kullanıcılarına da açıldı. Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği (MSG) ve Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) ile ortak lisans sözleşmelerini karşılıklı olarak imzalayan Deezer, 16 Eylül itibariyle resmen yayında.
Dijital müzik platformu pazarında bence Türkiye’de büyük değişikliklerin yaşanacağı önümüzdeki dönemde, 180’den fazla ülkede yayın yapan Deezer’ın resmen yayına başlaması diğer benzer uygulamaları da harekete geçirecektir. Offline mod ile şarkı dinlemeye olanak sağlayan 3 farklı yapıda üyelikle sistemiyle çalışan dijital müzik platformu her keseye hitap edecek nitelikte. Darısı Spotify’ın başına, kendisini merakla bekliyoruz.
YENİ ALBÜM FISILTILARI
Cher yeni albümü “Closer To The Truth” u yayınlamaya hazırlanıyor. 26. albümü olan “Closer To The Truth” Cher’in 12 yıldır çıkarttığı ilk albüm olması sebebiyle de epey heyecan yumağı.
Albümde birçok farklı söz yazarı ile çalışan Cher, sözleri Pink’e ait olan "Lie to Me" ve "I Walk Alone" şarkılarını da bu albümde seslendirmiş. Eylül sonu piyasaya çıkacak olan albüm, geçtiğimiz hafta itibariyle Amazon.com üzerinden ücretsiz dinlenebiliyor. Senelerin eskitmediği Cher, hala disko temalı şarkılar söylüyor. Bakalım 12 yıl sonra Cher beklediği etkiyi yakalayabilecek mi?
Bir divadan başka bir divaya geçiyorum. Madonna son albümü MDNA’in turne versiyonunu DVD-CD ve Blu-Ray formatında piyasaya sundu. 30 kameranın kaydettiği dev turnenin tüm kayıtlarının montajında Madonna da montaj masasından ayrılmadan çalışmış. Son albümü için her ne kadar geçmiş albümlerini mumla aratmış olsa da, şov konusunda kaçırılmayacak bir performans olduğunu düşünüyorum. Diğer yandan yaklaşık 2 aydır #SECRETPROJECT (Art For Freedom) adıyla gizemli bir şekilde reklamını yaptığı projesini nihayet 24 Eylül’de hayranlarıyla buluşuyor. Steven Klein’in yönettiği 17 dakikalık filmin ciddi bir sanat manifestosu olduğu konuşuluyor. Söz konusu film dünyanın birçok ülkesinde özellikle son zamanlarda yaşanan özgürlük karşıtı tavır alan hükümetleri de hedef aldığı kulağa gelen fısıltılar arasında. 17 dakikalık 24 Eylül’de film Bittorent aracılığıyla internetten indirilebilecek.
PLACEBO – LOUD LIKE LOVE
Canım Placebo’nun7. stüdyo albümü artık piyasada. Grup albümün lansmanını Pazartesi günü, yani 16 Eylül albümün çıktığı gün büyük bir sosyal medya partisi verircesine, canlı olarak Youtube’dan yayınlanan 90 dakikalık bir şovla tanıttı. Bu özel lansman süresince “Loud Like Love”dan yeni şarkıları canlı olarak çalan grup, ayrıca albümün hazırlık sürecine dair bilgiler de verdi.
Brian Molko’nun anlattığına göre aslında grup yeni bir albüm çıkartma niyetinde değillermiş. Esasen grup stüdyoya girdiklerinde, 2013 sonlarına doğru bir Best Of çıkartmak istiyormuş. B3 EP’si için çalıştıkları prodüktör Adam Noble (Coldplay , Muse , Basement Jaxx, Guillemots ) ile yaptıkları yeni şarkılar üzerine konuşurlarken, stüdyo çalışmalarının birden yeni albüm üretimine dönüştüğünü belirtmişler. Adam Noble’ın albümdeki, hatta Placebo üzerindeki etkisi oldukça büyük. Adam da Placebo’nun bunca büyük isimlerle çalıştıktan sonra, kendisini prodüktör olarak albüme dahil etmesinden fevkalade memnunmuş. Karşılıklı sevgi ve dostluk sözcükleri havada uçuşuyor burada.
Molko’nun 7. albümleri için birçok yenilik denediklerini belirtmiş. Önceki albümlerine göre daha fazla teknolojik alt yapı kullanan grup, enstrümanlar bakımından da envanteri zengin tutmuş. RAK stüdyolarında albümü kaydeden grup, “Meds” albümünden sonra tekrar bu stüdyoda kayıtları tamamladıkları için çok mutlular. Özellikle stüdyonun piyano ve bateri kayıtlarındaki akustik memnuniyeti grubu 6 sene sonra buraya geri getirmiş.
Placebo’nun 7. albümünde 10 şarkı yer alıyor. Itunes’dan albümü satın alanlar için bir tane de bonus (Pity Party (Of One)) şarkı var. Her albümde olduğu gibi bu albümün de deluxe ve süper deluxe formatlı plaklı, ekstra dvd eklentili haliyle satılıyor. Brian Molko “albümün sözleri bakımından önceki albümlere göre daha net duyguları aktardığını” söylemiş. Molko “şarkılardaki karakterleri sanki kendimmiş gibi düşünüp yazıyorum, ama bu şarkıda geçeni de yaşıyorum anlamına gelmez” demiş.
Albüm piyasaya çıkmadan önce yeni şarkıların küçük tadımlıklar şeklinde mini videoları internette yayınlanmıştı. Brian Pazartesi günkü albümün lansman programında “Rob The Bank” in kısa videosunun Türkiye için ayrı bir anlamı olduğunu anlattı. Klip Gezi olayları sırasında yaşananları konu ediyor. Molko “özellikle klipte Gezi Parkı protestocularının güvenlik güçleriyle yaşadığı çatışmayı anlatmak istedik, Türkiye’deki dostlarımıza bu anlamda destek veriyoruz” diye de ekledi. Önceki ay İstanbul’da konser veren grup, konser boyunca pek izleyici ile iletişime geçmemiş, güzelce hepimizi şarkılarla çoşturup, konseri tamamlayıp sahneden ayrılmıştı. Sanırım bu şarkı ve kliple Türkiye’deki hayranlarının gönlünü almış olurlar.
Placebo’nun yeni albümü temel olarak aşk, sevgi ve ilişkiler üzerine kurulu. Grubu severek takip edenleri şaşırtmayacak kalitede ve enerjide şarkılarla dolu. Ben yeni bir Placebo albümünün piyasada olmasından ötürü elbette fevkalade mesudum. Gönül isterdi ki, bu sene Türkiye’de verdikleri konser yeni albüm çıktıktan sonra olsaydı ve yeni şarkılarını da canlı canlı dinleyebilseydik. Tabi bir de keşke albüm 10 şarkı değil de biraz daha çok şarkı içerseydi. Hayran olmak, müzikal olarak doymamakla doğru orantılı bir durum, konu özellikle de Placebo olunca.
YILDIZLAR:
Loud Like Love
Scene Of The Crime
Too Many Friends (Sosyal medyadan aslında hiç hoşlanmayan Brian, şarkıyı insanların herşeyi paylaşarak aslında hayatta yalnız olmalarını anlatmak istemiş)
Rob The Bank (şarkı karşılıksız sevgiyi anlatıyor: sevdiği kişinin bir bankayı soysa bile onu yine de seveceğini anlatıyor diğer bir deyişle)
Hold On To Me
Bosco (albümde tüm grubun yaparken en çok etkilendiği şarkıymış)
OSCAR’IMI VERDİM GİTTİ:
A Million Little Pieces (albümün incisidir, albümü ilk dinlediğimde beni en çok çarpan şarkıdır)
Begin The End (Benim için bir “Follow The Cops” , “Blind” kadar nadidedir, tek Oscar bile yetmeyeblir)
SAHNEDEN KULİSE
Sıla @ Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi, İstanbul, 20.09.2013, 21:00
Lana Del Rey @ Küçük Çiftlik Parkı, İstanbul, 20.09.2013
Club Bangkok @ Babylon, İstanbul, 20.09.2013, 23:30
Duman Yeni Albüm “darmaduman” Lansman Konseri @ İzmir Arena, İzmir, 20.09.2013, 21:00
Cem Adrian “Şeker Prens ve Tuz Kral” Yeni Albüm Lansman Konseri @ Kadıköy Halk Eğitim Merkezi, İstanbul, 21.09.2013, 20:00
Yazarın son yazıları |
#17 Eylül 2013 Sonbahar ve şehrin caz hali
#13 Eylül 2013 Pazarın yeni oyuncusu:Itunes Radıo
#10 Eylül 2013 Rock'n Coke 2013 günlüğü
#06 Eylül 2013 Denizin arka yüzü:Mirkelam
#03 Eylül 2013 Bambaşka bir Lady Gaga
#30 Ağustos 2013 İTunes festivali ile 30 gün sınırsız müzik 30
#27 Ağustos 2013 MTV video müzik ödülleri sahiplerini buldu
#23 Ağustos 2013 Keane'den best of müjdesi
