Partiye davetli olmadığım zaman yine de kapının zilini çalarım

Nicolas Sarkozy bir söyleşisinde "Bir partiye davetli olmadığım zaman yine de kapının zilini çalarım. İçeriye buyur edilmediğim çok nadir olmuştur" demiş. Madem anladığı lisan bu, kapıyı açıncaya kadar çalmaya devam edeceğiz.

Nicolas Sarkozy’nin Fransa cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra yabancı politikacılara, aydınlara şu soru yöneltilmiş: "Bundan sonra Fransa’dan beklediğiniz nedir?"

Aşırı dincilerin ölüm tehditleri yüzünden yıllardır sürgünde yaşayan Bangladeşli yazar Teslime Nesrin’in cevabı ilginç.

"Fransa’yı sosyalist fikirlere sahip Segolene Royal gibi bir kadının yönetmesini isterdim. Şimdiye kadar sürgündeki her yazara kucak açmış olan Fransa’da bundan sonra nasıl bir muamele göreceğim? Sarkozy’nin Fransa’sı bizim gibiler için dingin bir liman olmaya devam edecek mi? Bilmiyorum?"

Nesrin
kaygılarında tek başına değil.

Hatırlayacaksınız.

Seçimlerden bir süre önce yine bu sütunlarda Fransız aydınlarının bazı dergilere gönderdikleri bildiriden söz etmiştim.

"Çok Geç Kalmadan" başlığını taşıyan bildiri "daha aydınlık bir Fransa" için Fransızları Royal’e oy kullanmaya davet ediyordu.

Olmadı.

PİŞMANLIK DUYACAKLAR

Sandıktan önceden tahmin edildiği gibi Sarkozy çıktı.

Geçen çarşamba günü Elysee Sarayı yeni sahibine kavuştu.

Rivayet o ki, eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın karısı Bernadette Chirac sarayı terk etmeden önce "Bir gün yokluğumuzdan pişmanlık duyacaklar" demiş.

Gelen gideni aratır meselesi anlayacağınız.

Peki Sarkozy’ye oy verenler ne bekliyor?

Kestirmeden söyleyeceğim: Fransa’yı yeniden ayağa kaldırmasını.

Ekonomiyi canlandırmasını, işsizliğe çare bulmasını.

Fransa’ya kaybettiği özgüvenini yeniden vermesini.

Esas soru şu:

Kendini "eylem adamı" olarak tanımlayan Sarkozy, Fransa’yı yeniden ayağa kaldırayım derken sosyal sorunlarla baş edebilecek mi?

BULDOZER GİBİ EZİP GEÇER

Yakın çevresinin "buldozer gibi ezip geçer" dediği Sarkozy hassas bir şekilde ele alınması gereken göçmenler ya da toplumdan dışlanmış "banliyö gençleri"nin sorunlarını nasıl ele alacak?

Baksanıza seçildiğinden beri göçmen gençler sokaklarda.

Yalnız ona oy veren Fransızların değil Avrupa’nın da Sarkozy’den beklentileri var.

Avrupa anayasası bildiğiniz gibi havada.

Sarkozy’nin Merkel ile el ele verip bu sorunu halletmesi gerek.

Türkiye’nin AB üyeliği karşıtlığına gelince...

Bence en doğrusu bu konuda onu kendi silahıyla vurmak.

Sarkozy bir söyleşisinde "Bir partiye davetli olmadığım zaman yine de kapının zilini çalarım. İçeriye buyur edilmediğim çok nadir olmuştur" demiş.

Madem anladığı lisan bu, kapıyı açıncaya kadar çalmaya devam edeceğiz.
Yazarın Tüm Yazıları