Parola Atatürk işaret 'Ne mutlu Türküm diyene'dir

Türklüğü aşağılama ve değersiz gösterme, hakaret ve tezyif nedir?

Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 25.6.1969 gün ve 1663-1981 sayılı kararında tanımladığı Türkler kavramının unsurlarının içini boşaltmak, temelini oymak, yozlaştırmak, amacından saptırmak, sulandırmak gibi onursuz ve gurursuz eylem ve söylemlerdir.

Türklük, "Türk ulusunu-milletini oluşturan, insani, ahlaki, dini, tarihi değerler ile ulusal dil, ulusal duygular, ulusal geleneklerden oluşan ulusal manevi değerler bütünüdür".

Türklüğün somutlaşmışı, ulusal-devlet, demokratik, laik cumhuriyet, üniter-tekil, sosyal ulusal hukuk devletidir.

Sözün özü, Türklük; parolası Atatürk, işareti 'Ne mutlu Türküm diyene' diyebilmektir.

MEŞHUR teoridir. Eğer bir yerinde bir problem varsa (çıban) onu besleyip büyüteceksin. Sonra tam büyüyüp sana kafa tutacak hale gelince de tepesine binip un ufak edeceksin.

Cerahati akıtacaksın.

İşte bu anlamda baktığımızda bu hükümetin başının ve Emin Çölaşan'ın iki gündür köşesinde aktardığı AKP'li milletvekilinin söylediklerinden anlaşılıyor ki, çıbanın artık irileşip bünyeyi tehdit eder hale geldiğini gösteriyor.

ÖCALAN, Talabani'nin piyonu mu olacaktır, yoksa Atatürk'ün görüşlerini (savunmasında söylediği gibi) savunmaya devam mı edecektir?

Atatürk olmasaydı, Kırmançi olan sen ve biz Kürtler de, o aşiretlerin müritleri, ağaların, beylerin kölesi olmayacak mıydık?

ÖCALAN, Talabani'ye alet olamaz, aşiret önderlerinin uşaklığını yapamaz.

Unutulmamalı, Güneydoğu'da PKK'nın düşmanı; devlet görevlilerinden daha çok feodal yapıyı oluşturan ağalar, şeyler ve seyitlerdir.

Ayrımcılık fesatlıktır.

ESKİ İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen'in iki oğlu Hasan ve Ali Yücelen'in de aralarında bulunduğu 11 kişi, sahte sigara bandrolü nedeniyle dolandırıcılık iddiasıyla Mersin'den İzmir'e nakledilen ve 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde önceki gün başlayan davanın ilk duruşmasında beraat etti.

Eski Bakan Yücelen, "Mersin'de çocuklarıma komplo kurulmaya çalışıldı. Ama bu komplo Türk adaletinden geri döndü. Komplo kurmaya çalışanlardan hesabını soracağım" derken, İlkin Dağıtım'ın yüzde 5 ortağı olduğunu belirten SBF doktora öğrencisi Ali Yücelen ise şöyle konuştu:

"Kariyer hedefim varken, kardeşimle haksız yere suçlandık. Google'a girildiği zaman 'dolandırıcılıktan mahkemeye verilen kişi' olarak ismimiz geçiyor. Google'da çalışmalarımızın yer almasını isterdim. Bu bizim ailemize atılmak istenen çamurun yargıdan geri dönmesidir."

CHP Antalya Milletvekili Tuncay Ercenk, Başbakan'a soruyor...

Antalya Lara bölgesinde 3500 dönümlük Lara Kent Parkı’nın da içinde yer aldığı arazinin, mücevherat, taşınmaz alım satımı, otel yapımı gibi işlerle uğraşan ve size yakınlığını her fırsatta yineleyen Fettah Tamince’ye tahsis edildiği bilinmektedir.

Son günlerde basına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde iş başında bulunan CTP ile DP’nin oluşturduğu koalisyon hükümetinin sona ermesinde, Kuzey Kıbrıs’ta 11 dönümlük arazi almak isteyen Tamince’nin rolü olduğu haberleri ve iddiaları yansımıştır.

1- DP Genel Başkanı Serdar Denktaş ile Tamince'nin sizin makamınızda görüştükleri iddiası doğru mudur?

2- Varlığı basına yansıyan bu görüşmede KKTC’de Fettah Tamince’nin talip olduğu 11 dönümlük arazi konusunun gündeme geldiği iddiaları doğru mudur?

3- Doğru ise bu görüşme hangi tarihte olmuştur.

4- Tamince’nin çeşitli iddiaları karşısında KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer’in başlatmış olduğu soruşturma ve sonucu konusunda bilginiz var mıdır? Bu soruşturmanın içeriği nedir?

Kına yakınız, Erzurum'u iflas ettirdiniz

ZAMAN zaman bu sütunlardan Erzurum ekonomisinin SOS vermekte olduğunu, bu gidişin, sonuçlarının çok pahalıya mal olacağını, bunun içinde bu şehre kalkınmaya yönelik kalıcı tedbirler alınması gerektiğini anlatmaya çalışmıştık.

Bizler Erzurum’un gözü, kulağı dili, yerel Basın mensupları olarak; yorumlarımızı, teşhislerimizi, analizlerimizi, tespitlerimizi her zaman halkın gözü önünde yaparak, gerekli tedbirlerin alınması için çaba sarf ederiz. Yetkililerin kulaklarının dibinde davul çalarız, çalarız da; efendiler, hala kendilerine sivrisinek havasında gelen bu sesleri gene sivrisinek sedasında duyar ve tatlı uykularına mışıl, mışıl devam ederler.

Dün gazetelerde boy boy demeç veren Esnaf ve Sanatkârlar Dernek Başkanı Rasim Fırat, Erzurum ekonomisinin ramazan ayı dolayısı ile kısa dönemli de olsa bir rahatlama içerisine girdiğini söylüyor.

Hayret etmemek elde değil;

Bayram ekmeği ile karın doymaz Fırat, palyatif değil, köklü tedbirler gerekmektedir. Erzurum ve Erzurum’lu avazı çıktığı kadar bağırıyor, duymuyor musunuz?

İmdaaaat!..

"Erzurum’da her gün bir kepenk kapanıyor" dedik.

İmdaaaat!

"Erzurum, GSMH’nin dağılımında 67. sıralara düşürüldü" dedik.

İmdaaaat!

"Erzurum’da kapalı bulunan fabrikalara devlet el atmazsa, milli servet betonlaşıp, heba olacak" dedik.

İmdaaaat!

"Erzurum’da Yeni Esnaf Kefalet Kooperatifi 150 milyar civarında bir riziko ile batmış durumda, kapısında kara kilit var. 2500 esnaf bu yüzden dolayı olarak etkilenmiş, kredi alamamaktadır" dedik.

"Bu şehir, ülkenin 'milli refleksidir' mutlaka ayakta kalmalıdır" dedik.

""Kars’tan sonra batıya göç veren ülkenin ikinci şehridir"dedik.

"Bu şehirde her dört kişiden birisi ancak iş bulabilmekte, çalışan o bir kişi ise 7 kişiye bakmak mecburiyetindedir” dedik.

Bir Bakan, 6 milletvekili ile iktidar partisinde bulunan vekillerimizden yatırım adına bir şeyler yapmalarını Erzurum ve Erzurum’lu adına istedik.

Kendimiz yazdık, kendimiz okuduk.

Kendimiz söyledik, kendimiz dinledik.

Geçen hafta basınımızda yer alan bir haberle de iyice sarsıldık.

Erzurum İcra Daire Müdürlükleri önce iki idi. Bir ilave ile üç oldu. Geçen hafta ise 4 ve 5’inci icralar da, Bu iktidarın Adalet Bakanlığı tarafından faaliyete geçirildi. Herkesin gözü önünde, Erzurum milletvekillerinin gözüne sokula, sokula... Kabinedeki Sağlık Bakanımızın gözlerinin içine baka baka.

Sebep malum; icra dosyalarının fazlalığından dolayı 3 sonra 4 ve 5’nci İcra Müdürlüklerine gerek görülmüş... Sevgili Erzurum’lular ben size bütün bu kıvrak manevraların doğrusunu söyleyelim mi;

Resmen biz; şehir olarak iflâs ettik.

Hadi bu şehri bu duruma düşürenler kınalarınızı yakın şimdi.

TÜRKİYE Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar kamuoyuna açıklıyor:

Türkiye'nin buğday ithalatına ihtiyacı yoktur.

Buğday üretimimiz ihtiyacımızı karşılayacak düzeydedir.

Yapılan ilk tahmine göre 2006 yılı buğday üretim rakamı 20.5 milyon ton olarak belirlenmiştir.

Türkiye buğday üretiminde artık kaliteyi yakalamış, yakalanan kalite sonucunda 2 milyon tonluk un ihracatıyla dünyada ilk sırayı almıştır.

Bu yıl basında yer alanın aksine süneden dolayı kalitede önemli bir düşme olmamıştır.

Türkiye'de buğday üreticisi artık kalitenin daha fazla kazandırdığının bilincine varmıştır. Gerek Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın ülkesel bazda yaptığı çalışmalar, gerekse odalarımızın yönlendirme ve teknik ekipman desteği sonucu Türkiye'de artık süne mücadelesinde başarıya ulaşılmıştır.

Buğdayda yıllarca kalite sorunundan dolayı yapılan ithalata geçen yıl olduğu gibi bu yıl da gerek kalmamıştır.

20.5 milyon tonluk üretimimiz tüketimimizi karşılayacak düzeydedir.

Bu nedenle bazı çevrelerin iddia ettiğinin aksine Türkiye'nin buğday ithalatına ihtiyacı yoktur.

Buğdayda üretimin sürdürülebilirliği çiftçinin ürettiğinden para kazanmasıyla doğru orantılıdır. Piyasalarda oluşan fiyat, buğday üretim maliyetinin yaklaşık 6/7 Ykr/kg prim, sertifikalı tohumluk kullananlara ise 3 YTL destek sağlanacaktır. Bu desteklerin en kısa zamanda ödenmesi gerekmektedir.

Doğrudan Gelir Desteği'nin 2005'de olduğu gibi 10 YTL'de olduğu düşünülürse, sertifikalı tohumluk kullanarak buğday üreten bir çiftçi 8.31 Ykr-kg destek alacaktır. 2006 yılı ürünü için buğday üreticisinin eline yaklaşık 43 Ykr/kg geçmiş olacaktır.

Ancak bu destekler Tarım Kanunu'nda öngörüldüğü üzere mutlaka yıl içinde ödenmelidir."

RESMİ Gazete'de dün yayınlanan atamalarla; Erdal Ata (Kocaeli), Gazi Şimşek (Denizli), Cemalettin Sevim (Karabük) ve Halil Ulusoy'un (Iğdır) merkeze alındı. Hasan Canpolat Sivas'tan Denizli'ye, Enver Salihoğlu Rize'den Gümüşhane'ye, Saim Saffet Karahisarlı Üsküdar'dan Iğdır'a, Gökhan Sözer Yozgat'tan Kocaeli'ne, Can Direkçi merkezden Karabük'e, Kasım Esen Kadıköy'den Rize'ye, Veysel Dalmaz Gümüşhane'den Sivas'a vali atanırken

Strateji Geliştirme Başkan Vekili Amir Çiçek'te Yozgat Valisi oldu.

 Kaya: Bütün okullar doğalgaz ile ısınacak

İSTANBUL İl Özel İdaresi'nin eğitime olan katkıları sonucu, son olarak 242 okulla birlikte bu kış toplam 654 ilköğretim okulu doğalgazla ısınır hale geldi.İstanbul İl Özel İdaresi, 2006 yılı bütçesinden eğitime ayırdığı yüzde 40’lık pay ile yatırımlarına devam ediyor. Bu çerçevede okullardaki yüksek ısınma maliyetleri nedeniyle çalışmalarına başlanan doğalgaz dönüşüm projesi sürüyor. Son olarak 242 ilköğretim okulunda doğalgaz dönüşüm projesi tamamlandı. Böylece toplam 654 ilköğretim okulu doğalgaza kavuştu.

İstanbul İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sabri Kaya, “Okullarımızı kış mevsimine hazır hale getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Okullarımız daha önceden fuel-oil, kömür, odun gibi yakıtlarla ısınıyordu. Bu da beraberinde yüksek maliyet, çevre kirliliği gibi sorunları getiriyordu. İdare olarak bu sorunları gidermek için okullarda doğalgaz dönüşüm projesi başlattık. Son olarak 242 ilköğretim okulunun doğalgaz dönüşüm çalışmalarını tamamladık. Amacımız yakın bir gelecekte tüm okullarımızı doğalgazla ısınır hale getirmek” diyor.

BU iktidar döneminde emeklilerin çilesi her gün daha fazlalaşıyor. Hastanelerde yeni talimata göre aynı gün içinde birden fazla doktora muayene olamıyoruz. Bir emeklinin her gün hastaneye gitmesini kolay mı sanıyorlar? Kulağı ağrıyan emeklinin ayağı da ağrıyor ise bir gün kulağı için, ertesi gün ayağı için gidecek. Bu hangi vicdana sığar? Bu eziyeti neden çekelim? Lütfen Sağlık Bakanı bu yanlış uygulamayı kaldırsın. Kendileri de gün gelir emekli olacaklar. Gerçi onların gene her türlü imkânı var.

Zehra TOP-Emekli Müfettiş

Mesaj Panosu

- MARMARA Çevre Platformu (MARÇEP) 20. bölge toplantısı 30 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında Babaeski'de toplanıyor. Konuşmacılar Prof. Halim Orta, Doç. Tanay Sıdkı Uyar.

- ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Alper Taş, fındığa sahip çıkmak için 29 Eylül-2 Ekim arasında Trabzon'dan Ankara'ya yürüyeceklerini bildiriyor.

- ETİLER'deki Ulus Parkı içinde, Büyükşehir'in işlettiği kafenin hemen yanında protokol yolu olarak bilinen Adnan Saygun Caddesi üzerinde üç katlı bir 'gecekondu' inşaatı sürmekte... Bu park kimlerin imtiyazında ki denetimsiz kalıyor?

- TELEKOM'a, 8 Eylül'den beri bir telefon bağlatamadık? Bu nasıl bir sistem ve anlayış?

A.Y.-AVCILAR