Parayı dolara yatırmak zararlı

BİRAZ birikiminiz varsa, parayı nereye yatırmalı?

Haberin Devamı

2011 bütçesi ile hükümetin hazırladığı orta vadeli plana ve üç yıllık doların tahmin edilen fiyatına bakarak şunu söylemek mümkün:
Siz siz olun, paranızı dolara yatırmayın.
Belki iddialı bir söz. Çünkü yarın dünyada ne olacağını, olacak olanların Türk ekonomisine, bu arada dolar-TL paritesine nasıl yansıyacağını keskin hatlarla çizmek yanıltıcı gibi gelse de, yine de eldeki ekonomik verilere
bakmak gerek.
O verilerin temel belgelerinden biri halen Meclis Bütçe Plan Komisyonunda görüşülen 2011 bütçe tasarısı.
ÖNÜMÜZE BAKALIM
Bütçeye, yani izlenecek ekonomik politikaya bakarak şunu söylemek mümkün:
2011-2013 arasında TL dolar karşısında değer kazanmaya devam edecek.
Bu yıl doların ortalama fiyatı 1.50 TL dolayında kalıyor. Dolar, TL karşısında geçen yıla göre, yüzde 2.9 oranında kayba uğruyor. Birikimini dolara yatırmış olanlar, 2010’da zarar ediyor. Geçmiş olsun.
Bu durumda, maçlardan sonra ezberlenen söze dönüyoruz, “şimdi önümüze bakıyoruz”. Bakıyoruz ve bütçeden hareketle 2011 için şunu görüyoruz:
2011’de doların TL karşısında yüzde 3.3 oranında artması öngörülüyor. 2011 için doların ortalama fiyatı 1.55 lira.
Ama, 2011’de öngörülen enflasyon yüzde 5.8. Dolardaki değer artışının üzerinde bir enflasyon.
2012 ve 2013 yıllarında dolardaki düşüşün devam edeceği tahmin ediliyor. 2012’de yüzde 1.9; daha sonra 2013’te yüzde 2.6.
Dolara para yatırmak zarar getiriyor. Ancak, bakarsınız büyük bir kriz patlar, hesaplar allak bullak olur, bu durumda bu tahminler ayvayı yer.
TERS TAHMİN
TL değer kazanırken, dolar düşerken dış ticaret ne merkezde?
Bilimsel olarak, TL’nin değer kazanması ihracatı olumsuz etkiler.
İhracatın artması için doların değer kazanması gerek. Dolar değer kazanırsa, ihracat artar, ithalat düşer.
Oysa, bütçeye bakınca, dolar düşüyor, ama ihracatın artması öngörülüyor.
Üstelik, ihracat artışı ithalat artışından daha yüksek. Bilime ve piyasaya ters bir tahmin.
Ben bütçenin yalancısıyım.

Haberin Devamı

Sola git sağa ulaşırsın

İKİ isme şaşırıyorum.
Saadet Partisi’nden ayrılarak HAS Partiyi kuran Numan Kurtulmuş’un kurucular listesinde iki isim beni çok şaşırtıyor. Eğer isim benzerliği yoksa ki yok, iki isimden biri Zeki Kılıçaslan, diğeri Cem Somer.
Zeki Kılıçaslan bir zamanlar Birleşik Devrimci İşçi Partisi genel başkanı. Sosyalist bir partinin başkanı, şimdi dini değerlere göz kırpan, kendi varlığını dini değerlerle buluşturan bir partinin kurucusu.
Cem Somer Ulusal Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet üzerine uzmanlaşmış Kemalist bir profesörün çok yakını. Akrabalık elbette karine değil.
Somer de soldan gelen biri. “Din ve Siyaset” üzerine yazdığı bir makalede, “solcular Müslüman olmaz, Müslümanlar solcu olmaz” diye yanlış bir görüş bulunduğunu belirtiyor ve bu görüşü eleştiriyor. İşareti o makalede veriyor.
Coğrafyanın değişmez kuralı şimdi siyasetin kuralına dönüşüyor. Doğuya gide gide Batıya ulaştığın gibi, sola gide gide sağa ulaşıyorsun.

Haberin Devamı

El zinası zırvası

KADINLA erkek tokalaşmasının adabı var.
Eğer kadınla cinsel arzulu tokalaşıyorsanız, bu el zinasına giriyor. Bu durumda elinize kıyamet gününde ateşten kor konacaktır, bilesiniz.
Yok eğer cinsel amaçlı tokalaşmıyorsanız, o size helal.
Kadın eli sıkmanın günün birinde helal mi, haram mı olacağı zırvalarıyla uğraşmak kolay akla gelmezdi.
Bu zırvaya göre davrananların artması ise, bizi sözün bittiği yere götürüyor.

Kılıçdaroğlu fena gol attı

TÜRKAN Albayrak İstanbul’da Paşabahçe Sigorta Hastanesinde işçi. Beş yıldır orada çalışıyor.
Günün birinde sendikalı olmak istiyor. Ne, sendikalı mı? İşine son veriliyor.
Türkan Hanım bunun üzerine hastanenin bahçesinde çadır kurarak açlık grevine başlıyor. 29 Ekim günü, moda deyimle, Cumhurun gününde açlık grevi.
29 Ekim’de Çankaya’daki resepsiyona katılmak yerine, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önce Kadıköy Bağdat Caddesine geliyor, ardından Türkan Albayrak’ı ziyaret ediyor.
Başbakan Erdoğan Kılıçdaroğlu’nun Çankaya’daki resepsiyona katılmayışını eleştiriyor, “işte cumhur orada, sen neredesin” sözleriyle yükleniyor. Cumhur üzerine benzeri söylemler. Hepsi Kılıçdaroğlu’nu eleştirmeye uzanıyor.
Önceki gün gurup toplantısında Kılıçdaroğlu Türkan Albayrak’ı ziyaret ettiğini anlatıyor. “Başbakan Erdoğan’a göre, sendikalı olmak istediği için işten atılanlar cumhur değil” diyerek, verdiği örnekle Erdoğan’a fena gol atıyor.
Örnek 2004 yılında AKP’nin çıkardığı bir yasaya dayanıyor. Bu yasayla taşeron işçilerin sendikalı olmak istediklerinde işten atılabilecekleri daha o zaman uyarılıyor. AKP bunları dinlemiyor.
Taşeron cumhur şimdi sendikalı olamıyor.

Yazarın Tüm Yazıları