Para çoktu tatmak istiyordum

Güncelleme Tarihi:

Para çoktu tatmak istiyordum
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2012 00:00

Şimdi 32 yaşında ama 23’ünden beri Almanya’yı sallıyor. Mehmet Ercan Göker, sigorta simsarlığından 250 milyon Euro kazandı. Sadece tatillerde dört milyon Euro harcadı. Bir eşi İngiltere Kraliçesi’nde olan Cabrio Rolls Royce’u, 15 Ferrari’si, 40 Porsche’si, 60 Mercedes ve Audi’si oldu. Oturduğu sitedeki bütün villaları çalışanları için satın aldı.İşler kötüye gidince bir Euro’ya devrettiği şirketi üç ayda iflas etti. Şimdi Türkiye’de yaşıyor ve yeniden doğuyor, hem de aynı işle!

Haberin Devamı

Mehmet Ercan Göker (32) yaşında. Babası Asım Bey 1966’da Almanya’nın Kassel kentine işçi olarak gitti. Annesi Nezihe Hanım da 1969’da... Aynı yıl Mehmet, üç kardeşin en küçüğü olarak doğdu. İkinci kuşak gurbetçi. Milyonlarca Euro kazandı, harcadı, batırdı. Şimdi memleketi Kuşadası’nda yeniden doğuyor. Almanya’daki işini, iki yıl aradan sonra burada kurdu. Yine Türkiye hariç bütün Avrupa’ya, ABD ve Kanada’ya sigorta simsarlığı yapıyor. 65 kişilik ekibi, yurtdışındaki sağlık sigortası sahiplerini arayıp başka bir sigorta şirketine geçmeye ikna ediyor. Yeni sigorta şirketi de bunun karşılığında Göker’in şirketine komisyon ödüyor. Göker’i zirveye taşıyan sistem bu!
Röportaj yapmak için önce bağlantı kurmamız gerekiyordu. Ama Kuşadası’nda Ticaret Odası dahil onu tanıyan yok. En sonunda iş ilanındaki telefonlarla bir haftalık uğraştan sonra sekreterine ulaşabildik. İkinci hafta olduğunda talebimizi şartlı kabul ettiğini mail yoluyla öğrenebildik. Foto muhabiri istemiyordu. Nihayet Kuşadası dışındaki tabelasız ofisinin önündeydik.
Önünde koyu kahverengi Porsche’si duruyordu. Üst kattan gür sesi geliyordu. Almanca konuşmanın tek kelimesini anlamıyordum ama vurgularından emir kipi olduklarını tahmin edebiliyordum. “Nayynn” ya da “Yaah” diyordu biraz öfkeli. Kiminle görüşmeye geldiğimi bilmesem, bir tiyatro ya da opera provasını gözlerim bağlı dinlediğimi sanacaktım.
Ofisin girişinde onlarca yukka bitkisi diziliydi. Sekreter masası, minik bir otel resepsiyonuna benziyordu. Duvarda Alman gazetelerinden kesilmiş kupürler, imzalı Alman Milli Takımı ve Maradona’nın formaları yer alıyordu. Merdivenlerden arada bir zıpkın gibi atletik vücutlu gençler iniyordu. Hepsi kulaklıklı, hepsi parmak arası terlikliydi. Güleryüzlü ve naziktiler, arada kırık Türkçeleriyle bana selam veriyorlardı. Nihayet yukarıdan Almanya’nın iki yıl öncesine kadar en popüler genç işadamı seslendi ve ben de ağır ağır makamına çıktım. Gözüme ilk çarpan, megafon oldu. Bir de Mehmet Ercan Göker’in Bermuda şortu ve terlikleriyle ne kadar genç ve milyon Euroları hiç kazanmamış gibi durduğu...

Haberin Devamı

ALMANCADA SINIF BİRİNCİSİYDİM

/images/100/0x0/55eaec5af018fbb8f89f5c8b

Haberin Devamı

Almanlarla büyüdüm. Tek yabancı bendim. Almanca’dan en yüksek notu ben alırdım. Kendimi her zaman Türk-Alman hissettim. 8-21 yaş arasında futbol takımında oynadım. 2007’de Alman vatandaşlığına geçebileceğim bildirildi. Çok düşündüm. İçimde Türk kanı var, Türk vatandaşı kaldım.

STAJYERDİM, SİGORTA ŞAMPİYONU OLDUM

Üniversitede işletme okumak istiyordum. Lisedeyken Almanya’nın en büyük sigorta broker şirketi Ergo’da staj yaptım. Üç yıl boyunca her gün işe gittim. Lise notlarım çok iyiydi. Şirkette bütün rekorları kırdım. 7 bin çalışanın içinde benim gibi 400 lise öğrencisi vardı. İki yıl üst üste bir numara oldum.

TATİLLERE 4 MİLYON EURO HARCADIM

2008’de Almanya’nın ‘En İyi İşadamı’ seçildim. En pahalı tatilim, 180 bin Euro’ya mal oldu. Ailemden 16 kişiyle Maldivler’e gittik. Bugüne kadar tatil için 4 milyon Euro harcadım. Kendimi bulmak için Maldivler, yaşamak için New York’u seçerim. Türkiye’de hayat sevinci yok, ücretler çok düşük. Elemanlarıma öyle paralar vermeye utanırım.

Haberin Devamı

KİMSEYE GEL DEMEM, KENDİLERİ GELİR

65 kişi çalışıyor yanımda. Hiçbirine buraya gel, çalış, demedim. İsterse gelir, bakarım. İyi biri mi, bu işi yapabilir mi, karakteri nasıl diye... İş dünyasıyla futbol dünyası birbirine çok benziyor. İyi oyuncudur, takım bulamaz; yalnız başına hiçbir şeydir, takım çalışmasında iyidir...

ARTIK DAHA TUTUMLUYUM

Eskisi gibi savurgan değilim. İstanbul’da bir İtalyan mağazasında iki ceket, dört kazak beğendim. Sadece bir kazak alıp çıktım. Zaten her şeyim var. Biriktirip kenara koyuyorum. Almanya’da helikopterim vardı. Üç arkadaşımla ortak uçak da almıştık. Canımın istediği yere helikopterle, uçakla gidiyordum. Kendimi ‘dünyanın kralı’ zannediyordum. Bana gösteriş budalası diyorlardı ama alakası yoktu. Para çoktu, tatmak istiyordum.

Haberin Devamı

15 FERRARI , 40 PORSCHE, 60 MERCEDES’İM VARDI

2009’da bin metrekare villam vardı, 10 bin metrekare bahçe... Bir Rolls Royce, 15 Ferrari, 40 Porsche, 60 Mercedes ve Audi... Şirket arabalarının değeri, 10 milyon Euro idi. Hepsini elemanlarım kullanıyordu. “Kalitede bir numara olacağız” dedim. Elemanlarım bin 400 oldu. Dokuz ayda 70 milyon ciroya çıktık. Sigortada dünyaya açıldık: ABD, Kanada, İsveç, Almanya, Danimarka... Türkiye dışında tüm Avrupa’ya.

YILLIK 65 MİLYON EURO CİRO YAPTIM

2003 Nisan’ında tek başıma sigorta broker’lığına başladım. Yıl sonunda 850 bin Euro ciro yaptım. 23 yaşında Porsche’mi almıştım. Rolls Royce’un önce normalini seçtim. Cabrio’su çıkınca Londra’yı aradım. Bana “Avrupa’da şu anda iki tane var. Biri Kraliçe’de, diğerini size göndereceğiz” dediler. 2004’te 15 kişiydik şirkette, ciroyu 1.5 milyon Euro’ya çıkardık. 2006’da 200 kişiydik, ciromuz 15 milyon Euro’ydu. Buz hokeyi, futbol, hentbolda sponsorluğa başladım. Futbol takımı satın aldım. 2008’de 65 milyona çıktık. Şirketimi 80 milyon Euro’ya almak istediler. Hayır, ruhumu satmadım.

Haberin Devamı

VİLLAMIN BARI KOMPLE ALTINDI

Annemden, babamdan para yok. Tek başıma yaptım bunları. Villamın barını komple altından yaptırdım. Yeni zengin derler ya, hiç görmedim. Ama düşünün, her gün 500 bin Euro akıyordu kasaya. Ne yapacaktım? Alman gazeteleri beni birinci sayfalarında ‘Pop Star’ ilan etti. Almanlar vergi ödemediğimi ihbar ettiler, insanları kandırdığımı söylediler. Benim işimi İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaşları 40’ın üzerinde100 bin Alman denedi, hiçbiri yapamadı. “Nasıl 25 yaşındaki Türk yapar?” dediler.

İFLAS EDECEKTİM, DEVRETTİM

Altı yıl boyunca işimi mükemmel yaptım, cirom 250 milyon Euro’yu buldu. Almanya’ya 25 milyon Euro vergi ödedim. Kendim için bir kenara ayırdığım 12 milyon Euro’yu aldım, şirkete soktum. Almanya’da 20 şube açtım, şirketi büyüttüm. Bundan sonra işler istediğim gibi olmadı. Eylülde sıkıştım. İflas edecektim. Sermayedar yatırımcı aradım. Axa’nın yan grubu geldi, “Şirketine bir Euro veririm. 60 ay kontrat yapıp 100 bin Euro aylık bağlarım” dedi. Kabul ettim, imzaladık. Beceremediler, bir ay sonra iflas ettiler.

ELEMANLARIMA VİLLA SİTESİ ALDIM

Elemanlarımın mutluluğu çok önemli. Geçen hafta 30 kişi İstanbul’un en güzel eğlence mekânlarına, restoranlarına gittik, en iyi otelinde kaldık. Yılda üç kere hep birlikte tatil yaparız: Dubai, New York, Las Vegas. Şirket büyüdü, arkadaşlarım yanıma gelmeye başladı. Kendime ev aldım. Bir akşam parti yaptık. Diğer evlerdekiler rahatsız olur diye ev sahibini aradım, sitedeki evlerin hepsini aldım: 12 yazlık villa. 60 kişi orada yaşıyoruz. 2014’te New York’a taşınmayı düşünüyorum. Nişanlım Alman, isterse evleneceğiz

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!