Palavranın palavrasının palavrası

HEPİMİZİN gözü aydın! Mehmet Altan’ın Sabah Gazetesi’nde (29.08.05) yazdığına göre ‘pan-hümanizm’ diye bir düşünce akımı çıkmış, ancak henüz dar bir çevrede ‘telaffuz’ ediliyormuş adı.

Ayrıca, küreselleşme ikinci bir rönesans gibi ele alıyormuş ‘pan-hümanizm’i... Artık din ve ırkın saltanatı sona eriyor ve bireyin egemenliği başlıyormuş.

Aklım ‘pan-hümanizm’ deyişinin sakatlığına takılsa da ‘Hepimizin gözü aydın!’ diye düşünürken, Çetin Altan’ın ‘Doğa Terörünün Politik Amaçları’ (Milliyet, 31.08.05) başlıklı yazısını okudum.

PAN-BABA-OĞUL

Oğul sevgisini bilir ve takdir ederim. Baba Altan’ın, oğul Altan’ın yazısına arka çıkması tam anlamıyla ‘Pan-Baba-Oğul-Dayanışması’ örneği:

‘Bizim Mehmet Altan’ın pazartesi günkü yazısından yeni bir düşünce akımının tomurcuklanmaya başladığını öğrendim, ‘Panhümanizm’...’ / ‘Bizim emekli militerler arasında ‘Panhümanizmden’ söz edenleri, nefretle kınayacakların çıkması doğal sayıladursun...’

Mehmet Altan
bir ‘Prof. Dr.’ olduğu için ondan bu yeni akımın içinde yer alanların kimler olduğunu, bu konuda yayınlanmış kitap ve yazı var mı, bir meraklı olarak öğrenmek isterdim. Yerli bir akım mı, yoksa yabancı bir akım mı, yoksa küresel bir akım mı? Bunu bilmek hakkımız.

PANHÜMANİZM OLMAZ

Ancak bu akımın ‘yerli’ olduğu izlenimini uyandıran göstergeler var. Örneğin, dil bilinci olan bir Fransız, Alman ya da İngiliz’in ‘pan’ öneki ile ‘hümanizm’ adını yan yana getireceğini sanmam. Çünkü, Mehmet Altan’ın da dediği gibi ‘pan’ öneki, ‘bütün’ anlamına geliyor. ‘Panhelenizm’, ‘Pantürkizm’, ‘Panislamizm’, ‘Panamerikanizm’ olur da ‘Panhümanizm’ olmazmış gibi geliyor bana. Hümanizm yani ‘insancılık’, insana saygı gösterilmesi ve gönenç sağlanması gerektiğini savunan bireyci rönesans ülküsü. Geniş anlamda insancılık (hümanizm) birbirinden farklı üç biçimde kullanılır: İlkçağ İnsancılığı, Burjuva İnsancılığı ve Marksçı İnsancılık. Yeni akımın öncülerinin ‘pan’ önekini bu anlamda kullandıklarını sanmam. Mehmet Altan, hümanizm sözcüğünün başına kimin ‘pan’ öneki eklediğini yazarsa, sevinirim, sorunu dilsel ve felsefi bağlamda irdelemeye hazırım.

Oğlunun yazısından ilham alan Çetin Altan, emekli de olsa militerlerin ağzının payını veriyor. Mehmet Altan’ın ise dilsel ya da felsefi bir kaygısı yok. ‘Sanayi-sonrası yeni dönem, ırka dayalı ‘ulus-devleti’ aşarak, insanların topluca aynı değerleri ve örgütlenme biçimini paylaşacakları küreselleşmenin dinamiklerini pekiştiriyor... Bunun yeni ideolojisi de belli ki ‘pan-hümanizm’ olacak’ buyuruyor.

MODERN FAŞİZM

Mehmet Altan, küreselleşme peygamberlerinin eskiden karşı oldukları ulus-devleti savunduklarını bilmediğimizi mi sanıyor? Yaptığı tanım, modern faşizmin tanımı!

Çetin Altan, 16. yüzyıl düşünürlerinden Erasmus’un panhümanizmin öncüsü olduğunu yazarak Mehmet Altan’a haksızlık ediyor. Bence bu yeni akımın (!) öncüsü kendi mahdumları! Ne mutlu! Ama ‘Baba’, ‘Oğul’un yazılarını daha dikkatli okumalı.
Yazarın Tüm Yazıları