Paket tur sigortası ve Turizm Bakanlığı’nın ayıbı

BİLEMİYORUM ama bugün kaç kişinin seyahat sigortasından haberi var. Hani şu, 2007 yılında uygulamaya giren ve tüm turizm acentalarının sattıkları; her paket turda, yapmakla zorunlu oldukları sigortadan bahsediyorum. Ya da şöyle söyleyeyim... Acentadan paket tur satın alan ve seyahate çıkmadan önce her kişinin yaptırmak zorunda olduğu, sigortadan...

Eminim çoğu kişi bu satırları okurken içinden, ‘benim böyle bir sigortadan haberim yok’ ya da ‘acentam böyle bir zorunluluktan bahsetmedi’ diyecektir.

Çok normal. Çünkü, 2007 yılının ortalarında başlayan uygulamanın üzerinden neredeyse 2.5 yıl geçti. Bu süre içinde kaç kişi sigorta yaptırdı diye sorarsanız...

Hemen söyleyeyim. Aslında, bu soruyu sormak bile başlı başına bir utanç. Zorunlu olan sigorta ne kadar satıldı diye bir sor olur mu? Kaç kişi paket tur satın almışsa, otomatik olarak o kadar kişinin sigortasının da yapılmış olması gerekir... Öyle değil mi? Maalesef değil işte.

Bu yıl içinde bir milyon 400 bin paket tur sigortası yapılmış. Seyahat eden kaç kişi... 7 milyon. Yani, zorunlu olmasına karşın paket tur satın alan kişilerin sadece yüzde 20’si sigortalanmış. Daha doğrusu, acentalar ancak bu kadar kişiye sigorta yapmış. Geçtiğimiz yıl da durum bundan farklı değil.

ACENTELER İÇİN ZORUNLU


Oysa, paket tur sigortası öyle bir uygulama ki, seyahat acentası ve özellikle de tüketici için bulunmaz bir nimet. Neden mi? Defalarca anlattım ama bir kere daha tekrarlayayım.

Sigorta; seyahat acentalarının, Türkiye içinde sattıkları paket turlar için, her nedenle olursa olsun taahhüt ettikleri hizmeti yerine getirememelerine karşın yapılıyor.

Bunun için de acentanın iflası bile var. Haliyle de sigortalı yani, turist, herhangi bir nedenden dolayı mağdur olursa, zararını sigorta şirketinden talep ediyor.

İsterseniz daha iyi anlaşılması adına örnekleyeyim. Turizm şirketinden bir paket tur aldınız ve seyahate çıktınız… Maalesef ki, tur şirketi, size vaadettiğini yerine getiremedi. Beş yıldızlı otel dedi, üç yıldızlıda konaklattı... Geri dönüş biletinizi vermedi... Otel rezervasyonunuz erken bitti... Ya da siz turdayken, tur şirketiniz iflas etti. İşte bu ve benzeri birçok durumda, tüketicinin kaybını sigorta şirketi karşılıyor. Çünkü, bu gibi durumlar için acentalar prim ödeyip, bu teminatları sigorta şirketlerinden satın alıyor. Ve tüketiciyi de sigortalıyor.

Bir kere daha tekrarlıyorum. Seyahat acentalarının hepsi istisnasız bu sigortayı yaptırmak ve paket tur satın alan müşteriye de vermek zorunda. Kanun gereği acentaların zorunlu paket tur sigortası olmadan tüketicilere paket tur satması yasak. Hatta bir adım daha ötesi var... Acentanın faaliyet ruhsatı bile iptal edilebiliyor. Yani, yaptırımlar ağır.

Hal böyleyken, nasıl oluyor da paket tur satın alarak, seyahat eden tüketicilerin sadece yüzde 25’ine bu
sigorta yapılıyor?

ULUSOY: MAALESEF  TANITAMADIK


İşte bu sorunun cevabını, geçenlerde sohbet ettiğim TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) Başkanı Başaran Ulusoy, bakın nasıl anlatıyor:
“Maalesef fazla tanınmadığı için vatandaş bu sigortayı bilmiyor. Seyahat acentası da maliyetleri yükseltiyor diye sigorta yapmıyor. Oysa bu kanuni bir mecburiyet. Acenta, sigortayı yapacak ve müşteriye de bu poliçeyi verecek. İnanın, televizyonlardaki o meşhur programlar var ya... Onların arasında küçük bir spot geçirilse, seyahat sigortanızı yaptırın diye, bu bile yeter. ”

Başaran Ulusoy, sohbetimiz sırasında, sigorta şirketlerinin de, sigortanın teminatının çok ağır olmasından dolayı yapmaktan çekindiklerini belirtiyor ve “Bunların hepsi zamanla düzelecek. Maalesef zorla bu sigortayı yaptırtamıyorsunuz. Biz ancak bir şikayet olduğunda sigortanın yapılıp, yapılmadığını anlayabiliyoruz” diyor.

TURİZM BAKANLIĞI NE YAPACAK


Başaran Ulusoy’un, önemle altını çizdiği bir başka konu da, tüketicilerin bilinçli hareket edip, seyahat acentasından paket tur satın aldıklarında, sigortalarını mutlaka istemeleri.

Ne ilginç değil mi? Ortada zorunlu bir sigorta var... Hadi bırakın zorunlu olmasını, her kesimin işine yarayacak bir ürün var... Ama ne seyahat acentasının, ne tüketicinin ne de bu uygulamayı başlatan Turizm Bakanlığı’nın umurunda değil. Denetim yok. Takip eden yok. Soran, sorgulayan yok.

Madem bu sigorta ‘saldım çayıra’ haline gelecekti ne diye 2.5 sene önce büyük gürültüler kopartılarak, kanunlaşıp, uygulamaya girdi. Bence bu durum,

Turizm Bakanlığı’nın bir ayıbıdır. Ve en kısa sürede de gerekeni yapmalıdır.

Gereken ne diyecek olursanız... Ya denetimi yapıp, kanunun gerektiği kuralları uygulayacak. Ya da ‘biz bu işi beceremedik’ deyip, yürürlükten kaldıracak.
Yazarın Tüm Yazıları