Özürlü memur sınavının büyük özrü

ÖZÜRLÜLERİN Devlet Memurluğuna Alınma Şartları İle Yapılacak Merkezi Sınav ve Kura Usulü Hakkında Yönetmelik’in Resmi Gazete’de (3 Ekim 2011) yayımlanmasıyla nur topu gibi bir sınavımız daha oldu.

Haberin Devamı

ÖMSS... Yani, Özürlü Memur Seçme Sınavı...
Bu sınav da türevleri gibi, ‘çalınma, şifreleme’ olaylarına uğramaz umarım. Adı çok benzer, akıbeti benzemesin de!
Yönetmeliğe göre ÖMSS, merkezi olarak yapılacak, yerleştirmeler de bu sınava ve/veya kura usulüne göre merkezi olarak gerçekleştirilecek. Sınav, özür grupları itibariyle orta öğretim, ön lisans veya lisans düzeyinde eğitim veren kurumlardan mezun olan özürlüler için ayrı ayrı yapılacak. Kura ise devlet memuru olabilmek için asgari eğitim olan ilköğretim ve ilkokul mezunu özürlüler için uygulanacak.
Sınavın merkezi olarak yapılması da doğru bir karar. Bundan önce üç ayda bir her kurum kendi sınavını kendisi yapıyor, bu da akıllarda soru işaretlerine yol açıyordu. Hoş, 2011’de hiçbir kurum alım yapmadı, orası da ayrı mesele!
Şimdi gelelim, doğru bir karar olan ÖMSS’nin, doğruluğunu tartışmaya açacak en büyük soru işaretine!
Yönetmeliğin ‘Adayların başvurmaları ve atanmaları’ başlıklı 17’inci maddesinin ikinci fıkrası şöyle:
‘Kamu kurum ve kuruluşları, yerleştirmeye ilişkin olarak atamaya yetkili amirin onayı ile beş kişiden oluşan bir değerlendirme komisyonu kurar. Bu komisyon, atanmak üzere bildirilen adayları, aranılan nitelikler yönünden inceleyerek, nitelikleri uyanların atamalarının yapılmasını teklif eder.’
Bu maddenin Türkçesi şu: Sınavı kazanmanız yeterli olmayacak, komisyonun da gözüne girmeniz gerekiyor!
Gerekli okullardan mezun olacaksınız, yasanın tanıdığı hatta hakem olarak tayin ettiği hastanelerden bilmem kaç doktor imzalı, %40’ın üzerinde özürlü olduğunuzu belgeleyen raporunuz elinizde olacak, gecenizi gündüzünüze katarak çalışacağınız sınavda birçok adayı geride bırakarak niteliğinizin uyduğu herhangi bir tercihinize yerleşeceksiniz, ama tüm bunlar yeterli olmayacak.
Bu uygulama, sağlıklı koşullarda yapıldığı takdirde ‘objektif’ sonuçların alınacağı bir sınavı, ‘subjektif’ hale getirmekten başka bir işe yaramaz!
Hakkı ile sınavı kazanmış bir adayın kadroya yerleşebilmesi ve/veya yerleşmemesi için, belediye ve birlik başkanlarına, yetkili amirlere yapılacak baskıları hayal bile edemiyorum!
Engel olmayın başka ihsan istemez!
Eray ERGÜN

Haberin Devamı

‘Göç ve Aidiyet Çalıştayı’

Haberin Devamı

2011 yılı, Türklerin Avrupa’nın çeşitli ülkelerine işçi olarak gidişlerinin 50. yılı... 50 yıllık bu serüveni özetlemek, Türkiye’yi 50 yıldır Avrupa’da var eden vatandaşlarımızı anmak ve bu tarihi olgunun altını çizmek amacıyla UETD Hollanda ve Avrasya Ekonomik İlişkiler Derneği tarafından ortaklaşa düzenlenen ‘Umuda Yolculuğun 50. Yılında GöçTürkler’ konulu ‘Göç ve Aidiyet Çalıştayı’ bugün Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nda (Mevlana Bulvarı, Konya yolu üzeri) saat 17.30’da...

Yazarın Tüm Yazıları