Özü sözü bir olması sizce bana yeter mi

Artık ilişkilerde önemli olan nedir, bilemiyorum. Acaba yanlış mı yapıyorum, arkadaşlarımı dinlememekle! Bir senedir devam eden bir beraberliğim var. Ben üniversite mezunu, işinde başarılı, 32 yaşında bir kadınım. Beraber olduğum kişi ile tesadüfen tanıştık. Bir sene boyunca beni aradı, hep reddettim. Sonunda teklifini kabul ettim. Görüştük ve o gün bu gündür beraberiz. İlk başlarda kafam çok karışıktı. Kendisi ilkokul mezunu. Çalışkan, küçük yaşlarda aile sorumluluğunu almış, aile içinde ve sosyal yaşamında sözü geçen bir insan. Dışa dönük, kendinden emin bir karaktere sahip. Ailem ise onun varlığından habersiz. Saygın, kendi halinde, birbirine bağlı, aldığım kararlara saygılı insanlardır. Beraber olduğum genç Karadenizli. Herkes tarafından sevilen, saygı duyulan ama mutaassıp bir ailesi olduğunu arkadaşlarından da duydum. O, kendi düşüncelerine önem veren birisi. Sevgisi, sahiplenmesi, düşünmesi, beni mutlu etmeye çalışması, uyumlu ama bencil olmayan davranışları bu devirde üstün meziyetler, diye düşünüyorum. Çevremde kültür ve eğitim açısından denk olan, bu özelliklerin yarısına sahip olmayan birçok ilişki görüyorum. Zamanla karışık düşüncelerimin çoğunu eledim ama yine de bazen, ‘Acaba ilerde mutlu olamazsam’ diyorum kendime... Onu seviyorum. Eskiden eğitim, kariyer, kültür, onu tanımadan ve ondan önceki ilişkimden yara almadan, daha önemli gördüğüm meziyetlerdi. Şimdi onun gibi özü sözü bir olması yeterli gibi geliyor. Çalışma yaşamımda, tüm yaşantımda, ilerde pişmanlık duyacağım olaylar yaşar mıyım? Yorumlar kafa karıştırır. Karar iyi ya da kötü benim olmalı. Yine de kendimi yanıltıyor olabilir miyim? Senelerin verdiği tecrübe ve olgunlukla bana düşüncelerinizi bildirebilirseniz sevinirim. RUMUZ: KADINSevgili kızım, satırlarını okurken ne düşündüm biliyor musun? Buram buram sevgi kokuyor mektubun. Çok güzel bir sevgi hem de! Onu öyle bir anlatıyorsun ki... İnan gerçekten böyle biri mi? Yoksa sevgin mi, onu böyle görmene neden olan bilemedim. Ama her ne ise, hazır böyle bir sevgiyi yakalamışken, böylesine seviyor ve seviliyorken, bu insana bu kadar değer veriyorken, ötesini düşünme, kim ne derse desin, değer yargılarına bakmadan yaşa tüm yoğunluğuyla bu sevgiyi. Hem kızım, ilerde kim, ne olacağını, bilebilir ki?Evliliği neden geçiştiriyorSevgili Güzin abla, ben Hollanda’dan yazıyorum. 20 yaşında genç bir kızım ve bir seneden beri bir sevgilim var. Onunla evlenmek istiyorum, bunu o da biliyor ama hep geçiştiriyor. Onu kaybetmekten korkuyorum, çünkü çok seviyorum. Ama ilk başlarda çok sık arardı, artık nedense hiç aramıyor. Nedenini sorunca işlerim vardı, arkadaşlarla beraberdim, diyor. Ne yapmam gerekiyor sizce? Benden habersiz internette chat yaparak kızlarla samimi bir şekilde konuşuyor. Çözemedim onu... RUMUZ: ÇARESİZİMGüzel kızım, hep bu hataya düşüyorsunuz. Bir erkeğin üzerine bu kadar çok düşünce, onu bıktırıyorsunuz. Hele bir de, ona sürekli evlilikten söz edersen, onun da niyeti yoksa, elbet senden kaçar. Seviyorsan, onu yavaş yavaş evliliğe hazırlamalıydın. Beraberliğini güzel ve seviyeli bir yerde tutmalı, onu kendine bağlamalı, ondan sonra evlilikten söz etmeliydin. Hatta, o evlenmeyi istemeli, o seni kaybetmekten korkmalı. Üzülme ama, anladığım kadarıyla bu genç adam, henüz ciddi bir beraberliğe hazır değil.Flört etmek için yaşım küçük değilBen 16 yaşındayım, benden iki yaş küçük bir kız arkadaşım var. Bir gün onu aniden öpüverdim, o da benden uzaklaştı. Oysa benden hoşlanıyordu ama ben kendimi tutamadım ve onu öptüm. Senden bana yol göstermeni istiyorum ama bir şey de söylemeliyim: Belki sen yaşından dolayı biz gençlerin sevgili olma yaşımızı erken buluyorsun ama ben aşkta yaş sınırı tanımıyorum. Sen bana onun gönlünü nasıl alacağımı söyle, ben de sana dua edeyim. Onu çok seviyorum. O da benden hoşlanıyordu ama neden kızdı, bir daha arama, dedi? RUMUZ: AŞKIN YAŞI YOKTURSevgili oğlum... İşte bak, aslında şu bana yazdığın sorun bile, flört için yaşınızın erken olduğunu ispatlıyor. Eğer bu küçük hanım, flörte ve sevgiye hazır olsaydı, sen ona bir masum öpücük kondurdun diye, sana bu tavırları takınmazdı.Birbirinden hoşlanan veya seven iki insanın yakınlaşmasının, bir dokunuşun, bir sarılmanın da sevginin doğal bir gelişmesi olduğunu bilirdi. Sizler çok erken yaşta flört etmeye kalkışıyorsunuz. Ama, ne flört hakkında, ne de flörtün sınırları hakkında, nereden başlayacağınız ya da nerede durmanız gerektiği hakkında bilgisizce, öylesine içgüdüsel bir şekilde, balıklama dalıp, ardından da pek çok üzüntü yaşıyorsunuz ki...Anlaşılan sana karşı birtakım duygular beslediği halde, henüz kendini böyle bir ilişkiye hazır hissetmiyor. Sen de aceleci davranmışsın. Yine de üzülme, ona özür dileyen, duygusal mesajlar at. Hediyeler al, kalbini yeniden kazanmaya bak.
Yazarın Tüm Yazıları