Özhan Abi’ye efsane olacak bir derbi hediye etmeliyiz

Özhan Abi veda ederken “Hakkınızı helal edin” demişti; hakkı o anda verilmişti, hatta ondan çok önce verilmişti.
Fakat o bize hakkını helal etti mi?
O engin hoşgörüsüyle, ağabey haliyle elbette o da hakkını helal etmiştir de yine de borçlu olduğumuzu düşünüyorum.
Bu minneti, Özhan Abi’ye efsane olacak bir derbi hediye ederek ödemeliyiz.
Tarihe “küfürsüz”, “hakaretsiz”, “barışçıl”, “efendi” derbi olarak geçmeli bu hafta sonu oynanacak maç.
Gol atan rakibi alkışlamak gibi -olsa ne güzel olur ama- fantastik beklentilere cevap veremese de, rakibi alkışlayan, küfür etmeyen bir seyirci olmalı tribünde.
Özhan Abi’yi görev yaptığı süre içinde en çok mutlu eden de, en çok kahreden de taraftar tepkisi olmuştu.
Bir özür borçlu Galatasaray taraftarı Özhan Abi’ye.
Tribüne “Seni unutmayacağız Büyük Başkan” pankartı asmak yeterli olmaz, bu hafta oynanacak Galatasaray-Fenerbahçe derbisi efsane olmalı.
Efendiliğiyle, çelebiliğiyle bütün bir milletin sevdiği Özhan Başkan’a tarihe “Barış Derbisi” olarak geçecek bir maçla veda edilmeli.
Özhan Abi’ye cennette bir köşe, sevenlerine sabır dilerim.

1 ödül, 1 teşekkür

PAZARTESİ günü Ali Kırca’nın “Bir Yangının Külünü” şarkısını dinlediği, benim İnkılap Tarihi dersleri sırasında hayalden uçurtmalar uçurduğum bir büyük salondayım.
Ali Kırca’yı yazıyı okutmak için kullandığımı itiraf etmeliyim bu arada.
İstanbul Üniversitesi’nin Cemil Birsel Konferans Salonu’ndayız.
60’ıncı yılını kutlayan İletişim Fakültesi öğrencilerinin seçtiği “Yılın Başarılı İletişimcileri Ödül Töreni”nde teker teker meslekteki büyüklerimin ödül alışlarını izliyorum.
2009’un En Başarılı Aktüalite Yazarı seçilmişim, koltuğuma sığmadan sıramı bekliyorum.
Adım okundu, zaten hiç beceremem, küçük bir “teşekkür ederim, süpersiniz” konuşması yapıp ödülümü aldım.
Tam diğer ödül alanların ve seyircilerin olduğu yere yani salona, Doğan Satmış ve Serdar Devrim’in yanına ilerleyecekken Rıdvan “The Şeytan” Dilmen tarafından paketlenerek salon dışına çıkarıldım.
“Acil halı saha maçına gidiyormuş” gibi salondan uzaklaştık.
Aldığı ödülle övünen yazarların sevimsiz durduğunu düşünenler çıkabilir.
Fakat bu kez umurumda değil.
Hürriyet, Habertürk’le beraber Yılın Gazetesi, Yılmaz Özdil de Politika Yazarı ödülünü aldı.
Çok sık ödüllendirilmiyor insan. Hele bu ödül yıllar önce oturduğunuz sıralarda sizin gibi oturan, kikirdeyen genç gazeteci adaylarından geliyorsa...
Teşekkür ederim.

2014’e kadar genel manzara

ÖNÜMÜZ referandum, sonra tarihi belli olmasa da genel seçim.
Eh bu arada yerel seçim sıkışacak araya.
Cumhurbaşkanlığı’nın süresi tartışılacak, onun seçim takvimi vesaire belli olacak.
Bu arada bir referandum daha olur mu, o da bilinmez.
Fakat 2010’un mart sonunda 2014’e doğru bakınca manzara bu.
Gündem nasıl çıldıracak varın siz hesaplayın.
Yakın gelecekte ufuk hattı sıkıntı yüklenmiş bulutlardan oluşuyor.
Of, insanı fena sıkıntı basıyor.
Seç, beğen, al Türkiye.

Not: “Seç, beğen, al” promosyonu referandum mönülerinde geçerli değildir. Referandumda alakart istemeyiniz...