Özel sağlık kuruluşları dikkat

ÖZEL sağlık kurum ve kuruluşlarının açılması, ruhsatlandırılması, denetlenmesi gibi işlemleri öteden beri Sağlık Bakanlığı yapmaktadır.

Haberin Devamı

Sağlık Bakanlığı özel sağlık işletmelerini denetlemekte, birçok yaptırımın yanı sıra kapatma cezası dahi uygulamaktadır.
Bu denetimlere son yıllarda SGK de dahil oldu. SGK, sözleşme yapıp hizmet satın aldığı özel sağlık işletmelerini denetlemektedir. Onun yaptırımları ise daha çok para cezası uygulamak ve nihayet sözleşmeyi feshetmektir. Ancak çoğu kez, iki kurumun uyguladığı para ya da faaliyet durdurma cezalarının kanuni bir dayanağı bulunmamaktadır. Hatta ceza hukukunun temel prensiplerine de aykırıdır.
Sağlık Bakanlığı, özel hastaneleri, tıp ve dal merkezlerini denetlemesi sonucu çoğu kere faaliyetinin durdurulması cezaları verebilmektedir. Bu cezalar da; ruhsatsız ya da uygunluk belgesi olmadan faaliyet gösterilmesinden, mesul müdürlük ve çalışma izin belgesi olmadan sağlık personeli çalıştırılmasından, mevzuatta öngörülen sayı ve nitelikte sağlık personeli istihdam edilmemesinden, devlet hizmet yükümlülüğünü tamamlamamış hekim çalıştırılmasından, çalışması kanunla yasaklanmış olan yabancı uyruklu hekim ve diş hekimi çalıştırılmasından, hekim ünvanını almamış intörn ve stajyer çalıştırılmasından, öngörülen tıbbi malzemenin bulundurulmamasından, fiziki koşulların yeterli olmamasından vb. ötürü uygulanmaktadır.

Hastaneye faaliyeti durdurma

Haberin Devamı

Sağlık Bakanlığı özel hastanede yaptığı denetim sonucu örneğin;
? Çalışan tüm personel kayıtları il sağlık müdürlüğüne bildirilmemişse mesul müdür uyarılarak 10 gün süre verilmekte, eksiklik giderilmezse hastanenin tamamında bir günlük poliklinik faaliyetlerini durdurma cezası uygulamaktadır
? Personelin kılık ve kıyafeti belirlenen esaslara uygun değilse bile aynı ceza uygulanabilmektedir.
? Hatta acil tabelası görülecek bir yerde asılı değilse, eksiklik giderilinceye kadar hastanenin tamamında süresiz faaliyet durdurulabilmektedir.
Tıp merkezlerine kapatma
Sağlık Bakanlığı tıp ve dal merkezlerine de faaliyet durdurma cezaları uygulamaktadır. Örneğin;
? Yönetmelikle belirlenen esaslara uygun denetim defteri yoksa mesul müdür uyarılarak 3 günlük süre verilmekte, eksiklik giderilmediğinde tıp merkezinin tamamında 5 günlük faaliyet durdurma cezası uygulanmaktadır.
? Hijyene uygun bakım ve temizlik sağlanmadığı gerekçesiyle de sağlık kuruluşunun tamamında 3 günlük faaliyet durdurma cezası uygulanabilmektedir.
Bunların kanuni dayanağı yok
Yukarıda birkaç örnek verdik. Daha bir çok sebeple faaliyet durdurma cezaları da uygulanmaktadır. Ancak uygulanan bu cezaların kanuni dayanağı bulunmamaktadır. Zaten suç olarak tanımlanan fiiller kanunda gösterilmemiştir. Bu konuların hemen neredeyse tamamı yönetmeliklerle düzenlenmiştir.

Suç ve cezada temel kural

Haberin Devamı

Oysa, ceza hukukunun temel prensibi kanunsuz suç ve ceza olamayacağıdır. Anayasamızın 38. maddesinin üçüncü fıkrasına göre de, “Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konur.”
Bir fiilin suç sayılması için kanunda gösterilmiş olması ve karşılığında bir ceza bulunması lazımdır. Kanunun sarih olarak cezalandırmadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez. Bu itibarla cezada kıyas yoktur. Suç olan her fiilin kanunda gösterilmesi şarttır.
Esasen evrensel bir nitelik taşıyan, “Kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesinin doğal sonucu ise suçun da cezanın da kanunla konulmasıdır. Keza kanun çıkarmak bir yasama faaliyetidir ve kanun koyma yetkisi de ülkemizde TBMM’nindir. Anayasamıza göre yasama görevi, devredilmesi mümkün olmayan bir yetkidir. Dolayısıyla suçların da, bunlara uygulanacak cezaların da kanunla düzenlenmesi gerekmektedir. Öte yandan, idarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamayacaktır. Başka bir söyleyişle idare, tüzük, yönetmelik, genelge vb. düzenlemelerle suçlar koyup cezalar salamayacaktır. Böyle bir uygulamaya ne yeni ceza kanunumuz ne de Anayasamız imkân vermektedir.

Yapılması gereken

Haberin Devamı

Sağlık mevzuatında birçok özel sağlık kurum ve kuruluşunun yönetmeliklerle düzenlenmesi, yasaklamalara(suça) ve yaptırımlarına(ceza) da yine yönetmeliklerde yer verilmesi uygulamasının terk edilmesi gerekmektedir. Faaliyet durdurma cezalarının temel bir sağlık kanununda düzenlenmesi yapılan işlemlerin hukukiliğini de tartışmalı olmaktan çıkaracaktır.

SGK denetimi farklı mı

SGK’nin denetlediği özel sağlık işletmelerinde aradığı husus yaptığı sözleşmeye uyulup uyulmadığıdır. Ancak, tip sözleşme metninde öyle hükümler varki içinden çıkılacak gibi değil..
SGK ile özel sağlık kurum ve kuruluşları arasında düzenlenen 2009 yılı Sözleşmesinin (5.1.12.) maddesinde; “Sağlık hizmeti sunucusunun, kuruluş ve faaliyetiyle ilgili tabi oldukları mevzuat hükümlerine uymadığının tespit edilmesi halinde 10 bin TL “ cezai şart uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir. Tekrarında da bu cezalar misli artırılmaktadır.
Sağlık kuruluşunun, “kuruluş ve faaliyetiyle ilgili tabi oldukları mevzuat hükümlerine uymaması”... Mevzuatın ucu açık... Çek çekebildiğin yere...
Bu sözleşme hükmü sebebiyle; özel hastanede/tıp merkezinde çalışanların sigorta bordrosu mu asılmamış, miadı geçmiş ilaç mı bulunmuş, 10 bin TL cezayı yediniz... Artık bu eksikliklerin sağlık mevzuatında karşılığı var mı, yok mu önemli değil...
Kuruluşlar için kaynak kitap
Belirttiğimiz eksiklikler ve daha çoğu, SGK Başmüfettişi Dr.Özkan BİLGİLİ’nin yazdığı “Özel Sağlık İşletmelerinde Personel İstihdamı” adlı kitapta. Kitap İzmir Tabip Odası yayını olarak çıktı. Kitap, bize göre alanında tek olma özelliği taşıyor. Sağlık mevzuatı, iş hukuku ve sosyal güvenliğin kesiştiği bir alan olarak birçok konuya açıklık getiriyor, sorunları tespit ediyor ve çözüm önerileri geliştiriliyor. İstekliler için, İzmir Tabip Odası Tel:(232) 463 11 33

Yazarın Tüm Yazıları