Ozan’ın itirazı

Gece muhabirleri ve Ozan Güven arasındaki kavgada Ozan Güven’den yanayım demiştim.

Haberin Devamı

Hıncal Uluç’un itirazları vardı.
“Muhabirin Ozan Güven’e sorduğu soru her yerde sorulur” dedi. Amerika’da ünlülere çok daha fazlasını sorduklarını söyledi.
Doğru!
Los Angeles’ta gözümle görmüşlüğüm var.
Ancak bizimkilerle oradakiler arasında fark var.
Oradakiler paparazzi, bizdekiler gece muhabiridir.
Paparazziler bağımsız çalışırlar, her yolu denerler en iyi kareyi yakalamak için.
Sorularla ünlüyü çıldırtmak da buna dahildir.
Çektikleri zaman da bunu pazarlarlar, açık artırma usulü.
En çok parayı veren gazeteye/dergiye satarlar.
Yılda iyi bir-iki iş yakalasa yeter paparazziye.
Eminim şu sıralar harıl harıl Prens William ve Kate Middleton’un peşindedirler. Düğün sonrası en çok konuşulan özel bir kareyi yakalamak için.
Tek başlarına çalışırlar.
Bizde ise paparazzilik yoktur.
10 muhabirin yan yana gezdiği iş paparazzilik olur mu?..
Gece gördüğümüz muhabirlerin, güneyde fotoğraf çekenlerin hepsi ya bir gazeteyi ya bir televizyonu temsil ediyorlar.
Tamamı bir yere bağlı olarak çalışıyorlar.
Dolayısıyla ünlülerle kurdukları ilişkileri Amerika’daki Avrupa’daki bağımsız paparazziler gibi olamaz, olmamalı.
Söylediği her söz, yaptığı her hareket çalıştığı kurumu da bağlıyor.
Hatta oradan da çıkıp hepimizi bağlıyor.
Ozan Güven dün Radikal’de Ezgi Başaran’a olay anını anlattı; “Kız arkadaşımı otomobiline bindirirken yaşı çok küçük olduğu belli olan muhabir, yüzünde müstehzi bir ifade, gözleri kayaraktan ‘Şimdi kızı gönderdik, artık ilişkinizi konuşalım’ dedi.
O soruş tarzına, o surat ifadesine, o pervasızlığa kim maruz kalsa sinirini kontrol edemez.
Evet, ben küfrederek bir edepsizlik yaptım ama bana yapılan edepsizliğin büyüklüğünü ancak böyle ifade edebildim”... Benim dediğim tam da buydu işte...
Herkese her soru sorulur...
Önemli olan nasıl sorduğun.

Haberin Devamı

Nerede hoşgörü?

Reklamazzi.com sitesi reklam dünyasına Çürük Elma ödülleri dağıtmaya karar verdi. En iyilerin ödüllendirildiği Kristal Elma’nın tam tersi bir ödül töreni...
Adından da anlaşılacağı gibi en kötü reklamlar seçilecek.
Seçici kurulda Aylin Aslım, Vedat Özdemiroğlu, Şebnem Bozoklu, Levent Tülek, Mehmet Esen ve Ayşe Özyılmazel yer alıyor.
Duydum ki aday olan bir-iki reklamın ajansı hemen itiraz etmiş, ihtarname gönderip bizi adaylıktan çıkarın demişler.
Şaşırdım doğrusu...
Bu tür eğlenceli, mizahi, fırlama işlere sempatiyle bakması beklenen reklamcılar olaya mırın kırın ediyor.
Bunun üzerine site yönetimi, “Kimseyi adaylıktan çıkarmıyoruz” açıklaması yaptı...
Oylama reklamazzi.com sitesinde devam ediyor. Kazananlar önümüzdeki hafta başında açıklanacak. Sitedeki oylamaya katılıp en kötü reklamı oylayın.
İtiraz eden çıktı, bakalım ödül almaya giden reklamcılar çıkacak mı?

Haberin Devamı

Gizli kahraman

Herkes Cannes’da kırmızı halıya boynunda yemeniyle çıkanın kim olduğunu soruyor bana.
Sıkı sinema seyircisi kendisini artık tanıyor da bilmeyenler için söyleyeyim; Cannes’da kazanılan ödülün gizli kahramanı o...
Ercan Kesal.
“Bir Zamanlar Anadolu’da”nın hikayesi ona ait.
Filmin çekildiği Kırıkkale Keskin’de 7 yıl görev yapmış, o dönem yaşadığı olayı da Nuri Bilge Ceylan’a anlatmış.
Nuri Bilge Ceylan, eşi Ebru Ceylan ve Ercan Kesal oturup senaryoyu yazmışlar sonra.
Ercan Kesal’ın Ceylan’la ilk çalışması da değil bu.
Uzak’ta oynadı... Üç Maymun’un senaryosunda da imzası vardı, oyuncu olarak da yer aldı.
Cannes’a dördüncü gelişiydi bu...
Anadolu bozkırında geçen hikayeye uygun olarak da papyon yerine Anadolu yemenisi taktı boynuna.
Üstelik filmde bir muhtar rolü oynuyor ki, gizli mizli değil açık kahramanıdır o “Bir Zamanlar Anadolu’da”nın...

Yazarın Tüm Yazıları