Ozan Doğulu: Hayatımda hiç Türkçe pop müzik dinlemedim
Güncelleme Tarihi:
Müzik onun genlerinde var. Babası Yurdaer Doğulu, Türkiye’nin önde gelen müzisyenlerinden biriydi.Çok küçük yaşta konservatuvara girdi, altı yaşında ilk bestesini yaptı. Uzun yıllar kardeşi Kenan Doğulu’yla çalıştı. Neredeyse bütün popçuların şarkılarına kendi dokunuşunu kattı. Ozan Doğulu bu yaz da çok iddialı. ‘130 BPM Forte’ isimli albümü için Murat Boz’dan Demet Akalın’a birçok isimle birlikte stüdyoya girdi. Doğulu’yla Arnavutköy’deki ofisinde buluştuk. Yeni albümünden boşanma haberlerine her şeyi konuştuk.
Orkestra yönetiyorsunuz, aranjörlük yapıyorsunuz, prodüktörsünüz, piyanistsiniz... Bu, “Elimi neye atsam iyi yaparım” iddiası mı? Siz kendinizi hangisiyle tanımlıyorsunuz?
- Benim için ‘çalgıcı’ yaz. Ben müzisyenim... Müziğin olduğu her yerde de varım.
Her aranjörün artık bir albümü var. Sizin farkınız ne?
- Ben öncülük yaptım. Diğerlerinin de ellerinde kendilerini aşmaları için bir fırsat oluştu. Yeni albümüm için de iddialıyım. Eğer Türkçe pop dinliyorsan, emin ol, bu albümden yolun bir kere geçecek. Aynı tadı başka albümden alabiliyorsan da yolun açık olsun!
Başta size burun kıvıran aranjörlerin hepsi kendi albümlerini çıkarıp DJ’lik yapmaya başladı. Şimdi bakınca ne hissediyorsunuz?
- Haberim yok. Niye bana burun kıvırırsın ki? Sen daha iyi şarkılar yap seninkini çalalım. O burun kıvıranlar şimdi herhalde başka bir yerlerini kıvırıyordur. Ne diyeyim (gülüyor)?
Aranje yapmak şarkı söylemekten daha mı kolay?
- Daha zor. Şarkıcıysan ve işin tekniğini biliyorsan, stüdyoya girip okuyorsun. Ama ben o şarkıya 600 saat çalışıyorum.
E neden siz de söylemiyorsunuz o halde?
- Sevmiyorum. İçimden gelmiyor. Şarkı sözlerini de bilmem zaten.
KLASİK MÜZİĞE İHANET ETTİĞİMİ DÜŞÜNÜYORUM
Nasıl yani?
- Solistin söylediğini değil, arkandaki enstürümanın bastığı notları dinliyorum. Sözleri bilmem ama sana binlerce şarkının notalarını, 300 kişilik bir orkestranın sırayla neler çalacağını ezbere yazabilirim. Zaten hayatımda da hiç Türkçe pop dinlemedim.
Türkçe pop dinlemeden nasıl Türkçe pop müzik yapıyorsunuz?
- Ben altyapıları yapıyorum, üzerine Türkçe bir şeyler söyleniyor gibi geliyor bana...
Sektörde neler yapıldığını merak etmiyor musunuz?
- Etmiyorum. Çok tutan bir şey varsa zaten yoldan geçen arabadan duyuyorum.
Şarkıları bilmeden nasıl DJ’lik yapıyorsunuz?
- Ben çoğunlukla kendi albümlerimden, kendi aranjelerimden ve yabancı hit’lerden oluşan bir liste hazırlıyorum. Zaten genel olarak kulüplerde çalan şarkıların çoğunu ben yapmış olabilirim (gülüyor). Yıl içinde çok patlayan şarkılar olursa onları playlist’ime ekliyorum.
Peki kulüpte çalarken aldığınız klasik müzik eğitimine ihanet ettiğinizi düşündüğünüz oluyor mu?
- Oluyor. Ben klasik müzikle büyüdüm.
Parası için mi yapıyorsunuz bu işi?
- Aslında Çaykovski çalarak dünya turnesine çıkıp para kazanabilirsin. Ben eğlenmeyi ve o enerjiyi seviyorum. Hayat tarzıma göre işim de böyle gelişti. Yine de müziğin her alanında olmayı seviyorum. Aramıza girmeye çalışma. Müzikle arama kimse giremez!
Kenan’la kahkahalarımız meşhurdur. 10 sene önce, en şen şakrak dönemlerimizde, arkadaşlarımız ikimizi aynı anda bir eve davet edemezdi. Apartmanda kahkahalar kopar, polis devreye girerdi. Gece uçuşlarında da insanları biraz rahatsız ettiğimiz oluyor.
NE OLACAK BU TELİF HAKLARI!
Yedi yaşından beri müzik yapıyorsunuz. Hanlar hamamlar alındı mı?
- Babam beni köle gibi bedavaya çalıştırdı (gülüyor). Yok abi, ofise iki tablo bile alamadık, hediye geldi. Yerleri kırdırıp parke yaptıracak param yok Hakan! Ne olacak bu telif hakları! Ama helikoptere ve jete özentim var. Olmasını çok isterdim.
Evliliğimiz gayet iyi gidiyor. Magazinde çıkan haberleri görünce üzülüyorum.
PSİKOPAT MIYIM GİDİP BARDA ÖPÜŞEYİM?
Eşinizle (Ece Doğulu) hakkınızda sık sık “Boşanıyorlar” haberleri çıkıyor. İlişkiniz ne durumda?
- Gayet iyi. Melek gibi üç kızımız var. Magazin dünyası sağ olsun beni çocukluğumdan beri sevmiştir! Biraz da samimi bir adamım. Sarılıp öper, dertleşirim. Bu her yerde olabilir. Herhalde insanlara garip geliyor.
En son bir kadınla görüntülendiniz ve ertesi günü gazetelere bu habere ‘Yılın ihaneti’ başlığı atıldı...
- Bunları görünce üzülüyorum. O kişi yakın bir arkadaşımın kuzeni. Eşim de tanıyor. Tesadüfen karşılaştık. Eşinden yeni ayrıldığını anlattı, dertleştik. O sırada gazeteciler fotoğraflarımızı çekti. Ertesi gün haberleri görünce inanamadım. Kız ertesi gün kulüp görüntülerini gazetecilere izlettirmiş. Gerçekten böyle bir şey yok.
Öpüşüyor gibiydiniz...
- O fotoğrafın açısıyla alakalı. Ben barda kendi eşimi bile öpmem. Psikopat mıyım gidip barda öpüşeyim? Bekâr olsam bile yapmam.
Eşiniz bunlardan etkilenmiyor mu?
- Kötü niyetli insanlar, mutsuz olmamızı isteyenler var ne yazık ki! Onu da dolduruyorlar. Mesela kocasıyla mutsuz bir kız arkadaşı, ona gidip “Sen bunlara nasıl göz yumuyorsun” diyebiliyor.
Sürekli gece kulüplerde çalışmak evli bir adam için zor mu?
- Bu soruyla bana gelene kadar kimler var? Sıra bana ne zaman geldi? Kenan (Doğulu), Tarkan, Rihanna, Madonna, Kıvanç Tatlıtuğ, İbrahim Tatlıses... Bunların hepsi sevişti de bir ben mi kaldım? Hep birlikte sevişelim kurtulalım o zaman!
Üç kızınız var, erkek bulana kadar devam mı edeceksiniz?
- Benim hiçbir zaman erkek çocuk takıntım olmadı. Zaten artık dükkânı da kapattım. Başka çocuk niyetim yok.