Oyum geyik partisine

PAZAR günü 36 yıl aradan sonra Afganistan’da seçim yapılacak. Dün Hürriyet’in Dış Haberler sayfasında konuyla ilgili olarak ‘Beton mikseri, balta, kapı kolu’ başlıklı bir haber vardı.Öncelikle başlığı veren kişiyi kutluyorum, başka bir başlıkla Afganistan seçim haberi okumamı sağlayamazdı. Afganistan’da kadınların yüzde 80’i, erkeklerin de yarısı okuma yazma bilmediği için, oy pusulalarına adayların fotoğraflarıyla birlikte çeşitli semboller kullanılıyormuş.Semboller de sembol ama! ‘Geyik, deve, beton mikseri, balta, kapı kolu, pense, halter...’Adaylar hakkında bir bilgim yok. Sanırım Afgan halkı da ‘Hörgücüne vuruldum, ben deveye vereceğim oyu’ diyerek sembolünü sevdiğine basacak mühürü.Ama oy hakkım olsaydı herhalde ‘geyik’ derdim. Belli bir nedeni yok, maksat muhabbet olsun. Beton mikseri de güzelmiş aslında ya, her neyse...***Bir zamanlar biz de birkaç arkadaş toplanıp öylesine ‘Hıyar Partisi’ diye bir parti kurmayı düşünmüştük. Logomuz tabii ki ‘hıyar’ olacaktı. Slogan olarak da ‘Bugünlerde kendinizi hıyar gibi hissediyorsanız, oyunuzu bize veriniz’, ‘Bir elde tuzlukla memleket meselelerine yetişmeye çalışıyoruz’, ‘Hani bizi doğrasanız, Akdeniz cacık olur diyoruz’ gibi bir şeyler olacaktı.Sloganlarımızdan da anlaşılacağı üzere hedef kitlemiz, memleketin haline bakıp kendini hıyar gibi hissedenler olacaktı. Sayımızın az olduğunu sanmıyorum.Yeri gelmişken ‘davulu delen jaguar’ logosunu hatırlıyor musunuz? Bakın neredeyse 20 yıl geçmiş, hálá aşılamıyor o logo. Canım Türk siyaseti...(Not: 1987’de Turgut Özal’ın ani seçim kararına tepki olarak gazeteci Tayyar Şafak ‘davulu delen jaguar’ logolu bir parti kurmuştu. O sıralar Zeynep Özal, davulcu Asım Ekren’le evliydi ve çifte bir jaguar hediye edilmesi hadise olmuştu... Laf olsun diye ‘hadise olmuştu’ diyorum. Yoksa böyle skandalların memleketteki ömrü malum!)Taksim’e kaldırım yerine güvenlikTAKSİM ve civarı için artık geleneksel diyebileceğimiz kaldırım yenileme çalışmaları başladı. Çok güzel, kör topal da olsa yürüyebildiğimiz kaldırımlara da hasret kalacağız bir süre.Estetik açıdan belediyeye notumu tabela operasyonu sırasında vermiştim zaten. Çirkin tabelaları kaldırdılar, yerine ahşap üstü altın yaldızlı harflerle hazırlanmış tabelaları zorunlu hale getirdiler. Çirkin bir şeyi kaldırıp yine çirkin bir uygulama yapıldı yani.Yeni kaldırımlardan da umutlu değilim ama mesele bu değil. Taksim ve civarının öncelikli ihtiyacı kaldırım değil güvenlik. ‘Turistik bölge diyerek özel statüye alıp, özel ordu kuracağım Taksim için’ diyene oy bile verebilirim.Daha iki gün önce Taksim Parkı’nda gündüz gözüyle bir sivil polisi bıçaklayan çete, daha sonra polisi ‘benzetmek’ ve arkadaşlarını kurtarmak için Taksim İlkyardım Hastanesi’ni bastı.Kaldırım istemem ben, biraz daha güvenli hale getirin yeter.