Oya Berberoğlu: Türkiye'ye pullu tanıtım

Oya BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Sektördeki sıkıntı dolayısıyla önce birlik-beraberlik ruhu sergileyen turizmciler ayrışma başlıyor. Tanıtım ve kalite mi öncelikli olacak yoksa yatırımların artırılması mı?

TÜRSAB ve TÜROB tanıtım ve kaliteyi öne alıyor, TYD ise doğal olarak yatırımları... Tanıtım için çözüm ortaklığı platformuna TYD girmiyor!

Bu arada ‘‘Bizi anlayan, sektör için şans’’ dedikleri yeni Turizm Bakanı Erkan Mumcu da yavaş yavaş eleştiri oklarına hedef olmaya başlıyor... TÜRSAB ve TÜROB'dan, turizme aktarılacağı söylenen kaynak için ‘‘Daha beş kuruş gelmedi, hükümet kurulduğundan bu yana bir tek adım atılmadı’’ sesleri yükseliyor... Bu sene kayıp da önümüzdeki yılın planı daha ortada yok... En azından tanıtım konusunda...

Yüzeysel bir durum özetinden sonra güzel bir projeyi dikkatinize sunmak istiyorum...

Ülkemizin tanıtımı için herkes üzerine düşeni yapmalı. Bunda hepimiz hemfikiriz sanıyorum.

İstanbul tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Oğuz Satıcı, projeyi hayata geçiriyor. Karınca kararınca bir tanıtıma hazırlanıyorlar. Proje gerçekten hoş. Umarım diğer tekstil ve konfeksiyoncular da bu tanıtıma katılırlar.

Ne yapacaklar?

Pullar bastıracaklar. 5.5x6.5 ebatlarında.

Dizaynı Camev firması yaptı.

Pulların üzerinde çeşitli tatil yörelerimizin, tarih ve kültür varlıklarımızın resimleri, Türk yemeklerinden örnekler, mayolu güzel kızlar. Kendileri bir de slogan belirlediler. Pulların üzerine yazılacak. ‘‘Mayonu kap, Türkiye'ye gel’’ gibi. Resimler Turizm Bakanlığı'ndan alındı.

Ama ufak bir sorun var. Yaklaşık bir aydır bunun için bekliyorlar.

Yanlışlık olmasın, bütünlük sergilensin diye Turizm Bakanlığı'ndan bu seneye ilişkin tanıtım sloganlarını istiyorlar. Eğer Bakanlık bir an önce sloganları bildirirse pullar basılacak.

Pulları tüm yazışmalarda kullanacaklar. Mektupların, paketlerin üzerlerine de yapıştıracaklar. İlk etapta 200 bin adet basılacak pullardan. Bu tanıtım kampanyası tabii ki sürekli olacak.

‘‘Türkiye güvenli ülke’’ sloganı çok kötüydü. Olumsuzlukla başlamak baştan kaybı getiriyor zaten.

Bakanlık, onaydan geçmiş tanıtım sloganlarını bildirsin de pullar dünyanın dört bir yanına dağılsın.

Bankacıların başkan merakı

YABANCI bankacılar da merakla bekliyorlar. Bankaların gözetim ve denetiminden sorumlu olacak Bankacılık Üst Kurulu'nun başına kim gelecek, üyeler kimlerden oluşacak diye... Keza Türk finans sektörü de...

7 üyeden oluşacak kurul için Maliye, Hazine, Merkez Bankası, Türkiye Bankalar Birliği, DPT ve SPK aday önerecek. Doğal olarak bu birimlerin bağlı olduğu siyasi partilerin tercihleri öne çıkıyor. Kurul daha doğmadan siyasi bir kurul olacağı intibaı oluşuyor.

Biliyorsunuz bu kurulun yetkileri çok büyük. Bankaları kapatmaya da muktedir. ‘Süper Kurul-Süper Üye’ diye nitelendiriliyor. Böylesi büyük post için de yoğun kulis yapanlar var.

Eski Maliye bürokratı, ANAP eski milletvekili Biltekin Özdemir'in başkanlık için bastırdığı söyleniyor. ANAP kanadından her halukarda Biltekin Özdemir'in bu üst kurulda yer alacağı iddiaları var.

Bazı DSP'liler de güvendikleri, saygı duydukları Maliye eski Bakanı Zekeriya Temizel'in kurul başkanı olmasını istiyorlar. Zekeriye Bey ise aktif görev alma yanlısı değil. Dün kendisine bu konuyu sorduğumda, ‘‘Böyle bir teklif almadım’’ diyor. Görevden hiçbir zaman kaçmayan Temizel, ‘‘Acaba teklif alırsa ne yapar?’’ Bu sorumu yanıtlamıyor.

Bankacılar, sektörü bilen, piyasada etkinliği olan kişilerin söz konusu kurulda olmasını savunuyorlar.

Emlakbank'ta etek boyu

HER genel müdürü mahkemelere veriliyor bu bankanın. Bir türlü şaibelerden kurtulamadı. Siyasiler de ellerini çekmeye hiç niyetli değil Emlakbank'tan...

En son Genel Müdür Erdin Arı gitti... Aylardır alınacağı söyleniyordu. Bir kararname de Köşk'ten dönmüştü Bakan Hikmet Uluğbay zamanında. Şimdi bu bankadan sorumlu olan MHP'li Bakan Sadi Somuncuoğlu Arı için, kredi usulsüzlüğü gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda da bulundu.

Her bakan kadro değiştiriyor... Bu kez de MHP'ye yakın olanlar Emlakbank üst düzey yönetimine getiriliyorlar.

Mehmet Şeniz, Emlakbank Genel Müdürlüğü'ne vekaleten atandı.

Aslında Bakan Somuncuoğlu, göreve geldiği ilk günlerde, SPK eski Başkanı Ali İhsan Karacan'ın DSP'nin azınlık hükümeti döneminde Köşk'ten dönen Emlakbank Genel Müdürlüğü kararnamesini yinelemek istedi. Bunun için Karacan'la görüştü. Karacan, ‘‘Olay çok tartışıldı. Bana güveninize teşekkür ederim’’ deyip, teklifi kabul etmedi.

Emlakbank'ın vekil Genel Müdürü Ziraat Bankası kökenli Mehmet Şeniz asaleten atanacak mı bilmiyoruz, ama hemen teftiş kurulu başkanını değiştirdi. Yine MHP'ye yakınlığıyla bilinen Ali Selvi’nin bankanın Teftiş Kurulu Başkanı olmasına ilişkin yönetim kurulu kararı çıktı. Yakın zamanda müfettiş yardımcılığı sınavı açılırsa hiç şaşırmayın. Her parti kadrolaşıyor onlar kadrolaşmayacak mı yani...

Mehmet Şeniz bankaya geldiğinde kılık kıyafetler dikkatini çekmiş. Etek boylarını kısa bulmuş... ‘‘Ne bu açık saçık kıyafetler’’ gibi laflar edince başta sekreterler olmak üzere herkes de bir uzun etek modası başlamış... Espirler yapılıyor, ‘‘Yüzde 20'lik memur zammı dolayısıyla etek boyları kısalmıştı. Artık borç harç etek, elbise boylarını uzatacağız’’ gibi...

Bu arada Erdin Arı ne yapacak? Adı Egebank Genel Müdürlüğü için geçiyor. Yakın arkadaşı Murat Demirel'in sahibi olduğu Egebank'a geçer mi? Arı, ‘‘Yakıştırma, böyle bir şey yok’ diyor.

Bankacı İsmail Emen'in de adı Egebank için geçmişti. Emen, en son Sümerbank'ın başındaydı. Eşinin rahatsızlığı dolayısıyla yaklaşık bir aydır ABD'de. Onunla konuşamadım. Ama Esbank'tan da teklif aldığını biliyorum. Egebank konusunu ise Murat Demirel'e sordum, ‘‘Yok böyle bir şey. Kendisini tanımıyorum’’ demekle yetindi.

Memursan ihtiyar emekliysen genç

SOSYAL güvenlikle ilgili tasarı tartışılırken, emeklilik yaşı kıyametleri koparmıştı haklı olarak. Kayıtta olmayan çalışanların kayda alınması üzerinde çok durulmayıp, iş SSK'yı kurtarmaya dönüşünce tepkiler yükseldi. Mezarda emekliliğe her aklı başında kişi kurum karşı durdu. Hem kadın hems erkek icçin önce belirlenen 62 yaş sınırı lütfen 58-60'a çekildi sadece.

Ufak bir ayrıntı! Aslında gözümüzün önünde duruyordu.

Okurlarımız arayınca, aradaki bağlantı tüm çıplaklığıyla sergileniyor.

Bir okurumuz geçenlerde devlet kademesinde iş için başvuruda bulunuyor. Hem eğitimi, hem de tecrübesi uygun. İşler yolunda giderken birden fark ediliyor ki yaşı 33. İşte o zaman devlet kapısı yüzüne kapanıyor.

Devlet 33 yaşındaki vatandaşı yaşlı bulduğu için işe almıyor.

Tabii haklı bir soru yöneltiyor:

- Eğer 33 yaşında devlet için yaşlıysam, 57 yaşında çalışacak hali nereden bulacağım?

İşe alırken yaşlı, emekli ederken genç. Yani tam işine geldiği gibi... Böyle çifte standart olur mu hiç?



Yazarın Tüm Yazıları