Otistik Değil Otizmli

Haberlerde ve köşe yazılarında otizmli çocuklar için kullanılan dili görünce bu yazıyı yazmak istedim.

Haberin Devamı

Önce geçtiğimiz gün Ertuğrul Özkök' ün Pazar günü köşesine taşıdığı Otizmli Nadia' dan bahsederken "belli ki kızın deliliği otizminin bir uzantısıydı" cümlesini okuduktan sonra yazının içeriğine değil de; kullanılan kelimelerin dokunduğu ruhlar üzerine bir küçük parantez açmak istedim.

Üzerine bugün CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli' nin "katıldığı engelli düğününde 25 yaşındaki otistik Abdullah Güzel' i düştüğü havuzdan çıkararak hayatını kurtardı." cümlesini okuyunca mesleği özel eğitim olan biri olarak bu yazıyı yazmam farz oldu.

Öncelikle bu uyarım kişisel değil, kurumsal değil. Herkesin hayrına paylaşmak istediğim bir takım paylaşımlar olarak değerlendirilirse çok sevinirim.

Haberin Devamı

Öncelikle yasal tanımlara bakalım. Engel türleri ile ilgili mevzuata bakıldığında yasal terim olarak "otistik" tanımını görüyoruz. Daha önce sakat, gerizekalı ve özürlü kelimleri kullanılıyordu. Daha sonra yapılan değişikliklerle bu kelimeler yerini engel ve farklılık kelimelerine bıraktı. Konuyla ilgili STK'ların iğneyle kuyu kazmayı andıran çabaları bu değişikliklerin asıl nedeni...

Zaten mesele yasalarda kullanılan dil ile sosyal hayat arasındaki uyumsuzluk ve bunun pratik kullanıma etkileri. Kimse sokakta, parkta, pazar yerinde aşağılayıcı bir dilin çocuğu için yasal tanım olarak kullanılmasını kabul etmez, edemez.

Sosyal hayatta otistik kelimesi, trafikte birbirine hakaret, oyun parkında kavga eden çocukların kavgasında alaycı bir dil veya ergen çocukların kendi arasındaki akran baskısı için kullanıldığında ilk incinen otizmli çocukların aileleri ve yakınları oluyor.

Evet! Bu incitici bir durum. Sosyal izolasyonun acımasızca çocukları ayırdığı ve etiketlediği bir dünyada köşe yazılarında ve haberlerde otistik kelimesi geçince yine ilk incinenler bu çocukların ailesi oluyor. İncinmekte haklı oldukları ortada...

Haberin Devamı

Bu konuda kavram karmaşasını hafifletmek gerek.

Örneğin otistik yerine otizmli,

Otizm hastası yerine otizmli,

Engelli düğünü yerine "engelli çocuklar için organize edilen düğün", denebilir. Nasıl insanların yüzüne şişman, zayıf, renk körü, sakat demek kaba kaçıyorsa burada seçilecek kelime bu olmalı. Tıpkı; Fenerbahçeli, İzmirli, kararlı,sinirli... gibi.

Bu bir farklılık. Delilik değil, hastalık hiç değil. Farklı gelişim özelliklerinden biri. Aynı zamanda öyle hassas bir alana sahip ki, kullanılan dile dikkat edilmeyince özel gereksinimli bireylerin yakınlarında ve bu konuda hassas insanlarda yarattığı etki, züccaciye dükkanına girmiş filden öteye geçmiyor.

Haberin Devamı

Türkçe kelime köküne eklenen eklerle kelime türetilen bir dil. Bunun nimetlerinden doğru şekilde faydalanmak gerek. Ayrıca hassas konularda kısacak eklerle değil, birden fazla kelimenin nazik bir biçimde yanyana getirilmesi gerek.

Çağdaşlık ve empati bunu gerektirir.

Herkese saygılarımı sunuyorum.

Özel Eğitim Öğretmeni Aylin

Yazarın Tüm Yazıları