Otellere alternatif çadır tatili

Muğla'nın turistik merkezlerindeki lüks otellerde tatil yapma imkanı bulamayan tatilciler, Muğla’nın Ula, Marmaris ve Fethiye ilçelerinde çam ormanlarındaki kamp alanlarında ucuz tatili tercih ediyor.

Tatilciler, dev çam ağaçlarının gölgesine kurdukları çadır ve karavanlarda tatillerini geçiriyor. Özellikle daha serin bir ortamı tercih ederek çadır kamp alanlarına Türkiye’nin dört bir yanından gelen tatilciler dikkat çekiyor. Bazılarının tatili aylarca sürebiliyor.

Kent genelinde 11’i milli park alanı olmak üzere toplam 74 mesire yeri ile 2 kent ormanı bulunuyor. Bu alanlardan 4’ünde görevliler gözetiminde çadır ve karavan turizmine izin veriliyor.

Tatilciler tarafından en fazla ilgiyi Akyaka’daki orman, Fethiye’deki Günlüklü ve Marmaris’teki Çubucak ile İnbükü çadır kamp alanları görüyor.

EN FAZLA İLGİYİ "SAKİN KENT"İN KAMP ALANI GÖRÜYOR
Gökova Körfezi'nin kıyısında bulunan denizi, kumu, güneşi ve doğal güzellikleriyle ünlü "sakin kent" Akyaka Mahallesi, çadırda tatil yapanların en fazla rağbet gösterdiği yer olarak öne çıkıyor.

Uzun yıllar tatil için Akyaka’yı tercih eden bir çok kişi burada yeni dostluklar kurarken sevinç ve üzüntülerine ortak oluyor, yaşadıkları yörelere özgü yemek çeşitlerini çadır komşularıyla paylaşıyor.

Sabahın ilk ışıklarıyla Gökova Körfezi'nin serin sularına girerek güne başlayan kamp sakinleri, Akyaka'nın köylerinde yetiştirilen organik ürünlerden oluşan kahvaltılarını, çam ağaçlarının yaydığı bol oksijen eşliğinde yapma fırsatı buluyor.
Muğla'ya Hizmet Vakfı İktisadi İşletme Koordinatörü Sebehat Arkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tatilcilerin yoğun ilgi gösterdiği Akyaka’daki orman çadır kampında yılda binlerce insanın çadır ve karavanlarda güven içerisinde tatil yaptığını söyledi.

Arkan, Türkiye'nin dört bir yanından gelen tatilcilerin günlük 35 lira ödeyerek elektrik dahil uygun fiyatlarla Gökova Körfezi'nin doğal güzellikleri eşliğinde tatil yaptıklarını kaydetti.

Çadır kamp alanının 600 dönüm arazide kurulduğunu ve Muğla'ya Hizmet Vakfı İktisadi İdari İşletmesi tarafından hizmet vermeye başladığını belirten Arkan, 300 çadırın kurulduğu alandaki taş evlerin de restore edilerek ziyaretçilere hizmet verdiğini anlattı.

"GÜNLÜK VE SEZONLUK ÇADIR ALANLARINI AYIRDIK"
Arkan, bölgeye gelen ziyaretçilerin sakin ve huzurlu bir ortamda tatil yapmalarını sağlamak için giriş ve çıkışların kayıt altına alındığına işaret ederek, "Bölgenin müdavimi olan ve çadır alanında 5-6 ay kalan misafirlerimiz var. Türkiye'nin hemen hemen her bölgesinden çok sayıda ziyaretçi, kurdukları çadırlarda tatillerini geçiriyor." diye konuştu.
Arıkan, sezonluk kamp yapan misafirlerin daha rahat etmelerini sağlamak için günlük ve sezonluk çadırların alanlarını ayırdıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Sezonluk misafirlerimizin burada komşuluk ilişkileri çok kuvvetli. Bu ilişkileri bozmamak adına onların aynı ada içerisinde daha yakınlaşmalarını sağlamak için böyle bir çalışma yaptık ve çok olumlu tepkiler aldık. Çünkü günlük kullanım suları da çadırlarının yanına kadar geldi. Ayrıca günlük karavan ve araçları da çadırlarının yanlarına park edemedikleri için çok olumlu geri dönüşler oldu. Çünkü önceki yıllarda sezonluk kalan çadırların arasına günlük çadırlar kurulunca aileler rahatsız oluyordu.”

 “EŞSİZ BİR MANZARADA KAMP YAPIYORUZ”
Akyaka’daki orman kampına karavan ile İzmir’den geldiklerini anlatan Muammer Kuran, "Akyaka’da eşsiz bir manzarada kamp yapıyoruz. 7 yıldır bu doğanın güzelliği bizi buralara çekiyor. Burada çok güzel komşuluk ilişkileri kurduk. 6 ay burada kalıyorum” dedi.

İzmir’de yaşadığını ve 7 yıldır yaz sezonunda Akyaka'ya çadırda tatil için eşi ve çocukları ile geldiğini belirten Senem Toklu, çadırda tatil sayesinde yeni dostluklar edindiğini ve çocuğunun da kamp alanında büyüdüğünü söyledi.

"ÇOCUKLARIMIZ HÜR YAŞIYOR"
Toklu, tabiatı ve doğal güzellikleriyle Akyaka’nın bulunmaz bir cennet olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
“8 yaşında kızım var ve çocukluğunu burada yaşadı. Ben burada kendimi buluyorum. Çocuklarımız artık şehirde bir sokak kültürü göremiyorlar. Oyun oynayamıyorlar. Burada hür ekilde bunu yaşayabiliyorlar. Çocuklarımızla burada taş boyuyor, gece saatlerine kadar sokaklarda oyun oynuyoruz. Komşularımızla hep birlikte oturup yemek yiyoruz. Bu paylaşımı çocuklarımız da görüyorlar. Eski çocukluğumdaki hayatımı şimdi çocuğum yaşıyor. Bunun için çok mutluyum. Mutlaka buraya gelsinler ve buranın bol oksijeni alsınlar. Kamp alanında sezonluk tatilciler için yapılan düzenlemeler için de çok memnunuz. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.”