ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ömer Demir: Diplomadan çok ilişki yönetimi önemli

Güncelleme Tarihi:

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ömer Demir: Diplomadan çok ilişki yönetimi önemli
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2015 16:24

Geçtiğimiz mart ayında ÖSYM Başkanı olan Prof. Dr. Ömer Demir, okul hayatı boyunca hep başarılı öğrenci oldu. 1988’de ODTÜ Kamu Yönetimi Bölümü’nü bitirdi. Tercihini akademik kariyerden yana kullandı. 1996’da doçent, 2009’da profesör oldu.

Haberin Devamı

Anadolu, Kırıkkale, Çankırı Karatekin ve Yıldırım Beyazıt üniversitelerinde öğretim elemanı olarak çalışan Demir, 2003-2005 yılları arasında DİE Başkanı, 2005-2008 yılları arasında TÜİK Başkanı, 2008-2011 yılları arasında YÖK Başkanvekili, 2013-2015 yılları arasında Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü (Kurucu Rektör) olarak görev yaptı.

Kariyeri boyunca gençlerin geleceği ile ilgili önemli kurumların başında yer alan Prof. Dr. Demir’den gençlere, kendi geleceklerini yönlendirmek için neler yapması gerektiğinin tüyolarını aldık:

Herkes yükseköğretim hakkından yararlanmalı

Dünyada gittikçe yükseköğretim okullaşması artıyor. Yüksekokul, lisans diplomasını bir kuşak sonra hepimiz alır duruma geleceğiz. Herkesin talebi var ve güzel bir şey. “İnsanları üniversite mezunu yapmayalım” diyorlar, ben bunun duble haksızlık olduğunu düşünüyorum. Topluma yapabileceği katkıyı herkes yapmalı. Kimseyi eğitimden mahrum bırakmayalım. Abim ortaokul mezunu olduğu için hava atıyordum küçükken. O zamanlar önemli bir şeydi bu.

Haberin Devamı

Diploma tek başına bir şey ifade etmez

İnsanlar diplomalarının kendilerine bir şey kazandırmasını istiyor. Diploma herkeste var. “Ben nasıl faydalı olabilirim” diye sormalılar. “Ben başkalarının yapamadığı ne yapabilirim. Ben istatistikçiyim ve şunu bilirim.” İnsanlar kendisi ve başkaları için yararlı bir şeyler yaptığı sürece var olur. Değer böyle üretilir. “Şu ailenin çocuğum, şu diplomam var.” Herkes sahip olabilir bunlara. Toplum için ne üreteceksiniz, nasıl bir katkı sağlayacaksınız? Herkes başkalarının yapamadığı şeyleri gerçekleştirmeye odaklanmalı. Diplomalar ilişkileri düzenler. Ancak onları öne çıkardığımızda bazı şeyleri atlıyoruz.

Merkezi sınavlar kayırmacılık kültürünün önünde büyük sigorta

Merkezi sınavlar bunun önünde büyük bir tehdit bunu biliyorum. İnsanlar, “kendimi geliştireceğim ama KPSS’den puan alamazsam ne yaparım” diye düşünüyor. “Merkezi sınavlar olmasın” denildiğinde de herkes karşı çıkıyor haklı olarak. Türkiye’de yaygın bir kayırmacalık kültürü var. Bu kültürün önünde merkezi sınavlar büyük bir sigorta oluşturuyor. Bunları düzgün yapmak bizim görevimiz. Merkezi sınavlardan uzaklaşıcı bir tutumu Türkiye istemiyor, her ne kadar onun olumsuz etkilerini tecrübe ediyorsak da.

Haberin Devamı

Yabancı dili olmayanın hiçbir şansı yok

Yabancı dili olmayan bir kişinin birçok alanda hiçbir şansı yok. Akademisyenler bile bazen, “Benim dilim zayıf ama bilimim iyi” diyebiliyor. Bu bazı branşlar için imkânsız. Bir sosyolog ya da iktisatçının dili olmadan iyi bir bilim insanı olması imkânsız bir şey. Sen o zaman bilimin ne olduğunu bilmiyorsun. Çünkü birçok dilde yayınlar çıkıyor. Dünyadaki gelişmeleri yerli okuyucuya aktarmak çok önemli. Yabancı dil ve yeni teknolojileri kullanmak çok önemli. Hangi bilgi nerede diye bakmak için ikinci bir dil şart. Yaşam boyu öğrenme ile diploma dışındaki alanlarda çalışmak için yabancı dil sayesinde bilgiler edinebiliyor.

 

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!