Osman Kermen

KENDİSİ bugün 95 yaşında. Esas mesleği kimyagerlik. Tenis ve basketbol milli takımlarında antrenörlük yaptı.

Aynı zamanda başarılı bir biniciydi. Tenisi de kitabına uygun biçimde müsabık düzeyde oynardı. Balkan Şampiyonu Vahram Şirinyan’dan dersler aldı. "Bilim en iyi yargıçtır" felsefesiyle hareket ederek, tenisin inceliklerini araştırmaya karar verdi. Yabancı tenis dergilerine abone oldu. 1980 yılında Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu’nda öğretim görevlisi oldu. Türkiye’ye o zamanlar nadiren gelen yabancı antrenörlerin eğitim şekillerini muhakkak inceler, notlar alırdı. 15’in üstünde basılı eserin yanı sıra birçok ’ilk’e imza attı. Örneğin forehand, backhand gibi yabancı dildeki teknik deyimleri Türkçe’ye çevirdi. Forehand’e ’el önü’, backhand’e ’el arkası’ adını verdi, ki akademik ortamda halen bu deyimler kullanılmakta...

Kendi cebinden para ödeyerek temin ettiği yabancı tenis kaynaklarını yine cebinden para vererek tercüme ettirir, çoğaltır ve öğrencilerine dağıtırdı. Sayısız tenis eğitmeni yetiştirdi. Mehmet Saltık, Serkan Altun gibi milli takım antrenörlerinin yanı sıra Bülent Özdemir, Ali Fidanboy gibi de profesyonel tenis idarecilerini tenisimize kazandırdı. Bütün bunları herhangi bir maddi-manevi beklenti içerisinde olmadan yaptı.

"Bende kalsın" mantığı

Osman Kermen
bu örnek alınacak işleri yaparken, günümüzün tenis antrenörleri ne yapıyor biliyor musunuz? Çoğu sahip oldukları bilgileri kendi özel bilgisayarlarında saklıyor. "Bende kalsın" mantığıyla hareket edip bilgilerini paylaşmıyorlar.

Hadi antrenörleri geçtik, Tenis Federasyonu bile bugüne kadar Osman Kermen’in tek başına becerdiği işleri yapamadı. Bakın bugün Türkiye’de birçok uluslararası antrenörlük seminerleri organize ediliyor. Dünyanın her yerinden en iyi eğitmenler gelip, bilgilerini ve tecrübelerini aktarıyor. Ancak ne yazık ki henüz Tenis Federasyonu’na ait, tercümesi yapılmış, Türk tenisine uyarlanmış; tenisçinin nasıl yetiştirileceğini anlatan ve tenis şubesi yönetimini nasıl olması gerektiği konusunda bilgi veren bir tane bile el kitapçığı yok. Bu yazıyı yıllardır yazmayı planlıyordum. Kısmet bugüneymiş. Teşekkürler Osman Ağabey.
Yazarın Tüm Yazıları