Oruç, hipertansiyon ve migreni tetikliyor
Güncelleme Tarihi:
Nesrin COŞKUN/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2007 12:45
İZMİR'deki Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı'nda orucun hangi hastalıkları etkileyebileceği araştırıldı. 12 hastalığın konu edildiği araştırmada, yalnızca migren ve hipertansiyonu tetiklediği belirlenen orucun, felç ve kalp krizinden ölümleri etkilemediği ortaya çıktı.
4 yıllık çalışmanın 1 milyarın üzerindeki müslüman nüfusu ilgilendirdiğini belirten Doç.Dr. Hakan Topaçoğlu, “Bu çalışmada vardığımız sonuç ve öneri, özellikle kronik hastalığı olanların bir ay öncesinden oruca hazırlık yapmaları, doktorlarıyla diyet, ilaç, egzersiz programlarını düzenlemeleri” dedi.
Çalışma Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi'ne 4 yılda başvuran binlerce hastanın aldıkları tanılar üzerinden yapıldı. Hastaların ramazan ayında, ramazan öncesi ve sonrasındaki 4 haftalık süre ve diğer aylardaki hastalıkları karşılaştırıldı. Araştırmalarının dünya çapında bugüne kadar yapılmış en geniş kapsamlı çalışma olduğunu, bugüne kadar sadece Türkiye'de değil çok sayıda müslüman ülkede belli hastalıklar üzerine yapıldığını belirten Doç. Dr. Topaçoğlu, şöyle konuştu:
“Dünyada 1 milyarın üzerinde müslüman, ramazan ayı içinde yaşamında ve alışkanlıklarında radikal değişiklik yapıyor. Oruçla özellikle kuzey bölgelerinde ve yaz ayında açlık süreleri 18- 20 saate kadar çıkabiliyor. Bu kadar uzun süre aç kalınmasının insan sağlığı üzerine etkilerinin ne olduğunu araştırdık. Genelde özellikle şeker hastalarının oruç tutması halinde sağlıklarının olumsuz etkileneceği bilinir, söylenir. Biz sadece bir değil orucun tetikleyebileceği 12 hastalığı araştırdık. O nedenle de araştırmamız dünyada yapılmış en geniş kapsamlı çalışma oldu. Araştırmamız Belçika'da yapılan 3'üncü Avrupa Acil Tıp Kongresi'nde sunuldu, önemli dergilerde yayımlandı. Araştırmamızda özellikle ‘insanların ölümüne neden olabilecek felç ve kalp krizi gibi hastalıklar acaba ramazanda daha mı fazla sorusuna yanıt aradık. Yine dünyada her 100 kişiden 4- 6'sında görülen ve sürekli ilaç kullanılması gerekebilen diyabetin oruçtan etkilenip etkilenmediğini araştırdık.”
MİGREN VE YÜKSEK TANSİYONLULAR DİKKAT
Bazı müslüman ülkelerde bu konuda yapılan çalışmalarda oruç tutanların kan basınçlarının çok değişime uğramadığını gösteren sonuçlar alındığını belirten Doç. Dr. Topaçoğlu, şöyle devam etti:
“Ancak bizim çalışmamızda 12 hastalıktan 2'sinde artış var. Ramazan ayında acil servisimize yapılan başvurularda migren gibi baş ağrısı ve hipertansiyon tanısı konulan hastaların sayısında ramazan dışı aylara göre yüzde 100 artış saptadık. Artışlarda hastaların yaş ve cinsiyetleri de farklılık göstermedi. Buna karşın diyabetli hastaların oruçtan olumsuz etkileneceğine yönelik bulgular ise bizim çalışmamızda çıkmadı. Yani diyabetin yanısıra ramazan ayında başvurularında artış olmayan hastalıklardan en önemlileri felç (kanamasız), travmaya bağlı olmayan beyin damarlarında yırtılmaya bağlı kanama, travmasız beyin dokusu kanaması, astım atağı, kronik bronşit, kalp krizi. Yani oruç bu hastalıkları tetiklemiyor.”
NELER YAPILMALI
Öte yandan Doç. Dr. Topaçoğlu tüm kronik hastalığı olanların ramazan ayı öncesinde hekimlerine başvurarak nasıl bir yemek düzeni, ilaç kullanımı gerektiğini ve günlük aktivitelerini öğrenmeleri gerektiğini söyledi. Özellikle sık insulin tedavisi gerektiren hastaların 18 saatin altında tutulan oruçlarda uzun etkili insulin tedavileri ile dini vecibelerini yerine getirebilmelerinin mümkün olduğunu kaydeden Doç. Dr. Topaçoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tip 2 şeker hastalığında risk biraz daha azdır. Uygun ilaç kullanarak hastalıklarına ait problemler yaşamadan oruçlarını tutabilirler. Uzun süre aç kalmak migren tipi başağrılarının ortaya çıkmasını, hipertansiyonu tetiklemektedir. Bu yüzden özellikle migren türü başağrıları olan hastalar bu dönemde ataklarının artabileceğini bilmeli, doktorlarına danışmalıdır. Tansiyon hastalarının ramazan öncesinde özellikle günde tek doz ve uzun etkili olacak ilaçlar kullanması ve yemek alışkanlıklarında değişiklikler açısından doktora başvuru şart. Ramazan ayında oruç tutmaya bağlı olarak literatürde bazı kan şekeri, kolesterol, hormonal değişiklikler olabileceği tespit edilmesine karşın, çalışmamızda bunların kalp krizi, kronik bronşit, felç, astım, beyin kanaması gibi hastalıklarda istatistiksel anlamlı artış yapmadığı sonucuna varılmıştır.”
Çalışma Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi'ne 4 yılda başvuran binlerce hastanın aldıkları tanılar üzerinden yapıldı. Hastaların ramazan ayında, ramazan öncesi ve sonrasındaki 4 haftalık süre ve diğer aylardaki hastalıkları karşılaştırıldı. Araştırmalarının dünya çapında bugüne kadar yapılmış en geniş kapsamlı çalışma olduğunu, bugüne kadar sadece Türkiye'de değil çok sayıda müslüman ülkede belli hastalıklar üzerine yapıldığını belirten Doç. Dr. Topaçoğlu, şöyle konuştu:
“Dünyada 1 milyarın üzerinde müslüman, ramazan ayı içinde yaşamında ve alışkanlıklarında radikal değişiklik yapıyor. Oruçla özellikle kuzey bölgelerinde ve yaz ayında açlık süreleri 18- 20 saate kadar çıkabiliyor. Bu kadar uzun süre aç kalınmasının insan sağlığı üzerine etkilerinin ne olduğunu araştırdık. Genelde özellikle şeker hastalarının oruç tutması halinde sağlıklarının olumsuz etkileneceği bilinir, söylenir. Biz sadece bir değil orucun tetikleyebileceği 12 hastalığı araştırdık. O nedenle de araştırmamız dünyada yapılmış en geniş kapsamlı çalışma oldu. Araştırmamız Belçika'da yapılan 3'üncü Avrupa Acil Tıp Kongresi'nde sunuldu, önemli dergilerde yayımlandı. Araştırmamızda özellikle ‘insanların ölümüne neden olabilecek felç ve kalp krizi gibi hastalıklar acaba ramazanda daha mı fazla sorusuna yanıt aradık. Yine dünyada her 100 kişiden 4- 6'sında görülen ve sürekli ilaç kullanılması gerekebilen diyabetin oruçtan etkilenip etkilenmediğini araştırdık.”
MİGREN VE YÜKSEK TANSİYONLULAR DİKKAT
Bazı müslüman ülkelerde bu konuda yapılan çalışmalarda oruç tutanların kan basınçlarının çok değişime uğramadığını gösteren sonuçlar alındığını belirten Doç. Dr. Topaçoğlu, şöyle devam etti:
“Ancak bizim çalışmamızda 12 hastalıktan 2'sinde artış var. Ramazan ayında acil servisimize yapılan başvurularda migren gibi baş ağrısı ve hipertansiyon tanısı konulan hastaların sayısında ramazan dışı aylara göre yüzde 100 artış saptadık. Artışlarda hastaların yaş ve cinsiyetleri de farklılık göstermedi. Buna karşın diyabetli hastaların oruçtan olumsuz etkileneceğine yönelik bulgular ise bizim çalışmamızda çıkmadı. Yani diyabetin yanısıra ramazan ayında başvurularında artış olmayan hastalıklardan en önemlileri felç (kanamasız), travmaya bağlı olmayan beyin damarlarında yırtılmaya bağlı kanama, travmasız beyin dokusu kanaması, astım atağı, kronik bronşit, kalp krizi. Yani oruç bu hastalıkları tetiklemiyor.”
NELER YAPILMALI
Öte yandan Doç. Dr. Topaçoğlu tüm kronik hastalığı olanların ramazan ayı öncesinde hekimlerine başvurarak nasıl bir yemek düzeni, ilaç kullanımı gerektiğini ve günlük aktivitelerini öğrenmeleri gerektiğini söyledi. Özellikle sık insulin tedavisi gerektiren hastaların 18 saatin altında tutulan oruçlarda uzun etkili insulin tedavileri ile dini vecibelerini yerine getirebilmelerinin mümkün olduğunu kaydeden Doç. Dr. Topaçoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tip 2 şeker hastalığında risk biraz daha azdır. Uygun ilaç kullanarak hastalıklarına ait problemler yaşamadan oruçlarını tutabilirler. Uzun süre aç kalmak migren tipi başağrılarının ortaya çıkmasını, hipertansiyonu tetiklemektedir. Bu yüzden özellikle migren türü başağrıları olan hastalar bu dönemde ataklarının artabileceğini bilmeli, doktorlarına danışmalıdır. Tansiyon hastalarının ramazan öncesinde özellikle günde tek doz ve uzun etkili olacak ilaçlar kullanması ve yemek alışkanlıklarında değişiklikler açısından doktora başvuru şart. Ramazan ayında oruç tutmaya bağlı olarak literatürde bazı kan şekeri, kolesterol, hormonal değişiklikler olabileceği tespit edilmesine karşın, çalışmamızda bunların kalp krizi, kronik bronşit, felç, astım, beyin kanaması gibi hastalıklarda istatistiksel anlamlı artış yapmadığı sonucuna varılmıştır.”