Örtünmeyi erkekler siyasete alet etti

Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna’nın 25 yıllık eşi Reyhan Gürtuna, arkadaşımız Yener Süsoy’a verdiği röportajda, her insan gibi türbanlı genç kızların da beğenilmek istediğini söyledi.

Reyhan Gürtuna, türbanın bugün bir ‘sorun’ haline gelmesindeki en büyük suçun ise erkek siyasetçilerde olduğunu belirtti.

- Bir genç kız örtünmeyle veya bir başka kılığa girmeyle içinde var olan duyguları, düşünceleri bir anda yok edip kemale eremez. Bu insanlar da beğenilmek, toplum tarafından kabul edilmek isteniyor, haksızlar mı? Türban takanların büyük çoğunluğunun inandıkları için örtündüklerine eminim. Elbette aralarında ana baba, eş zoruyla örtünenler de vardır, ama azdır.

Ben bu konunda taraf değilim, iki tarafa da eşit yakınlıktayım. Başım örtülü diye türbanlıları tuttuğum zannedilmesin, her iki kesimde de çok yakın arkadaşlarım, dostlarım var. Yıllardır görüyorum, yaşıyorum ki, her iki kesim de önyargılı, birbirlerine gözlerini, gönüllerini kapamış.

HEREKESİN KATILDIĞI ORTAK BİR ÇÖZÜM ŞART

- Ülkemizdeki siyaseti erkekler yönetiyor, hepsi de bir biçimde kadınların örtülerini siyasete alet etti. Örtü halk tarafından biraz fazla kabul kazanınca, türbanı tehdit sayanlar bile vitrinlerine türbanlı hanımları koydu. Türbanlı kesim de, örtünmeyen hanımları, hatta mankenler bile yerleştirdi vitrinine. Sonuç olarak, bu problemin en büyük ağırlığı hep kadınlar yaşadı, yaşıyor. Onun için diyorum ki, bitsin artık bu türban kavgası. Bu sorun parlamento düzenlemeleriyle çözülemediğine göre, devletin ilgili birimlerinden medyaya, sivil toplum örgütlerine kadar herkesin ortak mutabakatıyla yeni bir çözüm hamlesine gerek var. Bir barış ve huzur ortamı üretebiliriz. Birilerinin bu sorunu çözüme ulaştırmaları adına bir yerden başlamaları gerekiyor. Çok isterim ki, bu röportaj bir işaret fişeği olarak kabul edilsin, bu yaranın kapanması adına yeni adımlara vesile olsun.

Atatürk’ün yaptıklarına bütün kalbimle inanıyorum

- Türban takanlar niye Atatürk’e, rejime düşman olsunlar ki? Her başı örtülüyü yürüyen irtica, gerici, rejim tehdidi, bilmem ne olarak görmekten vazgeçelim artık. Benim de başım örtülü, size kendimden örnek vereyim. Ben Atatürk’ün bu ülkeye çok büyük hizmetler yaptığına bütün kalbimle inanıyorum. Ama bazı Atatürkçüler gibi Atatürk’e tapmıyorum, kimseye tapmam zaten. Laikliğin de cumhuriyetimizin önemli bir ilkesi olduğunu inanıyorum, siz sormadan ben söyleyeyim. Eğer siz örtünmeye inanmıyorsanız ben sizin bu fikrinizi nasıl değiştirebilirim? Empati yapın lütfen, birileri doğduğundan itibaren insanlara bu doğrudur, şu yanlıştır diye öğretmiş. Bazı alimler bu doğru demiş, bazı alimler şu doğru demiş. Kimisi çıkıp kadının gözü bile gözükmeyecek diyor. Zaten bizim toplumumuzda kadın o kadar güçlü değil, gerek ekonomik, gerekse eğitim bakımlarından. Bu kadın nasıl, nereden alacağı güçle direnecek? Ben direniyorsam güçlü olduğumdan direniyorum.

Kızımın örtmesine izin vermedim

- Kızım Asude, 13 yaşlarındayken bir arkadaşından esinlenerek başını örtmek istediğini söyledi. Kendisini karşıma alıp uzun uzun konuştum, Türkiye’nin şartlarını ve babasının konumunu anlattım. Dedim ki ‘Bu şartlarda başını örtersen, kaldıramayacağın bir yükün altına girersin. Başörtüsü oyuncak değil, sorumluluklarını sonuna kadar taşıman lazım. Sen daha bir çocuksun, bak biz bu yaşta nasıl zorlanıyoruz’ dedim. Ondan sonra oturdu, düşündü, bir süreç geçirdi ve örtünmedi. Asude şimdi başarılı bir üniversite öğrencisi, normal giyinen modern bir genç kız. Yener Bey, hálá bütün yük genç kızlarımıza taşıtılıyor, cefayı çeken onlar. Bu işi çözmesi gerekenler ise karşıdan seyredip, rahat koltuklarında sefa sürüyorlar.

TÜRBAN TAKANLAR NE DEDİLER?

Reyhan Gürtuna’nın alternatif örtü şekilleri, yankı buldu. Hürriyet muhabirleri, başlarını örten kadınlara, Gürtuna’nın önerileri hakkındaki görüşlerini sordu. İşte yanıtlar:

Hatice Oğuz (49 yaşında, Ev hanımı): Umarım türbana Gürtuna’nın kullandığı gibi resmi kurumlarda kullanılmasına izin verilir.

Zerrin Kolo (23 yaşında, üniversite mezunu): Şapka önerisi bana çok mantıklı gelmedi.

Sevgi Duman (55 yaşında, Ev hanımı): Türban Gürtuna’nın modern kullanımı ile toplumda yer bulacaktır.

Fatma Birkan (39 yaşında, Ev hanımı): Şapkayla okumak hiç okumamaktan, başörtüsü nedeniyle okulu bırakmaktan daha iyi.

Fatma Deniz (31 yaşında, Ev hanımı): Biz başı açık olanlara nasıl saygı duyuyorsak, onlar da bize saygı göstermeli. Şapkaya gerek yok.

Seyhan Turan (18 yaşında, Biçki-dikiş kursu öğrencisi): Şapka takılıyorsa neden türban takılamıyor?

Müberra Çiftçi (23 yaşında, üniversite mezunu): Türban benim tercihim, niye değiştireyim ki?

Sema Özlem (30 yaşında, Ev hanımı): Türbansız okumanın dinen sakıncası olmadığı açıklanırsa o zaman düşünebilirim.

Beyza Nur Öztürk (24 yaşında, Tezgahtar): Şapka türbanın yerini tutmaz.

Meryem Demirci (45 yaşında, Ev hanımı): Bu yaştan sonra başörtümü çıkarıp şapka giymem.

Saadet Atmaca (32 yaşında, Ev hanımı): Ben podyuma değil, sokağa çıkıyorum.
Yazarın Tüm Yazıları