Orta saha güçlü olursa sorun yok

Skibbe, Ümit’i tek forvet oynatırken, beşli bir orta sahayla takımını sahaya sürüyor. G.Saray bu oyun şablonuyla ne yapar?

SKİBBE bu takımın teknik patronu. Yapacağı her şey de onun bileceği iş. Hazırlık maçları bu denemeler için yapılıyor. Ama bana kalırsa tek santrfor oynamanın bir manası yok. İleride çok iyi bir golcün olur, ama öyle bir orta sahan vardır ki onu her türlü beslersin. Göbekten, sağdan, soldan. Forvetin de aldığı topları çok çok iyi değerlendirip, golle sonuçlandıran bir yapıdadır. O zaman tek santrfor da çıkarsın, güçlü orta sahanla santrforsuz da oynarsın. İlerideki adama topu şişirerek kullanırsanız, yanılgıya düşersiniz. Bu şekilde futbol da oynayamazsınız, rakibin de üstünlüğünü kabul edersiniz. Rakibiniz de sizden ne kadar güçsüz bir takım olsa da bu durumda topu kullanma şansı bulur.

Kewell gibisi çok

Galatasaray’ın elinde alternatifleri var. Orta sahada ön liberoda Mehmet Topal, Türkiye’nin en iyisi. O zaten banko. Ayhan, Mehmet Güven ve Linderoth gibi isimler onun yanına monte edilecek. Ama Linderoth’tan savunmada da yararlanabilirler. O meziyetlere sahip bir oyuncu.

Lincoln geçen sene hiç faydalı olamadı. Bir takım problemler yaşadı. Öyle fazla disipline gelecek bir oyuncu değil. Onun huyuna, suyuna göre hareket edeceksin. Bu sene ondan daha fazla şeyler bekleniyor ve verecek gibi. Çünkü o kaliteye ve kapasiteye sahip. Arda solda oynuyor. O zaten hem solda hem sağda oynayacak yetenekte. Bu sezon daha da formda. Kewell büyük umutlarla alındı. Sol açıkta oynuyor. Ama, Galatasaray kadrosunda orada oynayacak çok oyuncu vardı. Avustralyalı futbolcunun neler vereceği hakkında önümüzdeki maçlara bakmak lazım.

Defansta Servet’in yokluğu göze çarpıyor. Tecrübesi ve fizik gücüyle takıma verdiği hırsla çok farklı bir oyuncu. Üstün bir kalitesi yok ama yüreğiyle oynuyor. Emre Güngör ve Emre Aşık da var ama bence en büyük eksik Song’un gönderilmesi. Çok kaliteliydi ve yararlı bir futbolcuydu. Aranacağı kesin. G.Saray kaleci konusunu da çok uzattı. Esasında iki iyi kalecisi var. Ama yönetim Şampiyonlar Ligi’ni düşünerek buraya takviye yapmak istiyor. Yoksa, Aykut da Orkun da Süper Lig için fevkalade iyi file bekçileri.

Skibbe’nin en iyi yaptığı şey ise gençlere önem vermesi. Genç futbolculara şans tanıyarak onların önünü açıyor. Bu da çok güzel.

Baltalamak için kolları sıvamazlar

Beşiktaş’taki muhalif kanadın ciddi bir şekilde başkan arayışına girmesini ve yeni bir oluşum içinde olmasını nasıl karşılıyorsunuz?

BU belli dönemlerde her kulüpte olur. Beşiktaş gibi bir kulübün son dönemlerde futboldan gelen sonuçlarla istenilen pozisyonda olmaması ve seyirciyi tatmin edecek şeylerin yapılmaması sıkıntı yaratıyordu. Muhalif grup da Beşiktaş’ı daha iyi bir yere getirmek ve yola sokmak için bu arayışlara girmiştir. Bunu yanlış anlamamak lazım. Kimse Beşiktaş’ı baltalamak için değil, yüceltmek için kolları sıvar.

Celal Kolot, Massimov ile yola çıktıklarını ve onun kendilerini sattığını söyleyerek, suçluyor. Ama, Beşiktaşlı bunları tanımıyor, bilmiyor. Ne olduğu meçhul olan bir hamlenin de sonu böyle oluyor.

Öncelikle Beşiktaş Yönetimi’nin yıllardan beri transferde büyük hatası var. Siyah beyazlı formayı o kadar gereksiz oyunculara giydirdiler ki takımı çok kötü durumlara soktular. Kötü de yabancılar alıyorlar.

Kimseyi geri çevirmedi

Hazırlık maçlarında seyrettiğim Seric, Beşiktaş’ın futbolcusu değil. Gençlere yazık. Onlar faydalı olacağına, böyle yabancılar Beşiktaş’ta forma giyiyor. Sinan Engin, Seric için "Muhteşem" diyor. "Kefilim" diyor. Oynamadığı zaman parasını sanki kendisi verecek. Getirdiği her adamın iyi olduğunu kendi transferlerinin tartışılamayacağı fikrine sahip. Bu yüzden de Beşiktaş son dönemlerde istenilen çizgisinin çok altında.

Demirören iyi bir Beşiktaşlı. Ailesi de öyle. O da tabi ki kulübün iyi olmasını futbol takımının şampiyonluğa ulaşmasını ister. Her türlü fedakarlığı yapıyor. Ertuğrul Sağlam ve Sinan Engin kimi istediyse aldı, ağzını açmadı. Ama o da tribüne oturup, rahat rahat maç seyretmek istiyor. Cebinden bu kadar para çıkıyor, karşılığını da almak için hala bekliyor.

Her türlü özveriyi göstereceksin. Fedakar olacaksın. Ama üzüleceksin. Herkes Yıldırım Demirören’i suçluyor. Peki eleştirenler onun kadar Beşiktaş’lımı. Bu kadar verici olabilirler mi? Ertuğrul Sağlam ve Sinan Engin’in burada rolü çok büyük. Başkan tek başına transfer yapmıyor. "Şu" diyorlar o da alıyor. Kimseyi geri çevirdiğini görmedim.

Ama Beşiktaş’a bakınca, Delgado, Holosko ve Nobre dışında iyi yabancısı yok. Takımı sırtlayacak ve götürecek isimlere ihtiyaç varken, yine sıradan yabancıları aldılar. Ben bu sezon Bobo’da rahatsızlık seziyorum. O da kendine oynamaya başlarsa, Beşiktaş için hiç iyi olmaz.

Fenerbahçe’nin en önemli eksiği Deivid

F.Bahçe’de Deivid’in ardından, Vederson ve Tümer de 3 ay yok. Sarı lacivertliler bu eksiklerin yerini nasıl doldurabilir?

DEİVİD’i ayırıyorum, Vederson ve Tümer’in takım içine yerlerini dolduracak oyuncular var. Vederson, bazen oynuyor, bazen oynamıyordu. Onun yerinde Uğur Boral var. Bir de rakipsiz ve bankoların bankosu Roberto Carlos.

Aragones’in denemeleri olacak takım içinde. Ondan yana sıkıntı yaşamaz. Fenerbahçe’de kalede Volkan yeri garanti. Defans Gökhan, Edu, Lugano ve Carlos’tan oluşuyor. Orası da tamam. Ama orta sahada problem var. Deivid ileriye de geriye de yardım ediyordu. Takım üzerinde etkili olan ve sonuca imza atan bir futbolcuydu.

Tümer’in, Alex’in alternatifi olduğunu söyleyenler var. İkisi de aynı tarz oynuyor gibi gözüküyor ama farklı meziyetlere sahipler. Tümer, daha fazla ileri gitmeyi seviyor. Alex ise daha umursamaz oynuyor ama çok etkili her şeye rağmen. Tümer, zaten milli takımda da sakattı. Uzun bir süredir de sarı lacivertli formayı giymiyordu. Eksikliği büyük bir rol oynamaz.

Fenerbahçe’nin yedek kulübesi de zayıf. Avrupa’da başarı istiyorlarsa bu kadroyla işleri zor. Orta sahaya topu iyi kullanan iki tane kaliteli oyuncu almaları şart. Bunu daha önce de belirttim ama sarı lacivertli yönetimden bir hamle yok. Eğer, Avrupa’da geçen sezonki çizgi düşünülmüyorsa Türkiye’de bu takım öyle veya böyle yarışın içinde sonuna kadar olur. Şansı varsa şampiyon olur, yoksa olamaz. Ama bir gerçek var ki komple bir takım görüntüsü de asla veremez.

Güiza yalnız kalıyor

Güiza, ilk hazırlık maçında golünü attı. İspanyol oyuncu F.Bahçe için aranılan kan mı?

ÖNCELİKLE kaliteli bir yapısı var. Deparlı. Kısa mesafede çabuk. Gole yakın olacağını da biliyor. Ceza sahası içinde akıllı ve etkili. Bunları bir kenara koyarsak, Güiza iyi transfer. La Liga’da gol kralı olmak her babayiğidin harcı değildir. Ama, iyi transferi kullanabilmek için iyi oyuncularının olduğu bir orta sahan da olacak. Yoksa Güiza’ya ne top gelir ne de pozisyona girer. Kendi meziyetlerini ve hünerlerini kullanarak goller bulur.
Yazarın Tüm Yazıları