Ormanlar devamlı izlenecek

Geçtiğimiz hafta Belgrad Ormanı’nın Maslak tarafındaki sınırında yer alan Fatih Ormanı’nda bir bölüm için imar planı hazırlığı yapıldığını yazmıştım.

Haberin Devamı

Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan bir açıklama geldi.
Açıklamada bu planın bir ön çalışma olduğu, herhangi bir kurum veya kuruluşa gönderilmediği, dolayısıyla sahanın imara açılmasının kesinlikle söz konusu olmadığı bilgisi yer alıyor.
Şimdilik bu konuda rahat bir nefes alabiliriz.
Yazının akabinde İstanbul Orman Bölge Müdürü Zekeriya Mere görüşmek istedi; gittim görüştük.

***

Mere, Belgrad Ormanı’nda kesinlikle imarın söz konusu olmadığının altını çizdi.
“Orman kanunu çok sert. Dokunduğunuzda yakar. İyi ki de öyle, bu sayede orman varlığımıza sahip çıkılmış” dedi.
Belgrad Ormanı’nın insan ve şehir baskısı nedeniyle yorgun düştüğünü dile getirdiğimde ise bunun yetki alanlarına girmediğini, yoğun kullanımın zararlarının araştırılmasının icap ettiğini ama orman alanında bir daralma yaşanmadığını söyledi.

***

Mere en çok orman yangınlarından çektiklerini vurguladı.
Orman yangınlarının yüzde 95’i insan nedenli.
Malum insanımız yol kenarı, su başı bulduğu zaman piknik yapıyor. O ateşi söndürmüyor. Gece çıkan bir rüzgarla o ateş ormana sirayet ediyor ve yangınlar oluyor.
Kasıtlı orman yangını da çok memlekette. Adam komşusuna kızıyor, gidip arkasındaki ormanı yakıyor. Geçenlerde bir haber vardı; Karabük’te pikniğe gidiyorlar, jandarma orman yakan adamı alıyor, adamın kardeşi kızdığı için gidip yine yakıyor.
“Yangınla mücadelede Türkiye çok yol aldı” dedi Mere, “Hem çok hızlıyız hem de teknik. Uçaklarımız var, helikopterimiz var. Orman Bakanlığı’nın hedefi bir yangına en fazla 15 dakikada ulaşmamız. İstanbul olarak bizim ortalamamız 9,5 dakika.”
Mere şu sıralar İTÜ’yle beraber yürüttükleri çalışmadan da söz etti. Ormanların devamlı gözetlenmesini sağlayacaklarmış. Ormanları devamlı izleyerek gözden kaçan müdahaleler olup olmadığını da takip edeceklermiş.

***

Mere, insanların yoğun kentleşmeden dolayı İstanbul’da ormanların tahrip olduğunu sandıklarını belirtti.
“Oysa” dedi, “İstanbul yüzölçümünün yüzde 49’u tescilli orman. Bunun içerisinde koruluklar yok, belediyenin yaptığı yeşil alanlar yok. Böylesine kalabalık nüfus ve yoğun yapılaşmanın olduğu bir yerde yüzde 49 çok iyi bir oran.”
Orman varlığı 2002’de 241 bin 860 hektarmış. 2012’de bu rakam 260 bin hektara yükselmiş:
“Diyeceksiniz ki bu kadar sahaya diktiniz mi? Yok. Kadastro çalışmaları yapılırken birçok ormanı orman sınırının içine kattık. 19 bin hektarın tamamını dikmedik ama dikimler de var tabii.”

***

Laf dönüp dolaşıp yine Belgrad Ormanı’na geldi.
Mere insanlara alternatif mesire yerleri sunmak için adımlar atıldığını, Alibeyköy ve Elmalı’da kent ormanları yapıldığını anlattı.
“Buralar Belgrad’daki yoğunlaşmayı otomatik olarak azaltacak” dedi.
Umalım ki öyle olsun.

Yazarın Tüm Yazıları