Orhan Baba’yı ‘like’ladınız mı?

Orhan Gencebay’ın 32 şarkıcı tarafından seslendirilen, iki CD’lik çok satan albümüyle birlikte olan bitenleri kısaca özetlersek:

Haberin Devamı

AH O DAMAR!
-  Bir anda 80’lere döndük! Her yerden Orhan Gencebay şarkıları yükseliyor. Tamam, şarkıları yorumlayanlar farklı farklı, bazı düzenlemeler de gayet kulüplere yönelik, hop hop mix.
Ama elbette damar aynı koyu damar:
Adaletsiz dünyaya karşı isyanlar, kıymet vermeyen sevgiliye aşırı hislenmeler, dertlere bin dert eklemeler, kahrolup yanmalar ama bir teselli ışığı görme umuduyla gökyüzüne doğru yüzünü çevirip yakarmalar...
DAMARIN SOSYOLOJİSİ...
-  Nitekim bizde bu damar bitmez! Damarın sosyolojik alt metni ise zamanında Meral Özbek’in Popüler Kültür ve Orhan Gencebay Arabeski adlı kitabında şöyle uzun uzun açıklanmıştır:
“... Orhan Gencebay’da aşk anlayışının soyut ve aşkın bir duygusallıkla bütünleştiği ölçüde dinsel bir yanı olduğu da söylenebilir.
Çünkü, özellikle ilk dönem şarkı sözlerinde genel olarak bir kadını sevme, onunla birlikte yaşamaktan bahis yoktur.
Yani aşk, kadın-erkek ilişkilerinin öncesinde vardır ve bu aşk özlemi, yaşamak ve mutlu olmak arasında bir sembol olarak alınıyor gibidir. Bu nedenle Orhan Gencebay arabeskinde aşkın laik bir din yerine geçtiği söylenebilir...” (Sayfa 196)
ORHAN BABA NE DEMİŞTİ?
-  Bu damara ait müzikal analiz ise -yine aynı kitaptan- bu kez Orhan Gencebay’ın bizzat kendisinden geliyor. Onu da aktaralım:
“Arabesk denilen tür, gerek halk müziği gerek sanat müziği ve gerekse de oryantalimizi içeren, batının getirmiş olduğu tüm şekilleri kendi yapımıza/duyumumuza göre uygulayan özgürce bir ifadeden oluşmaktadır.”
Kısacası diyor ki Orhan Bey: Bu şarkıların içine hemen giriyorsunuz. Çünkü o müziklerdeki kalıpları hâlâ seviyorsunuz ama içine azıcık sos katılmış olanı sizi cezbediyor!
UNKAPANI’YLA YENİDEN!
-  “Albüm çok sattı, Unkapanı’nın yüzü güldü” haberleri çıkıyor. Yıllar sonra Orhan Gencebay sayesinde “Unkapanı” lafı yeniden dolaşıma girdi yani! “YouTube’da şu kadar tıklandı” tarzı bıdı bıdı tıklanma sayıları anında out oldu. Demek ki albüm hâlâ satabiliyormuş bu ülkede.
LIKE’LA BENİ GENÇ!
-  Albüm peynir ekmek gibi satıyor (son rakam 150 bin, ama yakında 250 bini bulur deniliyor). Bir yandan da internet aleminde çatır çatır, “Bu şarkıcının yorumunu beğendim-şunun yorumunu ise hiç beğenmedim” yorumları gırla gidiyor, bolca tartışılıyor.
Çünkü zaman “like” zamanı, herkes bir şekilde ne kadar “like”ladığını açıklamak zorunda hissediyor.
PEKİ KİM PARLIYOR ALBÜMDE?
O zaman ben de naçizane kendi albüm yorumlarımı sıralayayım.
-  Bana göre albümün açık ara parlayan yıldızı Zerrin Özer.
Enfes yorumlamış “Sev Dedi Gözlerim” adlı şarkıyı.
Nasıl derler, şarkıyı dibine kadar hissetmiş.
-  “Hatasız Kul Olmaz”ın düzenlemesi albümün en iyisi.
Tarkan’ın tertemiz yorumu da cabası.
-  En sevmediğim yorum Rafet El Roman’ın “Beni Biraz Anlasaydın” yorumu oldu. Onun hemen ardından da “Beni Böyle Sev” şarkısını şanson söyler gibi yorumlayan Candan Erçetin geliyor.
-  Serdar Ortaç ve Mustafa Sandal, şarkıları kendi tarzlarına dönüştürmüşler. Bir ara kendi bestelerini söylüyorlar sandım.
-  “Gönül” şarkısı Duman’a cuk oturmuş. Çok iyiler.
-  Ve diğer sevdiklerim: Sibel Can, Ebru Gündeş ve Sezen Aksu.

Haberin Devamı

Şehir Atlası

Haberin Devamı

-  Dünkü yazıda o kadar Roma’dan bahsedince canı İtalyan yemeği çekenler olabilir diye düşünüyorum.
Bugün Maçka Parkı’nda tam da bu ruh/mide durumuna uygun bir etkinlik var:
Türk ve İtalyan Mutfak Kültürleri Omuz Omuza...
Adından da anlaşılacağı üzere bolca yemek söz konusu. İyi şeflerden üstelik...
Türk şefler arasında mesela Arda Türkmen ve Batuhan Piatti var. Etkinlik saat 12.00’de başlıyor. 19.00’da sona eriyor.
-  Anadolu Yakası’nın Cafe Cadde’si Etiler’deki Nusr-et’in tam karşısına şube açtı. Yeme içme olayına girmedim ama açılış gecesinden gördüğüm şudur:
Bizdeki kafeler artık hep birbirine benziyor.
Aynı gıcır sandalyeler, masalar, aydınlatmalar...
Özellik/ruh yok, bunun için kafa yormak hiç yok...

Yazarın Tüm Yazıları